Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2454.33
BIST 100
10218.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

12 Ekim 2015

SESSİZLİK

Ne güzel bir sessizlik. Yıllardır arzu ettiğimiz, hep olmasını istediğimiz bir ortamın tam da içinde bulduk kendimizi. Seçimlere yirmi gün var ve neredeyse hiçbir yerde doğru dürüst ne bir bayrak ne bir flama var.

Zaten bunu yıllardır merak eder dururum. Bayraklara bakarak, konvoydaki araç sayılarını hesaba katarak oy'unun rengini değiştiren var mıdır acaba? Mesela seçim şarkısını beğenip de bir partiye oy veren oluyor mudur?

Seçim demek her türlü kirlilik demektir. Hem kulaklarımız hem de şehir büyük bir gürültüyle karşı karşıya kalır her seçim dönemi. İlk defa böyle olmadı. Bunda hem yeni bir seçimden çıkmanın etkisi vardı hem de şehit haberlerinin toplum üzerindeki olumsuz etkisi partileri ilk defa bir sessizliğe mecbur etti.

Karşılaştığım birçok aday da aynı durumdan bahsediyor. Onlar da memnun bu sessizlikten. Harcadığımız onca benzine, mazota yazık diyen bile var. Bu kez küçük toplantılarla, birebir sohbetlerle yürütüyorlar seçim kampanyalarını. Gürültüden onlar da usanmış. Sessizlikte daha iyi anlatılır her şey diyerek sohbet ederek anlatıyorlar bu seçimin önemini. Telafisi olmayacak bir dönemeçte olduğumuzu ifade ediyorlar.

Bu eşsiz sessizliğin arasında toplum olarak sıradan zamanları yaşamıyoruz. Gerek Türkiye gerekse dünya gündemi sanki birlik olmuş da bizim üzerimize oyun oynuyorlar, sürekli ülke gündemini meşgul edecek taarruzlarla nefes almamıza fırsat vermiyorlar. İnsan şunu anlar; Rusya, Suriye, İsrail, Almanya, İngiltere gibi devletlerin zaten gizli ve açık bizimle hesabı var. Hava sahası ihlalleri, teröre verdikleri açık destek bunların bir göstergesi.

Bizim en büyük sorunumuz aslında hem içten hem de dıştan büyük bir saldırıyla karşı karşıya olmamız. Bu zaten hep böyle olmuş. Tarihin hangi dönemine bakarsanız bakın iç ve dış tehdit unsurları varlıklarını hep hissettirmiş. Dış tehditler belki ülkelerin politikasıdır, Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmeleri için ortaya koydukları stratejidir diye kabul edilebilir çünkü her zaman Türkiye üzerinde birilerinin hesabı olmuştur. Bizim asıl meselemiz yine aynı toprağı paylaştığımız kişilerin ihanetleriyle karşı karşıya kalmamız.

Sessizlik ne kadar güzelmiş diyoruz ama bu özlenen sessizliği yine kendi emelleri için dağıtmak isteyenler çıkabiliyor. Hem de yüzlerce insanın ölümünü göze alarak. Yine barış adına düzenlenen bir programda oluyor patlamalar.

Patlamanın daha dumanı ortadan kalkmadan polisi, devleti suçlayanlarla nasıl birlik beraberlik içinde olunabilir ki. Bundan önce yaptıkları mitinglerde, gösterilerde polis arama yapıyor diyerek ver yansın eden hdpliler, şimdi polis tam namlıyla arama yapmadı diyerek ikiyüzlü politikalarına zemin hazırlıyorlar.

Bu patlamanın iktidara, devlete ne tür bir kazanımı olabilir ki dipsiz kuyuya taş atarcasına suçlamada bulunabiliyor bazıları. 7 Haziran seçimleri öncesinde Diyarbakır'da patlayan bombalarla mağdur rolü oynayıp bu patlamadan kimlerin nemalandığına şahit olduk.

Belli ki ülkemizi rahat bırakmayacaklar. Huzurlu bir nefes almamıza izin vermeyecekler. Bu toprağın ekmeğini yiyip suyunu içenler yapacak bunu. Bazıları direk destek verecek buna, bazıları da medyalarında bunların reklamını boy boy yaparak ateşe odun taşımaya devam edecekler.

Kendi çıkarları için bir ülkeyi kaosa sürüklemeyi göze alan partiler, gruplar, cemaatler var içimizde. Terör illa ki dağa çıkmak, yol kesmek, kan dökmek değildir. Bunları yapanlara her türlü destek vermek de terörün bir parçası olmaktır.

Telafisi olmayacak bir süreçteyiz. Günübirlik hesapları bir kenara bırakmanın vaktidir. Birlik olalım, beraber olalım sözlerini ağzına sakız yapanların bir an olsun icraatlarına bakın. Olumlu adım atıyorlarsa ne ala. Bu sözler sadece lafta kalıyorsa aklını başına almanın vaktidir. Başbakanın değerlendirme toplantısına gitmeye bile tenezzül etmeyenlerin birlik ve beraberlikten bahsetmesinin ne kadar boş sözler olduğunu göstermeli artık vatanını, milletini sevenler. Çünkü hepimizin büyük bir sessizliğe ihtiyacı var.