Dolar (USD)
34.27
Euro (EUR)
37.36
Gram Altın
2915.56
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 May 2023

Seçmen neye oy verdi

Asrın seçimi olan Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimleri 28 Mayıs günü yapılan ikinci turda Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan’ın net zaferi ile sonuçlandı.

Serencamı bilirsiniz;

Önce 6 parti, sonra HDP/YSP ve başka ufak partileri aralarına alarak 6+’lı masa olarak anılan Millet İttifakı, Cumhurbaşkanı Adaylarını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olarak belirlediler. 14 Mayıs’ta yapılan ilk turda Sayın Erdoğan %49.58, Kılıçdaroğlu da %44.78 oranında oy almışlardı.

İki lider birinci tur için büyük bir yarışa girdiler. Önce Pandemi, akabinde mutfaklardaki yangın olarak tavsif edilen hayat pahalılığı ve son olarak 6 Şubat 2023’te meydana gelen asrın en büyük felaketi olan iki deprem Türkiye’yi oldukça zor durumda bırakmıştı. Dünyadaki pek çok ülkede sadece pandemiden dolayı iktidarlar devrildi. Türkiye’de “pandemiden beter” olarak ifade edilen hayat pahalılığı ve bütün otoritelerin ortak kanaati ile 11 ilimizi vuran ve 60 bin civarında insanımızın hayatını kaybettiği “Asrın Felaketi” olan Kahramanmaraş merkezli depremine dayanan bir iktidar düşünülemezdi.

İşte bu şartlar altında Cumhurbaşkanlığı seçimleri için iki kez sandık başına gittik. Tarafsız gözlemciler de, “iktidarda kim olursa olsun, saydığımız üç büyük felaket karşısında hiçbir iktidarın dayanamayacağını, ilk seçimlerde iktidarın devrileceğini” dile getiriyorlardı ki son derece haklıydılar. Çünkü bilhassa Türkiye gibi kahir ekseriyeti dar gelirli vatandaşlar, ülkelerindeki ekonomik sorunları iktidara mal ederler ve seçimlerde faturayı iktidara keserler. Ortakları ile birlikte Ecevit’in %22’lerden %2’ye düşmesi bu sebeptendi.

Ama bizde öyle olmadı, bu da milletin derin feraseti ile alakalıdır: 20 yıl boyunca vatandaşının gelir düzeyini, refahını arttıran Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider üstelik seçimlere az süre kala neden milletine ekonomik darlık yaşatsın? Demek ki ortada Erdoğan’dan kaynaklanmayan bir sorun var ve bu sorunun aşılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteklenmesi lazımdır…” inancı faturayı “şimdilik” Erdoğan'a kesmeyi erteledi ve iktidara mühlet verdi.

Seçimler bir başka mesaj daha verdi:

Bu seçimler aynı zamanda bir referandumdu; vatandaşlarımız Parlamenter Sistem’e dönüş konusunu kapattı. Artık efor sistemi değiştirmeye değil, geliştirmeye harcanmalı, dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerden önce vatandaşa vaatlerini bir bir gerçekleştirmelidir. Pahalılık, hukuk, liyakatli bürokrasi için çok titiz bir çalışma yürütmelidir. Önümüzde 9 ay sonra çok önemli bir seçim daha var: Mahalli Seçimler.

Bir diğer husus;

Vatandaşlar, “ülkenin güvenliği bizim için değerlidir.” dedi.

Ve;

Sandıkta milletimiz önemli bir mesaj daha verdi:

“Siyaseti yalan üzerine kuranlara prim vermiyoruz. Sözleriniz geçmişinizle birlikte değerlendirilir, bol keseden atmayın” dedi. Dilerim herkes gereken mesajı almıştır.

Tabi, burada özellikle AK Parti’ye sandıkta çok net mesaj çıktı:

%35 oy alan AK Parti bu mesajı önüne alıp mahalli seçimlerden önce gerekeni yapmalıdır.

Mesela;

Ömer” diye vatandaşın karşısına çıkardığı kimi simaların derhal teşkilatlardan uzaklaştırılmaları gerekiyor. Göreve gelir gelmez şehrin ihaleleri ve hazine arazileri ile ilgilenen il-ilçe başkanları vatandaşın dikkatinden kaçmıyor ve seçmen bunu affetmeyeceğini 14 Mayıs’ta sandıkta verdiği mesajla gösterdi.

Son bir konu:

Oluşacak olan Cumhurbaşkanlığı kabinesi yeni alanında yetkin, temiz simalar görmek ister.

Hakan Fidan, Fahrettin Altun, Ahmet Selim Köroğlu, Ayhan Ogan, Yasin Aktay gibi isimler kabine de yer almalıdırlar. Bakanlıkların sayısı arttırılmalıdır. Kültür-Turizm gibi bakanlıklar iki bakanlık olarak ayrılmalıdır.