Dolar (USD)
32.21
Euro (EUR)
34.67
Gram Altın
2444.75
BIST 100
10218.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

26 Kasım 2023

​Şanlı Gazze direnişi ve Siyonizm'in çöküşü!..

Terörist İsrail kaybetti!.. Bundan sonra ne olursa olsun, Siyonizm’in çöküşü durmaz…

Bu teröristler dünyayı “tefecilikle” ve “algı operasyonları”yla yönettiler.

Tefecilik...

Zor durumdaki insanları faizle borçlandırıyor, borç ödeyemeyecek duruma düştüklerinde boğazlarına çöküyorsun.

Hıristiyan dünyasını ele geçirmek için kullandıkları en güçlü silah “tefecilik” Siyonistlerin.

Baktılar ki, bazı etkili Hıristiyan “din otoriteleri” tefeciliğe karşı…

Bir mezhep uyduruverdiler.

“Hıristiyanlığın” yeni yorumuyla “Faiz, ticaret gibidir!” dediler.

Tefeciliğe cevaz verdiler.

Protestanlık-Konservatizm-Muhafaza-KÂR’lık, Siyonizm’in faizci kapitalizmine “hizmet” etti…

Tefecilikle borçlandırdıkları Hıristiyanların mallarına, mülklerine, ticarethanelerine çöktüler…

Dünyanın beynine de “Faizsiz ekonomi olmaz, olamaz!” algısını yerleştirdiler…

Bizi çökertmek için de bunu kullandılar…

Osmanlı’daki “Galata Bankerleri”ne bakın; İstanbul’un Galata semtinde bulunan Komisyon Hanı ve Havyar Hanı isimli iki mekânda faiz karşılığı borç para veren azınlıklar…

Borç yiyen kesesinden yermiş, faiz borcu hiç bitmezmiş..

Osmanlı, açıklarını kapatmak için “azınlık sınıfından” tefecilere müracaat ettikçe, istediğinden de fazlasını buldu…

Buldukça israfı arttırdı.

Sonuçta, devlet battı!..

Küçüklüğümüzde isminden ve ara sıra bize “bedavadan” kumbara vermesinden dolayı çok sevdiğimiz bir banka vardı:

Osmanlı Bankası…

İsmi ne kadar yerli ve milli değil mi?

Fesli öyle de, aslı başka…

İngiliz Sermayeli Bank-ı Osmani (Ottoman Bank) ile Fransız Banque de Paris et des Pays-Bas bir araya gelip, Bank-ı Osmanî-İ Şahâne’yi kuruyorlar…

Adı Osmanlı Bankası.

Açılışı da, Kuran-ı Kerim okunarak, dualar edilerek yapılıyor!..

“Kâr”ın muhafazaKÂRlığı.

Görüntüdeki amaç?

Osmanlı sanayisinin gelişmesine katkıda bulunmakmış!..

Asıl amaç?

Osmanlı’yı batırmak!...

Siyonizm’i “devlet”ine ulaştırmak…

Din ile çatışmaya ne gerek var, dini kendine uydurursun olur biter!..

Bunu Türkiye’de de çok yaptılar; “Kıl beşini bil işini!” Müslümanlığı oradan çıktı.

Hadis karşıtlığı da oradan çıktı; Hayat pratiğini devre dışına itersen, İslâm boşlukta kalır…

O boşluğu da, Siyonizm doldurur!

Süleyman Demirel, “Memlekette 70 bin cami var. İsteyen istediği gibi namaz kılabiliyor, oruç tutabiliyor, daha ne istiyorsunuz!” dediğinde…

Rahmetli Erbakan Hoca, “Siz bize içi samanla doldurulmuş kuştan bahsediyorsunuz! Biz bu kuşun canlısını istiyoruz!” karşılığını vermişti.

İslam Âlemi yüzyıllar boyunca “saman dolu kuşlarla” oyalandı…

Kur’an-ı Kerim duvar süsü, mezar ziyaretçisi olarak kaldı.

Lâkin, bugün…

Şanlı Gazze Direnişi’ni yürüten Kahraman Müslümanların vesile olmasıyla, karşımızda duran tablo, bambaşka…

İnsanlığın kurtuluşunun ancak Siyonizm’den kurtulmakla mümkün olabileceğini herkes gördü.

Bizler uzun yıllar boyunca, Siyonizm Belâsı’nı anlatmak için uğraştık durduk.

“Antisemitist” dediler, “radikal” dediler, “marjinal” dediler, “gerici” dediler…

Neler neler dediler!..

Bugün, bir vakitler söylediklerimizden dolayı bizle dalga geçenler, şimdilerde bizim noktamıza geldiler.

Elbette hâlâ, hainlik edenler, aptallık edenler var ama…

Uyananlar çok daha fazla…

İsrail, bebek katlettikçe dibe

gitti!..

Zulüm batağında boğulmaya doğru hızla yol aldı.

O zulmettikçe Gazze’deki Müslümanların direniş gücü, direniş azmi arttı…

Halkı Müslüman ülkelerin başlarına atanan krallar, devlet başkanları filan “yan çizdikçe” Gazze’deki Müslümanların isyanı büyüdü…

Bu mücadelenin sadece Siyonistlere karşı değil, aynı zamanda ve çok daha fazla “içerideki işbirlikçilere” karşı da verilmesi gerektiği fikri iyice yerleşti.

Batının adi politikacıları, Siyonizm’in Soykırımı’na destek verdikçe, halkların karşı tepkisi yükseldi.

Meydanlardaki binler on binlere, on binler yüzbinlere, yüzbinler milyonlara ulaştı…

Panikleyen adi politikacılar

ufak ufak söylem ayarı yapmaya

başladı…

İsrail Terör Örgütü, panikle ucuz yalanlara başvurdu.

Her yalanları, yarım saat içinde yüzlerine çarpıldı.

Genç ve dinamik Müslüman toplulukları, sosyal medyayı aslanlar gibi kullanan milyonlar, algı operasyonlarında pek mahir olan Siyonistleri bu alanda da yendi.

Gerçekler yalanlara galip geldi.

“Mağdur Siyonist” edebiyatı

çöktü!.. Bugün artık…

Dünyanın neresine giderseniz gidin “Soykırımcı Devlet” dediğinizde, karşınızdakinden büyük ihtimalle “İsrail” cevabını alırsınız!..

Algı gerçektir.

Yalanı etkili bir şekilde söyler ve çok tekrarlarsanız gerçek zannedilir.

Gerçeği söylüyorsanız ve etkili bir şekilde söylüyorsanız, mutlaka kazanırsınız…

Filistin’de gerçekler kazanıyor!..

Gazze’nin büyük direnişi ve Anadolu’nun “Osmanlı’nın en güzel dönemlerinden” esintiler taşıyan büyük desteği!..

Bir güneş doğuyor, Filistin’den!..

Bir güneş doğuyor, Anadolu’dan!..

Ve bir güneş doğuyor…

Batı’dan!..