Dolar (USD)
32.19
Euro (EUR)
34.93
Gram Altın
2504.40
BIST 100
10895.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Ekim 2012

Savaşa mı giriyoruz?

Baştan cevabımı vereyim; hayır! Bir kere bu muhalefetle savaşa mavaşa girilmez.

'AK Parti düşmanlığı'nı "muhalefet" olarak algılayan özellikle bu ana muhalefete güvenerek bir adım dahi atamazsınız.
Aylardır, tacize uğrayan, jeti düşürülen, köyleri, kasabaları havan topları ile "Yanlışlıkla" vurulan bir ülke konumunda Türkiye.
Ve iktidar, sırtını dayayacağı, arkasını dönebileceği, ortak tavır takınıp birlik içinde hareket edebileceği bir muhalefete maalesef sahip değil!
***
Baas'ın rehinesi Ortadoğu'nun safsalak diktatörü Beşşar Esed hiç utanmadan ne diyor; "Türkiye Suriyeli teröristlere lojistik ve askeri destek sağladığı için hata ediyor!"
CHP lideri Kılıçdaroğlu ne diyor; "Türkiye Suriyeli teröristlere lojistik ve askeri destek sağladığı için hata ediyor!"
İki resim arasındaki yedi benzerliğin farkındasınız değil mi?
Peki gözlerden kaçırılan en önemli detay ne?
Şu! Otuz yıl boyunca, PKK'nın lider kadrosuna havuzlu villa, militanlarına kamp ve silah tahsis eden Suriye'nin utanmadan Türkiye ile ilgili öne sürdüğü bu argümanları CHP'nin de sahiplenmesi.
***
Hakkari, Şemdinli, Hatay ve Akçakale gibi cephelerden açılan ateşle sürekli dikkati dağıtılan Türkiye'ye, ısrarla bir mesaj veriliyor.
Kırk bin vatandaşını acımadan katleden Firavun Esed, belasını Türkiye'ye de bulaştırmayı Akçakale'de başardı.
Anneleriyle birlikte evlerinde oturan dört çocuk anneleriyle birlikte Esed'in askerlerinin açtığı top ateşiyle paramparça oldu.
***
On dokuz aydır çölde kurdukları Baas rejimini yıktırmamak için direnen Esed, uluslar arası camianın ve Batılı ülkelerin yan çizmesinin yanı sıra, İran, Rusya ve Çin'in desteğini de alınca, Türkiye'nin her türlü tacize sessiz kalacağını zannetti. Esed, son saldırısıyla kendi sonunu hızlandıracak bir hamle yapmış oldu.
***
Başbakan Erdoğan'ın jetimizin düşürülmesinin ardından yaptığı "angajman değişikliği" açıklaması, Akçakale'deki saldırının nota verilerek geçiştirilemeyeceğinin açık göstergesiydi. Türkiye'nin onursal sinir uçlarına temas edip edip, ardından suskunluk beklemeyeceğini bilen Esed, sonunda istediğini başardı.
***
Akçakale saldırısının ardından sosyal medyada "Özgür Suriye Ordusu'nun işidir" şeklinde muhalif tezvirata başlanması da bu güvenilmezliğin boyutlarını gösteriyor.
Ancak Suriye resmi kaynaklarının jetimizi vurduktan sonra yaptıklarına benzer bir şekilde dalga geçer gibi "Özür" ve "Başsağlığı" açıklaması yapması, saldırının ÖSO'dan gelmediğini gösteriyor.
***
Türkiye, NATO'nun, BM'nin, ABD'nin, AB'nin velhasıl uluslar arası camianın Suriye konusunda kolunu kıpırdatmayacağını iyi biliyor.
Kendine karşılık veren bir Türkiye isteyen ve sürekli kaşınan Suriye, Ortadoğu'daki ateşi küreselleştirmek istiyor.
Türkiye değişen angajman kuralları gereği Suriye'ye verdiği karşılıkla sahip olduğu devlet geleneğine uygun bir tavır takınmıştır.
Sağduyusunu kaybetmeden bugüne kadar Esed'in provokasyonlarına karşı süku00fbnetini koruyan Türkiye, yalnız başına da olsa bu beladan sıyrılmanın yollarını bulacak devlet aklına sahip olduğunu, işte şimdi dosta düşmana gösterecektir.
***
Savaş tamtamlarının gazı ile değil ancak, Halep'te, Şam'da, Hama'da, Humus'ta, İdlib'de, Der'a'da akan her damla kanın bizim kanımız olduğunu bilerek Türkiye, Esed rejiminin tasfiyesi için tüm uluslar arası hakkını koruyacak adımlar atmalıdır.
***
Bu noktada kış yaklaşırken doğalgazımızın çoğunu ithal ettiğimiz Rusya ve İran'ın Esed'den yana tavır takınarak Türkiye'yi zor duruma düşürebileceğini de göz ardı etmemeliyiz.
Suriye'den gelen mültecilerin sayısının 130 bine dayandığını unutmayalım.
Bundan sonra yapılacak olan şey, aylardır bahsettiğimiz gibi, canı, malı, ırzı tehlikede olan mazlum bir halk için Suriye sınırları içinde bir tampon bölge oluşturmaktır.
 
TDV kurban