Dolar (USD)
32.38
Euro (EUR)
34.58
Gram Altın
2390.36
BIST 100
10045.74
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Nisan 2014

SEÇİM 2014

Türkiye'de demokrasi tarihine kısa bir göz atalım istiyorum. Özellikle son 20 yıla. Zira son 20 yıl da çok şey değişti. Bize demokrasiyi getirdiklerini ve seçimin her şey olduğunu söyleyen bir kesim son 20 yıldır seçimde kaybetmeye başladıklarından beri ağız değiştirdiklerini görüyoruz. Oysa o güne kadar demokrasinin gereğinin hep seçim olduğu söylendi bizlere! İlk defa 1996 yılında Refah Partisinin seçimlerden 1. Parti olarak çıkması ile seçimin demokrasinin tek şartı olmadığı başka şartlarında olduğu seçimin demokrasinin 2. , 3. önceliğinin olduğu dillendirildi. En önemli çıkışı Sayın Ecevit yapmıştı. Meclis kürsüsünde bu halkın %80 i size karşı demişti. Seçimdi yapılan! 1. olan partinin tüm oyları alması veya o günkü şartlarda ezici bir üstünlük elde etmesi beklenemezdi. Ancak İngiliz atasözü "istatistikler aptallar içindir" der. Kısaca rakamlarla istediğin gibi oynayabilirsin. Karşındakinin zekasına göre de istediğin neticeyi kabul ettirirsin.

Yıllarca seçim bu ülkenin ezilmiş insanları için elde sallanan havuçtu. Ta ki 1996 yılına kadar. O gün iktidarın büyük ortağının bir "ezilmiş sınıfın temsilcisinin" olma ihtimali bile demokrasi havarisi olan çok demokrat sayın beyefendiler için hazmedilemeyen bir netice doğurmuştu. Bu konu çok dillendirilmez. Dillendirilmek istenmez. Ama gün geldi ve oyların %50 si bu gelenekten gelen kişilerin yoğunlukla içinde bulunduğu kişilerin temsil ettiği bir siyasi geleneğe verildi. Şimdi ise 1. Cümle aynen muhafaza edilirken "seçim her şey değildir" , 2. cümle "halkı ikiye böldünüz veya toplumu kutuplaştırıyor bölüyorsunuz" oldu. Ne yapacaklardı? Seçime girince bir şekilde oy alacaksınız ve alacağınız oyun ne kadar olduğunu bilmediğiniz için seçim yapılıyor.

Bu durum her ne kadar bahsettiğim kesimin kendi içlerinde düştükleri acınası durum olsa da gerçekten seçime inanan ve seçimden sonra da iktidara gelenlerin denetiminin sadece yargı ile yapılmayacağının / yapılmamasının gereklerine inanan birisi olarak seçim sonrası ilk talebim tüm adaylar açısından küçük cihadın bittiği büyük cihadın başladığıdır. Evet tüm başkanlarımıza başarılar diliyorum. Kazanan olarak gördükleri şu günler de geçecek ve tekrar sandıkta hesap verecekler. Ancak Türkiye ve bu halk seçim "1" ise daha sonraki "0" lar ile 5 yıllık süreci tekrar değerlendirecektir. Seçim çok önemli. Hiçbir şekilde onun değerini azaltma çabalarını da kabul etmiyoruz. Bunun bilinci ile ve bu seçimlere saygı duyarak başkanlarımıza uyarılarımızı yapıyoruz.

Öncelikle "kul hakkı" na dikkat ediniz. Geçici süre içerisinde bulunduğunuz o koltuk size kimsenin hakkı olanı alma veya hakkı olmayana bir şeyler verme hakkını vermiyor.

Orası "yan gelip yatma yeri değil" bu ifadeyi kullanmak istedim. Zira uzun süre gündem oldu. En çok ta siyasiler için geçerli olan bir ifade. Başkanların merkeze, orada yaşayan kişileri alarak "insanca" bir yaşamın gerçekleşeceği insani taleplerin en kolay ve hızlıca gerçekleşeceği doğa ile iç içe bir yaşam alanı sunma misyonunu kendilerine hedef almaları gerekir.

"Rant" hedefini gündemlerinden çıkartmaları gerekir. Kim için olursa olsun ranta dayalı bir sistem ile insani bir düzen kurulamaz. Bu ikisi taban tabana birbiri ile zıt kavramlardır.

"Görev süresinin bittiği günü" düşünerek çalışmalarını sürdürmeleri gerekir. Refah Partisinin ilk belediyeleri aldığında belediye başkanlarının masalarının üzerinde tabut maketleri olurdu. Ölümü hatırlatması adına. Evet tüm başkanlar yaptığınız ve yapmadığınız her şey ile ilgili olarak hesaba çekileceksiniz. Bizler görelim veya görmeyelim, bilelim veya bilmeyelim sizi gören ve bilen var. Bu nedenle karar sizin!

Son olarak "hukukun üstünlüğü" konusu çok önemlidir. Eğer hukuku kendinize ayak bağı olarak görürseniz emin olun en büyük hatanız bu olur. Hukuku yol haritanız olarak almanız gerekmekte. Eğer bunu başarabilirseniz daha önce saydığım bir çok ilkeyi de zaten hayata geçirmiş olursunuz.

Tüm seçmenlere ve seçilenlere hayırlı bir beş yıl diliyorum. Saygılarımlau2026