Sağlıklı yaşamak için bazı kurallar

u00b7 Elimizdeki nimetlere şükredelim. Bardağın yarısı niçin boş diye üzülmek yerine yarısı dolu diye sevinelim.

u00b7 Dostlarımız ve arkadaşlarımız olsun. Onlarla terapi niteliğinde sohbet ve muhabbet edelim.

u00b7 Derdini söylemeyen derman bulamaz. Problemlerimizi dostlarımızla veya akılı insanlarla paylaşalım.

u00b7 Şikayet etmekten vazgeçip, harekete geçelim. Unutmayalım ki arzu edilen değişim, söylemlerden çok eylemlerle gerçekleşir.

u00b7 Köşeye çekilmek için yaşımızı bahane etmeyelim. Kişi her yaşta aktif olabileceği alanlar bulabilir.

u00b7 Kendimize güç, enerji ve şefkat dolu rol modeller bulalım.

u00b7 Bu insanlara benzemeye çalışıp, daha aktifleşelim.

MUTLULUĞU YAKALAMAK İÇİN BAZI PRENSİPLER

u00b7 Güleryüzlü olalım: Etrafımıza dikkatlice baktığımızda bizi mutlu edip gülümsetecek çok sayıda olay ve konu bulabiliriz. Gülmek, vücudumuzdaki mutluluk hormonlarını harekete geçirerek, kan dolaşımımızın hızlanmasını sağlayacaktır. Genelde insanlar, kendilerini sevindirecek bir hadise ile karşılaştıklarında gülerler. Ancak biz devamlı güleryüzlü olalım ve hep tebessüm edelim. İnanın böyle olunca mutlu oluruz, üstelik mutluluğu çevremize de yayarız. Gülümserken pek çok kasımız harekete geçer ve mutluluk iliklerimize kadar dolar.

u00b7 Pozitif düşünelim: Olumlu düşünmenin ve olaylara mizahi yönden yaklaşmanın, hayatı çok ciddiye almamanın mutluluk verdiğini, fiziksel ağrıları hafiflettiğini biliyoruz.

u00b7 Dengeli yaşamaya özen gösterelim: Hayattan keyif almaya çalışalım.

u00b7 Ufak şeylerden mutlu olmaya gayret edelim: Bazen insan yediğinden, gördüğü bir manzaradan, açan bir çiçekten, denizin masmavi renginden, ormanın her ton yeşili barındırmasında zevk alır, almalıdır. Etrafımızda bizi mutlu edecek o kadar çok şey var ki! Yeter ki bakış açımızı mutluluktan yana çevirelim ve bu amaçla çevremizi gözleyelim.

EGZERSİZDEN VAZGEÇİLMEZ

Vücudumuz ve metabolizmamız egzersize dayalı olarak yaratılmıştır. Zaten egzersiz ruh halimize ve mutluluğumuza pozitif olarak etki yapar.

Anneannelerimiz ve dedelerimiz çamaşır ve bulaşık makinesinin, arabaların ve elektrikli süpürgelerin henüz hayatın içinde olmadığı günlerde yaşadılar. Bu aletlerin olmaması onları mecburi egzersiz demekti. Yaşarken her gün hareketli olmak zorundaydılar. Ama bizler mecburen pasif yaşıyoruz. Hareketsizlik ise kaslarımıza, kalbimize, tansiyonumuza, metabolizmamıza, akciğer fonksiyonlarımıza ve kilo vermemize zarar verir. Aynı zamanda beyinsel fonksiyonlarımızın gelişmesini engeller. Egzersiz ise ruh halimizi iyileştirir ve hafızamızı güçlendirir, hatta Alzheimer hastalığını önler.

EGZERSİZİN FAYDALARI

u00b7 Genç hissetmek ve enerjik olmak için anahtardır. Kişiyi dinçleştirir.

u00b7 Beyine, kalbe ve kaslara kan taşır.

u00b7 Depresyon ve gerginliği azaltır.

u00b7 Kalbi güçlendirir.

u00b7 Metabolizma hızını artırır, kalorileri daha hızlı yakmayı sağlar.

u00b7 Kas gelişimine yardımcı olur.

u00b7 Eklemleri esnekleştirir.

u00b7 Kolesterolü dengeler.

u00b7 Bağışıklık sistemini güçlendirir, enfeksiyonları ve kanseri önlemede yararlıdır.

u00b7 Terlemeye yardım eder, bu da vücudun zararlı (toksik) maddelerden kurtulması demektir.

u00b7 Diyabetle (insulin direncini azaltarak), yüksek ve düşük kan basıncı ile diğer hastalıklarla savaşmada yardımcıdır.

u00b7 Akciğerleri güçlendirir.

u00b7 Uykuyu düzenler.

u00b7 Kilo vermeyi kolaylaştırır.