Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

02 Ağustos 2015

Sabır Taşı Çatladı

İlker Başbuğ, dağlarda her an 5-6.000 civarında eşkıya bulunduğunu, 30 yılda, 30.000 civarında eşkıya öldürüldüğünü, yani dağların 5 kez boşaltıldığını söylemişti.

Dağlarda vuruşmakla sorunun çözülemeyeceği anlaşıldı. Bunu Apo bile anladı. Sorunu görüşerek çözme yoluna girildi.

Görüşmeler Oslo' da bir noktaya kadar ilerlediğinde "paralel çete" sabote edip çözümü kilitledi.

Oslo sonrası, Erdoğan, çözüm için "baldıran zehri içmeye hazırım" dedi, gövdesini taşın altına koydu, süreci tekrar başlattı.

AK Parti iktidarı ve barış süreci boyunca "Kürt Sorunu" nda çok mesafe alındı, birçok merhaleler kat edildi.

Hükümet teenni ile ilerlemeyi tercih ediyordu. Atılan adımların, toplumun sindirim kapasitesini aşmaması gerekiyordu. Eşikler sabırla aşılıyordu.

Ne yazık ki Beyaz Kürtlerin partisi HDP, Erdoğan'ın kendilerine uzattığı zeytin dalına tekmeyle karşılık verdiler. Erdoğan'ın dindar kimliği onları deli ediyordu. Buna tahammülleri yoktu. Tek ve gerçek sorun buydu.

HDP de politika yapan siyasetçiler süreci sürekli sabote ettiler. AK Partiyi oyalama taktiği izlemekle suçladılar. Hiç bir sözlerinde durmadıkları gibi, ortamı kullanarak alan kazanmak gibi şark kurnazlıkları oynadılar. Silah bırakmak bir yana, polis gücü kurmak, vergi toplamak gibi soytarılıklara kalkıştılar. ABD nin Suriye' deki kara gücü oldukları sarhoşluğuyla, süreci bozup, Türkiye'ye savaş ilan ettiler.

Devlet kendine yakışanı yaptı. Vatandaşlarının canı için sonuna kadar sabretti.

PKK nın asker ve polis şehit etmeleri sabır taşını çatlattı.

Şimdi devlet eşkıyaya olanca gücüyle yükleniyor.

Yüzlercesi imha edildi, telef edildi. Binlercesi zindana tıkıldı. Bu denklemde, ABD Türkiye'nin yanında olmaya zorlandı. Dün ABD'nin koluna girip yılışan eşkıya bugün afalladı. Sersem sersem sağa sola saldırken "Vurmayın, konuşalım" noktasına geldi.

ABD nin Türkiye'nin yanında yer alması Cihangirlilerden Çandar'ı hüsrana uğrattı. "ABD Kürtleri sattı?" diye saçlarını yolduğu son yazısında, hüngür hüngür ağıtlarla, başını "reelpolitik" in taşlarınavuruyor. İthal gazeteci, fitne ve oynaklık üstadı Amberin Zaman da adeta "Hind" in öfkesiyle Çandar gibi cadı kazanını karıştırdıkça karıştırıyor.

Türk Solu' nun iktidarı ele geçirme enstrümanı olarak vaktiyle sahneye sürdüğü PKK, Türk Solu ile 7 Haziranda aşk tazeledi. Bu siyaset dinozoru ittifakın kuyruğuna takılıp destek olanlar, oy verenler korkunç bir Demirperde rejiminde yaşamaya, Kuzey Kore zindanlarına, Baas, Pol Pot zulüm ve katliamlarına hazır olmalıdırlar. Bu kitleler Baas, Pol Pot, Demirperde, Kuzey Kore gibi kavramlardan zerre kadar haberdar değiller, gözü kara gidiyorlar.

Kürtler, bütün dünyanın yaka silktiği Stalinist-Marksist sistemi dayatan PKK-HDP ağalarına yakalarını kaptırırlarsa son pişmanlık fayda vermeyecektir. Bu bir oyun değildir, aldanmanın bedeli "can" dır.

Devlet bu kez hiç nefes aldırmadan, hiç gevşetmeden, bedeli ne olursa olsun, eşkıyaya silah bıraktırmalıdır.

Osman Baydemir, meclis konuşmasında; "Canımız askerin, polisin, gerillanın ve sivilin canına kurban olsun"dedi.

Eşkıya olduklarını anlayıncaya, silahları teslim edinceye kadar prese devam...