Dolar (USD)
32.20
Euro (EUR)
34.62
Gram Altın
2438.84
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Temmuz 2018

Seçimlere dair notlar

Türkiye "Cumhur İttifakı" ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın
zaferle tamamladığı bir seçim sürecini geride bıraktı. Şimdi ise gündem
yerel seçimler. Yerel Seçimlere dair bir analiz yapmadan önce kısaca
geride bıraktığımız seçim sürecine dair bir değerlendirme yapmak
gerekirse;

Öncelikle Cumhur İttifakının ortakları olan Ak Parti'nin oyları 1 Kasım
seçimlerine oranla gerilerken MHP bir çok analistin ve anketin ön
görülerini, araştırmalarını boşa çıkarırcasına beklenenin çok üzerinde
bir oy aldı. Burada temel etkenin Ak Parti teşkilatları ile ilgili
sorunlar olduğunu belirtmek gerekiyor. Zira, Cumhurbaşkanımız önceki
Cumhurbaşkanlığı seçimine oranla oyunu koruyarak hatta belirli miktar
yükselterek seçimden çıkarken Ak Parti'nin oylarının düşmesi seçmenlerin
parti teşkilatlarına olan tepkisinden daha farklı şekilde okunamaz.
Teşkilatlar içerisinde iyi niyet oranı yüksek olsa da çeşitli
kademelerde yer alan bazı kişilerin halka doğru dokunamaması, seçim
süreci boyunca halkın içerisine yeterince girememiş olması, birçok
ziyaretin halkanın dışından, ikna edilmesi gereken ve/veya çeşitli
nedenlerle küsmüş olanları kazanmak yerine "birbirini ağırlamak"
noktasında kalması en gözüken oy kaybı gerekçeleri. Bunun yanında aday
seçimlerinin de etkisini unutmamak gerekiyor. Ak Parti'nin oy kaybettiği
şehirlerde oy vermeyen seçmenin genel gerekçelerinin teşkilat ve
listelere olan tepkisi olduğu seçim sonrası mülakat ve araştırmalarda
net olarak gözüküyor.

Henüz seçim tarihi ortada yokken vücut bulmaya başlayan Cumhur ittifakı,
normal takvimde yerel seçimler önce olmasına rağmen Sayın Bahçeli'nin
önerisi ile Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri önceye aldı. Bunda
ülkenin genel durumu kadar yerel seçimlerde ortaya çıkacak olan
rekabetin ittifak ruhuna zarar verme ihtimalide şüphesiz bir etken
olmuştur. Şimdi erkene alınması konuşulan yerel seçimler ülkenin 5 yılık
seçimsiz bir döneme girmesi, tamamen proje ve hizmet odaklı, gelişim
amaçlı bir süre geçirmesi için yerinde bir karar olabilir. Ancak bu
seçimlerde, genel seçimlerde yapılan yukarıda genel hatlarıyla çizmeye
çalıştığım hataların tekerrür etmemesi hayati önem arz etmektedir. 18
Ağustos olarak belirlenen Ak Parti kongresi bu hataların minimize
edilmesi noktasında çok iyi bir başlangıç olacaktır. Partinin yönetim
mekanizmalarında yapılacak doğru ve güçlü değişimler yerel seçimler
öncesi bir ivmelenme kazanmak adına çok önemli. Akabinde ise aday
seçimlerinin doğru ve Cumhurbaşkanımızın deyimi ile, "bölgesinde
sevilen, karşılığı olan" kişilerden seçilmesi gerekiyor.

Yerel seçim performansı geçmişteki tüm seçimlerde genel seçimlere oranla
daha düşük kalan Ak Parti'nin bu performansı tersine çevirmesi için
Cumhurbaşkanımızın çizdiği çerçeve doğrultusunda aday tercihleri
yapılmalıdır. Bu noktada sadece partinin karar mekanizmalarında yer alan
kişilerin yaptığı mülakat veya bölgesel etkinliği olan aktörlerin
tavsiyelerine dayalı aday seçimi yerine sahada yapılacak gerçek anket ve
araştırma sonuçlarına göre aday tercihlerinin ortaya konması önemli bir
kazanım getirecektir.

Yerel yönetimlerde başarılı olunan şehirlerdeki oy oranlarının genel
seçimlerde de çok yüksek çıkıyor olması şüphesiz bir tesadüf değildir.
Halkımız yaşam kalitesine ve standartlarına doğrudan etki eden hizmetler
neticesinde, ideolojik bakış açılarını geri planda bırakma eğilimi
gösteriyor. Ki bu dünyanın birçok yerinde de böyle. Bu anlamda yerel
seçimler 5 yıllık kazanım süreci sonunda 2023 seçimleri ve hedefleri
için hem ülkemizin gelişimi hem de süreklilik açısından çok kıymetli. Ve
ne ülkemizin ne de Ak Parti'ye, Cumhurbaşkanımıza gönül vermiş
milyonların kazanımlarını geriye çevirme noktasında kimsenin lüksü yok.