Selahaddin-i Eyyubi Vakfı ve medreseleri
İki gün sonra yurt içi ve yurt dışından çok sayıda ilim adamı ve kanaat önderinin katılımıyla
Mardin'de Şeyh Abdurrezak Medresesinde bir icazet merasimi düzenlenecek. İcazet; Kur'an-ı Kerim, hadis, siyer, tefsir, mantık gibi ilimler konusunda eğitim veren medreselerden mezun olan meleler için düzenlenen bir diploma merasimidir. Selahaddin-i Eyyubi Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren medreselerden çok kıymetli alimler, müftüler ve meleler yetişiyor. Vakıf, Türkiye'de 1951 yılından 1980 yılına kadar medreselerde kesintisiz eğitim veren Ebul ilim (ilmin babası) olarak nam salan Şeyh Abdurrezzak hazretlerinin ekolü üzerine işlev görüyor.
1980'den sonra bu hizmet ve görevi devralan Şeyh Selahaddin Seydaoğulları, kadim medrese eğitim geleneğini modern çağa uyarlayarak 1997'de İstanbul 1.Vakıflar Bölge Müdürlüğünce Selahaddin Eyyubi Vakfını kurmuştur. Tüm Medreseler bu vakfa bağlı olarak tedrisat eğitimlerini devam ettirmektedir. Şeyh Abdurrezzak Medresesinin başında bulunan Selahaddin Seydaoğulları bugün bölgenin sevgisini, saygısını ve hürmetini kazanmış bir kanaat önderi. Hatırlarsanız 2011 yılında Mardin'in Bilge Köyü'nde tam 44 kişinin hayatını kaybettiği vahim bir katliam yaşanmıştı. Bu katliam, barış görüşmelerinden bir gün önce 61 yaşındaki Selahaddin Seydaoğulları'nın acil olarak hastaneye kaldırılmasından hemen sonra gerçekleşmişti. Seydaoğulları, 17-25 Aralık darbe girişiminde de bu kalkışmanın dış güçlerin bir tuzağı olduğunu ifade etmiş ve "oyuna gelmeyelim, mazlumların umudunu kırmayalım" şeklindeki uyarılarıyla kendine yaraşır bir vakarla bu tuzağa karşı çıkmıştır.
Selahaddini Eyyübi Vakfı bugün 12 İl temsilciliğiyle aktif 9 Medresesiyle ilmi eğitimleri kurumsal bir çatı haline getirerek faaliyetlerini devam ettiriyor. Şu anda vakıf bünyesinde; 650 erkek talebe ve 250 bayan talebe yatılı ve %100 burslu bir şekilde tedrisat eğitimlerini almaktadır. Medreselerde Arapça, Türkçe, Kürtçe, Osmanlıca, Farsça, Zazaca olmak üzere çok dilli eğitim yapılıyor. Bu kadim eğitim kurumlarında Safvet (tefsir), Hakdini Kuran Dili (tefsir), Müğni-Tulan (mantık) ve Molla cami (nahiv ) gibi sayabileceğimiz tam 49 ayrı ders okutulmaktadır.
Vakfa 6 yıldır başkanvekilliği yapan 26 yaşında Rıdvan Aydemir adlı kardeşimizin de gayretleri takdire şayan. Allah bu gençlerimizin sayısını arttırsın. Rıdvan, bölge halkının dini ve ilmi boşluğunu yıllarca bu medreselerden mezun olan melelerin doldurduğunu bunun devam etmesi için de ciddi anlamda çabalarının olduğunu ifade ediyor. PKK ve HDP'nin yıllarca eski Sovyet ideolojisini yayarak medeniyet ayarlarıyla oynadığı, İslami bilinci yok etmek için terör estirdiği bir zamanda bu tür medreselerin ne denli mühim bir vazife üstelendiği ortada değil mi? Türkiye olarak PKK gibi İslam ve medeniyet düşmanı örgütlere ve siyasi hareketlere karşı topyeku00fbn bir mücadele yürütüyoruz. Her şeye rağmen medeniyet perspektifli kadim Türk Kürt ittifakını yeniden tesis etmek gibi ulvi bir amacımız var.
Tam da böyle bir zamanda İslam coğrafyasına ışık tutacak alimlerin ve ilim irfan sahibi arif kişilerin yetişmesi için faaliyet yürüten medreselerin ne kadar önem arz ettiği açıkça ortadadır. Devrim palavralarıyla -gerçekte küresel baronların çıkarları uğruna- eline molotof kokteyli verilerek, hendek kazdırılarak, olmadı canlı bomba haline getirilerek heba edilen bir Kürt gençliği yerine Rıdvan Aydemir gibi ilim tahsil eden, İslam coğrafyasının birliği ve dirliği için kafa yoran, kadim Kürt Türk ittifakı üzerine de çalışmalar yapan gençlerimizin yetişmesi ve bilinçlenmesi için Selahaddin-i Eyyubi Vakfı bünyesindeki medreselere sahip çıkılmalıdır.
1000 yıllık medrese geleneğimize baktığımızda medreselerin bilim, sanat, edebiyat, tıp, felsefe, mimari ve ilahiyat alanlarında çok kıymetli insanlar yetiştirdiklerini görüyoruz. Diğer taraftan medreseler dönemin hem ilim dilinin hem ortak aklın ve vicdanın inşasında, hem siyasi ufkun gelişmesinde hem de millet olma bilincinin aşılanmasında da çok mühim vazifeler üstlenmişlerdir. Hep söylemişimdir. Türkiye, eğitim sistemini medreselerden esinlenerek modernize edebilir. Günümüzde yok olmaya yüz tutmuş medrese kültürünü, Selçuklu ve Osmanlı tarihinin bu geleneğini günümüz Türkiye'sinde ayakta tutmaya çalışan Selahaddin Eyyübi Vakıf yöneticilerine ve çalışanlarına çok teşekkür ederim. Diplomalarını alacak alimlerimizi de tebrik ederim.
@ufukcoskunn
