Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.83
Gram Altın
2433.92
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


SEÇİM YAKLAŞIRKEN ERDOĞAN PARANOYASI

Seçim günü yaklaştıkça ne garip laflar duyuyoruz öyle?

İsveç’te Türk Konsolosluğu’nun önünde sapık bir siyasetçi, mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’e saygısızlık etti.

Hemen sahneye çıkan bazı tipler ise“Zamanlama manidar. Bu olay Erdoğan’a yarayacaktır”deyiveriyorlar.

Mersin’de terör örgütü PKK polis karakolu basıyor, bombalar patlatıyor. Yine hemen devreye giriyorlar: Amaç AK Parti’nin oylarını artırmak.”

Öyle çirkin bir ima veriyorlar ki… Onlara göre, terör saldırısı ayarlanmış.

İngiliz Dergisi ‘The Economist’ Sayın Cumhurbaşkanımızı kapak yapıyor. Yapılan hamlelerden ve Türkiye’nin; çevresinde ve dünyada etkinliğinin artmasından söz ettikten sonra seçimi alırsa diktatörleşeceğini ve kazanmaması gerektiğini yazıyor. Hemen bir takım tipler: Bu kapak, bu yorum Erdoğan’a yarar” diyebiliyorlar.Verdikleri mesaj şu: Dergi Tayyip Erdoğan’ın güdümündedir.

Yine aynı ülkede PKK olay çıkarıyor, terör yanlıları Türk Bayrağı ve Erdoğan’ın resimlerini yerlere sererek aynı ilkel dinlerin dini ayinlerine benzer şekilde, tamtamlar eşliğinde üzerinde tepiniyorlar. Bizdeki bu garip tipler yine sahne alıyorlar ve Bu eylemler Tayyip Erdoğan’a destek sağlar” diyebiliyorlar.

Ege’de Yunanistan, Türkiye’yi dar bir alana sıkıştırmak için atağa geçti. Çok şükür gerekli cevabı da alıyor. Bu millî davada bile sesimizi çıkarmamız, haklarımızı savunmamız kötü niyetlilerce seçim propagandası olarak görülüyor.

Bu akla mantığa aykırı yorumları artırabiliriz.Onlara göre Sayın Cumhurbaşkanımız kendisine zıt ve aleyhte güçleri bile kendi menfaatine yönlendirmektedir.

Peki, “ülkemiz aleyhine yönelik bu saldırıları niçin el altından organize etmekteler” diye sorduğunuzda, Tabii ki seçimi kazanmak için” deyiveriyorlar.

Her baktıkları yerde, her olayın ardında Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı görüyorlar.

Diyeceksiniz ki birkaç marjinal ve gözünü Erdoğan düşmanlığı bürümüş fanatiğin, sosyal medya trolünün sözleri ciddiye alınmaz. Ancak bunların arasında saygın görünümlü yazarlar, ciddi havası veren parti sözcüleri, izlenen sosyal medyacılar da olunca şaşkınlığınız artıyor. Söyleyecek söz bulamıyorsunuz.

Bu tipler sayıları çok ve itibarları yüksek deolsa akıllarını yitirmiş, paranoyak haline gelmişler. Maalesef bu rahatsızlığın tedavisi de yok. Onlara ancak acınır…