Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


'ŞİDDET'LE SORUN HALLEDİLMEZ

Sorunları halletme biçimleri de, bir ferdin, grubun ya da hareketin kültürel konumu, gelecek ufku ve hayata bakışlarıyla yakından ilintilidir. Eğer yaşadığınız sorunlar karşısında, kavga ve çatışma ilk aklınıza gelen sorun halletme yöntemi ise, bu durumda "şiddet" sizin birinci elden konuşma diliniz haline gelir. Üstelik bu, hayatın her alanında (aile, komşuluk, iş vb. ilişkilerde de) kendisini gösterir. Buna yönelik gündelik hayatta çok fazla sayıda haberler duyarız; yani mebzul tarzda örnekleri vardır.

Bu günlerde IŞİD, PKK ve Kürt kelimeleri etrafında sorunları konuşmaya devam ediyoruz. Özellikle Işid'in Kürtlerin yoğun yaşadığı Kobani'yi ele geçirdikleri, hatta bayraklarını diktiklerini biliyoruz. Benim en fazla Kobani'nin Işid'in eline geçmesi ve İşid ilerleyişi karşısında, Türkiye'de başta Diyarbakır, hatta İstanbul ve Ankara'da yapılan şiddete, yakma ve yıkmalara dayalı gösteriler en fazla dikkatimi çekti. Doğrusu özellikle PKK ve onun siyasal uzantıları söz konusu olduğunda, kimi tutarsızlıklarla birlikte ironik durumlara dair kafamda çağrışımlar oluşturdu.

Birincisi, Kobani işgal edildi ve Işid burada ilerliyor diye, niye Türkiye'de yakma, yıkma ve şiddet eylemleri yapılıyor? Bu, eskiden beri bir şeylere kızdıkça, bu kızgınlığını Türkiye Devleti'inden çıkarma anlayışına dayanıyor. Yani mağdurluk dilini sürekli bir kızgınlıkla Devlete doğru yönlendirme. Ancak verilen zarar tabii ki insanlara yönelik. Paradoks ve ironi şurada; Işid'in şiddetine, hiç te direkt konuyla ilintili olmayan Türkiye Devleti ve Onun sembolik ögelerine şiddet içerikli tepki gösterme. Yani şiddetin sona ermesini şiddet göstererek sona erdirmeye çalışma.

Bugüne kadar, büyükşehirler başta olmak üzere PKK ve onun farklı siyasi uzantıları, hak savunusu bağlamında hep şiddet içerikli eylemlerde bulundular; yaktılar, yıktılar. Hatta "halk" adına hareket ederken halk(ın) otobüslerine molotof kokteyli atarak yakmaları, ne halkların barışı ne halkların özgürlüğü ile uyuşan bir şey. Fakat reel olan şu ki; PKK ve onların siyasi uzantılarının sorun halletme biçimleri maalesef şiddete dayanıyor. Şiddetin ne menem bir şey olduğunu ve sorun halletmediğini ise, Kobani'de işgal olunca daha iyi görmelerini beklemeliyiz.

Bir kere kürtlerin ve onların siyasi uzantılarının, kendi geçmişlerine ve tarzlarına bir kere daha bakmaları gerekiyor. Bu zamana kadar sorun halletme biçimi olarak şiddetin kullanılmış olması, geldiğimiz noktada yeni bir kırılma anı oluşturuyor ve belki de Kürtlere ve onların siyasi uzantılarına bu zamana kadar kullanılandan farklı bir dilin kullanılması gerektiğini öneriyor. Aslında bu öneriyi, sadece kürtler ve başka etnik yapılara münhasıran değil, şiddet dilini kullanmayı yeğleyen ve bunu bir çözüm yolu olarak gören herkes için de söylemek elzem görünüyor.

Kürtlerin siyasi hareketleri, bu zamana kadar bir tezi de örtük ve açık biçimlerde dile getirdiler. Bu tez, kürtlerin de tarihte medeniyet kurduklarını ifade ediyordu. Bunun tartışmasına burada girmeyeceğim. Ancak, medeniyet kurmanın kavga ve şiddetten başka bir dile ihtiyaç duyduğunu özellikle önereceğim. Artık sorunları halletmek için şiddetin dışında başka bir dile ihtiyaç var.

Işid'le ilgili yazılar yazdım ve onların şiddet içeren eylemlerini eleştirdim. Şiddet içeren tüm eylemleri eleştiriyorum. Kürtlerin ve aslında başka milletlerin bu şekilde şiddet yoluyla öldürülmesini kesinlikle yanlış buluyorum. Bu zamana kadar, marksist ve ulusalcı çatışma dilinin, sorunu daha da derinleştirdiğine dair birçok yazılar yazdım.

Sorunlarla başa çıkabilmek için kullandığımız dile tekrar bakmalıyız. Kullandığımız dil, sorunlarla nasıl ve ne kadar başa çıkabileceğimizi gösterdiği gibi, medeniyet yolunda nerede olduğumuzu da bize gösterecektir. Kısa vadede şiddetle sonuç alındığını zannedenler, şiddetle mağdur olurlar; bu unutulmamalı.

Kürt halkının sağduyulu stratejilerle davranarak, şiddete dayalı gösterilere prim vermemesini bekliyoruz. Çünkü böyle bir davranış, bu zamana kadar alınan yolu sıfır toplamlı bir sonuç haline getirir.