Dolar (USD)
32.28
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2399.80
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Ağustos 2020

Selamûn Aleyküm!

Selamûn Aleyküm!

Değerli hocamız Ramazan Kayan, son kitabı Bilinç ve İstikamet'e “Önce Selam” ile başlarken kullandığı "Selam fukarası bir toplum olduk." ifadesi dikkate şayandır. Öyle etkili bir söz ki, belki de içinde bulunduğumuz zamanda başımıza gelen musibetlerin çıkış noktası burasıdır, kim bilir?

Karşımızdaki insana selam verdiğimiz zaman, ona esenlikler ile birlikte Allah'ın rahmetini ve bereketini dikerken aynı zamanda "Benden sana zarar gelmez." demiş oluyoruz.

Selamın özü, bu sözde gizliyken karşındaki insanın da sana duyduğu güvenin vücut bulmuş halidir selam. Samimiyetin bedeni, belki de libasıdır selam.

Selam aynı zamanda duadır. Kardeşin, dostun ve arkadaşın için güzellikler, esenlikler, rahmet ve bereket istemenin en hızlı yoludur selam.

Selamın şekilleri farklı olsa da öz olarak karşındaki insanın sana güvenmesine davetiyedir.

Küçük büyüğe, yürüyen oturana, geriden gelen öndekine selam verir gibi bir takım selam kaideleri vardır. Ayrıca selamı vermek sünnet, almak ise farzdır.

"Aranızda selamı çokça yayınız." diyen bir Peygamberin ümmeti olarak selama daha çok sahip çıkmamız gerekirken gündelik işlerin telaşından ve yoğunluk bahanesinin arkasına gizlenişimizden midir, bilinmez, bir arkadaşımızı uzaktan gördüğümüzde sırf selam vermemek için bazen görmezden geliyor, bazen de elimizdeki telefona sığınıp onunla oyalanarak kafamızı kaldırmadan geçip gidiyoruz yanından. Çok değil, hani üç bilemedin beş dakika o yoğunluğumuzdan (!) çalarak bir gönül almak dururken, biz ötelere erteliyoruz gönül hoşluğumuzu. İnsanlara güven verip, onlardan emin olmanın yolu bu kadar basit iken biz bir selamı çok görmemeliyiz sevdiklerimizden.

Selamı ortadan kaldırırsak söyleyecek kelamımız da kalmaz. Muhabbetin anahtarı, gönle davetin muştusu, sevgi yolunun ilk adımıdır selam. Her insan bir kitap ise o kitabın kapağını çevirmektir selam.

İnsana insan lazım. İnsana ulaşmanın ve insan kalabilmenin yoludur selam.

Selam, kelamsız olmaz. Kelamı olan selam ile başlamalı sözüne. İnsan adına, insanlık adına diyecek bir şeyi varsa insanın, derdini selam ile anlatmaya başlamalı.

Bir virüs illeti ile imtihan olduğumuz şu günlerde tokalaşamadığımız, hasbihal edemediğimiz dostlarımızla aramızdaki muhabbeti bakî kılabilmek adına elimizde kalan yegâne eylem olan selamı diri tutma günüdür bugün. Aradaki sosyal mesafeyi bir söz ile ortadan kaldırır selam.

Sosyal mesafeye kurban etmeden ve ötelemeden şimdi, şu anda bir dostumuzu arayıp önce selam, sonra kelam eyleyelim. Samimiyet için, güven için, sevgi köprüsünü güçlü kılmak için hemen şimdi yapalım bunu.

Selam haneye berekettir, eşler arasında muhabbettir, dosta güven, çevremize karşı samimiyettir. Selamı verene de alana da masrafsız bir sevaptır.

Bir selama muhtaç olan binlerce insanın çevremizde var olduğunu unutmayalım. Selam sahipsiz kalmış ruhların bir sahibi olduğunun nişanesidir.

Sadece dirilere değil ölülere bile selam veren bir kültürün temsilcileriyiz. Bir mezarın yanından geçerken önce selam verip sonra bir Fatiha okuruz bu dünyadan göçenlerimize.

Birbirimizi sevmenin, birbirimize güvenmenin, iman etmenin ve aradaki muhabbetin anahtarının selam olduğunu âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) bir sözünde şöyle vurgulamıştır:

“Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.” (Müslim, İman 93-94)

Bu vesileyle;

Selam olsun tüm dostlara!

Selam olsun gönlünde güzellik taşıyanlara!

Selam olsun birbirini Allah için ve karşılıksız sevenlere!

Selam olsun aralarında selamı yayanlara!

Selam olsun…

Selamûn Aleyküm!