Şehit Volkan Canöz
5 Temmuz 1987- 15 Temmuz 2016
Kalbinin aynası mütebessim bir yüz.
Annesi; Sedef, babası; Karaca.
Ankara Yenimahalle Şentepe'de doğdu. Afet İnan İlköğretim Okulu ve Şentepe Lisesinde eğitim- öğretim gördü. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Büro Yönetiminden mezun oldu. Vatanu00ee görevini de Hatay'da yaptı.
Kırıkkale Keskin Konur Köyü nüfusuna kayıtlı. Bekar.
"Benim dediğim çıkar. Bak, görün, beni iki defa gömecekler" Bu sözleri darbe girişiminden aylar/ yıllar önce söylemiştir.
Dediği çıktı:
Gezi'nin, FETÖ'nün asker kılığına girmiş katillerinin millete saldırdığı 15 Temmuz'da Anakara İl Emniyet Müdürlüğü önünde tanktan atılan kurşunlarla şehit oldu.
16 Temmuz ikindi namazından sonra Karşıyaka Mezarlığı'na defnedildi. Ertesi gün yine ikindi vakti şehitliğe nakledildi. Böyle bir durumun izahı sadece şehitlikle açıklanabilir.
Şehitlik bir aşktı onda. Şehit olacağını ailesine arkadaşlarına hep söyler. Bir defasında annesi Sedef Hanım'ın, bir şehit haberini izlerken ağladığını görünce " Ağlama anne, ben de şehit olacağım" der.
15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısından sonra "Cumhurbaşkanımız çağırıyor Haydi, hep beraber çıkalım!" mesajını atar. Kardeşi Bilal ve iki arkadaşıyla Şentepe'den Ankara Emniyet Müdürlüğü önüne gelirler. Sosyal medya hesabından bazı arkadaşlarının mazeret bildirerek gelemeyeceklerini söylemelerine de: "Mesele ana-baba meselesi değil, vatan -millet meselesi" diyerek karşılık verir.
Şehit annesinin "Rabbim bana yirmi sekiz yıl bir şehide hizmet ettirdiği için hamd ediyorum. Keşke ben de onunla gitseydim. Ona sımsıkı sarılabilseydim. Şimdi onu ziyarete gittiğimde onun azapta olmadığını biliyorum. Çünkü ben Rabbime hep 'Allah'ım, benim, eşimin, çocuklarımın canını günahlarımızın affedildiği anda al' diye dua ediyorum. O gün, o an oğlum günahsız olarak can verdi. Rabbim, bana oğlumun şehadetini bildirmiş de ben anlayamamışım. Ciğerparem, şehit olmadan önce, rüyamda, evimizin bulunduğu sokak askerler tarafından sarılmıştı.
Fatih Sultan Mehmet'i bir ışık huzmesi, nur halinde gördüm.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan evimize bizi ziyarete geldi. Bunlar şehadetin habercisiymiş de ben anlamamışım.
O hainler bu vatanın ekmeğini yiyip suyunu içmesinler, asılsınlar"
Bu sese herkes kulak vermek durumunda.
Şehit aileleri, gaziler ve bu millet, yaş- kuru tartışmalarına mahal verilmeden, ihanetin cezasının ne olması gerektiğini söylüyor.
15 Temmuz'da halkın üzerine ateş açanlar, Bağdat'ı da Şam'ı da Halep'i de bombalayanlarıdır. FETÖ'ye beş yüz dönümlük alan tahsis eden, medyasını terör örgütlerinin emrine verenlerdir. Nasıl ki Sisi'yi sofralarında besliyorlarsa Türkiye düşmanlarını da öyle besliyorlar.
FETÖ ile mücadeleyi sulandırarak darbede ısrarcı olanlar var. Terör örgütlerinin siyasi taşeronları sureti haktan görünerek darbe soruşturmalarını/ davalarını çığırından çıkarmak için her yolu denemekten geri durmuyorlar. Teröriste gösterdikleri ilgi, milletin dikkatinden kaçmıyor. iki yüz kırk bir şehidin, binlerce yaralının hiçbir değeri yokmuş gibi davranıyorlar.
"Gezi Ruhu" çağıranlar, 15 Temmuz'da bir kez daha kanlı yüzlerini gösterdiler. Gezi ittifakının bileşenleri darbeden vazgeçmiş değiller. Şimdi FETÖ'yü kurtarmak için algı operasyonlarıyla hukuku yanıltmaya çalışsalar da asla başarılı olamayacaklar. Maskelerinin düştüğünü anlamak istemeyenlere hukuk, gereken dersi verecektir.
Şehit Volkan Canöz'ün adı, Ankara'da ailesinin yaşadığı mahalledeki camiye verildi.
Antalya'da Döşemealtı ilçesinde hazineye devredilen Burdur yolu üzerindeki Toros Akdeniz Koleji, imam hatip ortaokulu ve lisesine dönüştürülerek bu okula da Döşemealtı Şehit Volkan Canöz Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi adı verildi.
Memleketi Kırıkkale'de de bu yönde bir çalışma bekleniyor.
Şehitlerimize rahmet, gazilerimize sağlık dileğiyle...
