Dolar (USD)
32.24
Euro (EUR)
34.64
Gram Altın
2398.08
BIST 100
10247.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Saçmalık

Daha çok psikiyatrik bozukluğu olanlarda görülen bir mantık yürütme tarzı vardır. İki hüküm arasında benzerlik kurarken onların esas "şahıs"ları yerine bu "şahsa" yüklenen fiil veya sıfatlardaki benzerliklerden hareket edilir. Bir örnek verelim:

"Uçak uçar, kuş da uçar. Öyleyse uçak kuştur. "

Burada gerek uçak ve gerekse kuş için uçmak özelliği ortak olduğu halde, başka bakımlardan benzemedikleri için bu hüküm arasında bir benzerlik kurmak mümkün değildir. Normalde sonuç, "Uçak kuş değildir" olacakken (buna mantıki yani lojik düşünce diyoruz) bu tip düşünce bozukluğu olanlarda uçağın kuş olduğu sonucu çıkar. Bu tür düşünce tarzına paralojik düşünce diyoruz.

Aslında paralojik düşünce sadece psikiyatri hastalarında görülmez. Toplum içerisinde sık olarak; ideolojik saplantısı olanlarda, çıkarları için doğruyu görmek istemeyenlerde, hadiselere dar açıdan bakanlarda, narsist kişiliklerde rastlanır.

Bu yüzden ben böyle mantıksız çıkarımlara varanları gördükçe, saçmalayanlarla karşılaştıkça, inatçı ve dediğim dedik kişilerle konuştukça onlara tartışmaktan, fikir alışverişi yapmaktan uzak dururum. Çünkü bu kişilerle sağlıklı müzakere yapmak, çoğu zaman mümkün olmaz.

Bir de saçmalık eğilimi olanlar vardır. Saçmalık, sahteciliğin bir çeşididir ve yalandan farklıdır:

Yalancı gerçeği bilir ve önemser, ama bilinçli olarak yanıltmak üzere harekete geçer. Gerçeği söyleyen konuşmacı gerçeği bilir ve onu bize sunmaya çalışır. Saçmalık anlatan kişi ise gerçeği önemsemez ve yapmak istediği tek şey bizi etkilemektir: Bir kişinin yalan söylemesi, o kişinin gerçeği bildiğini düşünmesi durumu hariç imkansızdır. Saçmalık üretmek için böylesi bir haklılık, inanç gerekli değildir.

Dürüst bir kişi konuştuğunda yalnızca gerek olduğuna inandığı şeyi söyler. Ama yalan söyleyen kişi için sözlerin yanlış olduğunu bilmesi kaçınılmaz bir durumdur. Beri yandan saçmalayan birisi için bütün bu iddialar geçerliliğini kaybeder. O, ne gerçeğin ve ne de yanlış olanın yanındadır. Gözleri, dürüst veya yalancı kişinin olduğu gibi olgular üzerinde değildir, tek amacı söylediği şeylerin istediğini alması açısından menfaatlerine uyması durumudur. Söylediği şeyleri gerçeğe doğru bir şekilde anlatıp anlatmaması da onun için önemli değildir. Kendi amacına ulaşmak için bunları alır ve uydurur.

Bunları niçin mi anlatıyorum? Devletimiz terörün, acının, ölümlerin ve yoksulluğun önlenmesi için bir takım faaliyetlere girdi. Teröristbaşı ile görüşmeler başladı. Amaç yangının söndürülmesi, ülkemizin rahatlaması.

Paris'te hunharca öldürülen üç PKK yanlısı kadınlardan birinin interpolce aranmasına ve terör suçlusu olduğunun bilinmesine rağmen Fransız devlet üst yetkililerince görüşülmesi ile bunun bir ilgisi, benzerliği olabilir mi? Ülkemizi karıştırmak, terör örgütünü el altından desteklemek için sürdürülen bu gizli görüşmeleri ağzından kaçıran Fransızın amacı belli değil mi?

İkisi arasında benzerlik kuran muhalefet politikacısı yukarda saydığım düşünce tarzlarından hangisine giriyor? Karar sizinu2026