Dolar (USD)
32.94
Euro (EUR)
35.70
Gram Altın
2528.18
BIST 100
10891.42
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 Aralık 2021

Şiddet olayları neden artıyor?

Salgın sürecini bir cümleyle özetler misiniz diye sorsalar, “gayr-i tabiileştirme” sürecidir derim. Salgının başından beri insanların tabii ilişkileri büyük ölçüde yara aldı. Herkesin bir diğerini tehdit ve tehlike olarak gördüğü, insanların birbirinden uzaklaştığı tuhaf bir dönemden geçiyoruz.

Bazı profesörlerin medya aracılığıyla korku pompalaması da insanların psikolojisini derinden etkiledi.

Lancet Psychiatry tıp dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, dünya genelinde depresyon, anksiyete ve duygu durum bozukluğu vakaları dörtte bir oranında arttı.

Son aylarda haber bültenleri şiddet olaylarından geçilmiyor. Kadın cinayetleri, yakarak insan öldürme, darp, gasp, bıçaklama daha neler neler… Sanki toplumsal bir cinnet hali geçiriyoruz.

Geçenlerde de Aksaray’da 5. Sınıf öğrencisine şiddet uygulayan öğretmen haberiyle sarsıldık. Türkiye’de bugüne kadar pek çok dayakçı öğretmen haberi duymuşsunuzdur.

Ancak pek gündem edilmese de öğrencileri tarafından öldürülen öğretmenlerimiz de oldu. Ayhan Kökmen hocamız iki öğrencisi tarafından pompalı tüfekle öldürülmüştü.

Keza Necmettin Kuyucu hocamız da öğrencisi tarafından defalarca bıçaklanarak öldürülmüştü. Korkunç bir şiddet sarmalı içinde olduğumuzu anlatmaya çalışıyorum.

Aksaray’daki vahim hadise hakkında Sayın Valimiz Hamza Aydoğdu ile bir görüşme yaptım. Hamza Aydoğdu aynı zamanda yıllarını milli eğitim davasına harcamış kaliteli bir eğitimcidir.

Valimizin anlattığına göre;

Bu olay 14 Aralık günü gerçekleşiyor. İl Milli Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal da daha olayı öğrenir öğrenmez derhal olaya el koyuyor. İki müfettiş görevlendiriliyor ve öğretmene derslerden el çektiriliyor.

Kurum müdürleri de hemen aileye destek ziyaretlerinde bulunuyor ve öğrenciye de gerekli olan tüm psikolojik destek anında sağlanıyor.

Tüm bunlar, olay basına yansımadan önce yapılıyor.

Şu anda soruşturma devam ediyor ve öğretmen hakkında ayrıca bir iddianame hazırlandı. Benim bu olayla ilgili üzüldüğüm iki husus var.

Olayın daha en başından beri gerekli tüm adımlar atılmasına rağmen ailenin görüntüleri basına vermesi, çocuğun psikolojisi açısından olumlu olmamıştır.

Ailenin tüm çabaları nihayetsiz kalır, bir muhatap bulamazlar ve buna rağmen öğretmene de bir şey yapılmadıysa evet, son çare olarak bunu basına vermelerinde hiçbir mahsur olmazdı.

Demem o ki şimdi çocukcağız o görüntüleri izleyecek, arkadaşları da izleyecek… Bunun çocuğu olumsuz yönde etkileyeceğini düşünmeleri gerekirdi.

Bu öğretmenin yaptığı elbette tasvip edilemez ve böyle kişiliklerin öğretmenlik yapması kesinlikle sakıncalıdır.

Münferit bir hadiseden yola çıkarak ülkede hizmet veren 1 milyona yakın eğitimci arkadaşlarımızın zan altında bırakılmasını da doğru bulmuyorum. Bu tür hadiselerde genelleme yapılmamalıdır.

Okul söz konusu olduğunda yıllardır söylediğim bir şey var; artık yeni bir zeminde yeni bir temelle ve buraya ait değerlerimizle, ahlak, vicdan, irfan sahibi, aklıselim, kalbiselim bireyler yetiştirecek yeni ve sağlam bir binaya ihtiyacımız var.

Bu vesileyle Aksaray’da Valilik öncülüğünde, diyabet hastası çocuklara sensörlü glikoz ölçüm cihazı verilecek olmasını büyük bir sevinçle karşıladım. Çocuklar büyük bir eziyetten kurtuldu. Emeği geçen herkesi kutlarım.

Çocuklar demişken, Pitbull cinsi köpeklerin saldırısında ağır yaralanan 4 yaşındaki Asiye, bir türlü aklımdan çıkmıyor. Bu kaçıncı saldırı, artık yeter! Pitbull terörü son bulsun. Çocuklarımız sokaklarda rahatça dolaşabilmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

 
VF kat sağ