Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Nisan 2017

Sevelim Birbirimizi

Sevgi, kainatın yaratılış sebebidir. Sevgi esirgemek için değil, paylaşmak için vardır. İnsanlığın özüdür, birleştirir; kaynaştırır, barıştırır sevgi. Girdiği gönle ferahlık, huzur ve mutluluk verir. Uzakları yakın eder. u00c2demoğlunun bir diğerini anlayabilmesi için iksirdir. Dertlere devadır.

Sırasıyla başlayalım sevmeye. Önce kendimizden başlayalım sevmeye. En yüce varlık olan bizden. Bizi, yani kainatın en şerefli varlığı insanı, sevelim. Sevelim ki bizi yaratanın rızasını alalım. Sonra ailemizi, komşularımızı, çevremizi, insanları ve tüm insanlığı sevelim. İnsanız ya yetmez mi herkesi sevmek için? O zaman sevelim!

Kimi, kimleri, neyi ve nasıl bir sevgiyle sevelim? Bize, ne emanet edilmişse ondan başlamalı sevmeye. Ruhumuz, bedenimiz ilk emanet. Onu tertemiz aldık ve öyle iade etmek için sakınarak her kirli şeyden ve sevmeliyiz ruhumuzu, bedenimizi. Ailemizi, anne-babadan başlayarak kendi çoluk çocuğumuzu sevmeli. Karşılıksız, riyasız ve hesapsız bir sevgiyle sevmeli. Samimu00ee duygularla, başka bir duyguyu katmadan, sevmeli canlarımızı. Sevmek insanu00eedir. En yüce duygudur sevgi.

Hayat takviminin yaprakları bir bir dökülürken kırmadan, incitmeden hiçbir canı, yola devam edebilmektir erdem. Ömür, kısıtlı bir zaman dilimiyse ve vadesi gelince bitecekse neden kırarız, incitiriz başka canları? Neden bencilleşir insanoğlu? Bu bencillik, Şeytan'ı lanetlettiyse ve biz insanoğlu buna lanete bulaşmamak için mücadele veriyorsak, neden dünyada sadece kendimiz ve kendimiz gibi olanları görürüz? Niye bizden başka insanları, duyguları, düşünceleri, renkleri ve zevkleri görmeyiz? Biz, Şeytan değilsek, bu bencillik niye? Yoksa Şeytanlaşma mıdır bu?

Parçalanıyoruz, sevelim! Kırılıyoruz, sevelim! Üzülüyoruz, sevelim! Geriliyoruz, sevelim! Sevgi, mayasını tüm insanlığın ruhuna çalalım. Bize düşen budur. Sevgi hanelerimizi genişletelim. Sadece kendimizi ve bizden olanı değil, yaratılmış ne varsa Yaratıcı'nın hatrı için sevelim. Bizden de istenilen bu olsa gerek.

Ey nefsim, kendine gel! Mevsimler sürekli değişiyor. Bir varmış, bir yokmuş gibi masal oluyor koca ömür. Tükeniyor en kıymetli hazine. Dün geri gelmiyor, gün bitiyor; yarından haber de garanti de yok. Sev, paylaş; kaynaş, barış!

Çiçekten öz alan arı gibi ol. Bal olsun sözün, temiz kalsın özün; açılsın gönül gözün, yansın aşk közün. Erit benliğini, kavuş Kevser havuzuna. Çoğalsın varlığın. Vahdete kavuş ki "ben" ölsün, yerini "biz" alsın. Ben için değil, biz için iste. "Hiçbiriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için istemedikçe iman etmiş olamaz." diyorsa Hz. Resul, bize en güzel yolu göstermiş olmuyor mu? O zaman bu Hadis-i Şerif'i kalbimize yazmalıyız.

Bir başka Hadis-i Şerif'te de "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız." deniliyor. Birbirimizi sevmek kurtuluşumuza en büyük vesile iken, insanoğlu kimin peşine düştü ki herkes birbirinden nefret eder oldu?

Çağımızın bizleri yalnızlaştıran, bencilleştiren ve nefsimizi putlaştıran zevklerinden, şöhret gibi afetlerinden sakınmak gerek. Gelin birlik olalım, sevelim, sevilelim diyorsak şunları yapmalıyız:

En büyük bela etnik ayrımcılıktan uzaklaşalım. Fikirlerimiz başka olabilir ama insan olmamız en büyük ve tartışılmaz ortak değerdir. Klikleşmeyelim! Ne yazık ki günümüzün hastalığı budur. Sivil oluşumların varlığı şüphesiz sevindiricidir. Bakıyoruz ki insanlar kendi yapılarından olmayana veya bu yapılara destek sağlamayana selam bile vermiyor. Üstelik aynı toplumsal yapılardan beslenen oluşumlar klikleşiyorlar, kendilerinden olmayan birisi, doğruyu söylese de hakkı haykırsa da duymuyorlar, görmüyorlar. Bu kadar parçalanmışlık garip ve vahim bir durumdur. Üzülüyorum şahsen. Özellikle particilik hayatımızı ortadan ayırıyor. Bu ayrım topluma bomba gibi düşüyor. Bir pozisyon kazanan, bir mevzide konuşlananlar, bu durumla sarhoş oluyorlar. Gözler kararıyor, kalpler katılaşıyor. Acıyalım birbirimize, sevelim birbirimizi. Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli!

Allah aşkına, ölüm var! Ömür sonsuz, hayat onsuz değil!