Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
35.02
Gram Altın
2479.82
BIST 100
10547.81
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Ekim 2020

​Sınavlar kalksın proje gelsin

Hastalığın yayılımını önlemek için toplumsal hayatın tamamen durdurulduğu mart ayından itibaren okullar hep “en son” açılması gereken yerler olarak düşünüldü.

Özellikle ilkokul çağındaki çocukların temizlik, mesafe ve maske üçlüsünün uygulamasında zaafiyet gösterebileceği ve buna bağlı olarak da hastalığın yayılma hızında artış olacağı varsayıldı.

Batılı devletlerde okulların birbiri ardına açılması Türkiye’de de okulların açılması talebini beraberinde getirdi.

Koronavirüsün virüsünün gerek “çocuklar” gerek ise “yetişkinler”üzerindeki etkisini ortaya koyan yeterli bilimsel çalışma yapmak yerine aşı, ilaç ve tedaviye odaklanılması, hayatın normalleşmesi sürecinde yaşanan birçok sorunun gölgede kalmasına neden oldu.

Toplumsal hayat, alınan tedbirlerle birlikte neredeyse eski seyrine döndü.

Haklı olarak birçok insan da sosyal hayatın tekrar normala döndüğü bir durumda okulların “neden”tam olarak açılmamasını sorgular oldu.

Kim olsa aynısını yapar.

Bunu garipsemiyorum.

Alınan tedbirlerde de “art niyet”aramıyorum. Emin olun herkes çocuğunun okula gitmesini ister.

Milli Eğitim Bakanlığısürekli olarak bu konuya kafa yoruyor.

Eğitimde “fırsat eşitliğini” sağlamak adına tüm Türkiye’deki okulların kapatılmış olmasından rahatsız olanların sesine bir miktar cevap verileceğine yönelik bazı bilgiler aldım.

MEB, şimdilik teknik liselerdeki uygulama dersleri için izin verse de bu yeterli olmayacak gibi görülüyor.

Bakanlık, okulların açılmasına valilerin “tek başına” karar verebileceği açıklamasını yaptı.

Hiçbir vali insan hayatını riske atacak böyle bir karara imza atmadı. Bir insanın hayatının bu denli sorumluluğunu almak kolay bir iş değil.

Çünkü, eğitim eksikliğinin “bir şekilde” telafi edilebileceğini ama pandemi nedeniyle yitip giden canların bir daha geri gelmeyeceğini çok iyi biliyorlar.

Valilerin yerinde kim olusa olsun aynı şeyi yapar.

Bakanlık bazı illerdeki Hıfzısıhha kurullarının önerilerini göz önünde bulundurarak bu kararı direkt bir şekildemerkezden almalı.

Böyle bir adım pandemi ile başarılı mücadele edilenlerin “ödüllendirilmesi” anlamına gelecektir.

Akla ve vicdana uygun olan bu olur.

***

Aslında tam da bu aşamada eğitimde sadece “bugün” için değil,“sonrası” için de geçerli olabilecek “devrimsel bir dönüşüm”fırsatı yakaladık.

Hepimizin eğitim sistemindeki ortak sorunu: Sınavlar!

Sınavlarda alınan notların liyakat için yeterli olduğuna inanmak istiyoruz.

Her gün, hayatımızın bir yerinde, aslında bunun o kadar da doğru olmadığı gerçeği ile bir şekilde yüzleşiyoruz.

Pandemi nedeniyle uzaktan yapılan eğitim “sınavlar” bağlı liyakat sorununun çözmek için “mükemmel bir fırsat” sunuyor.

***

Pedagojik formasyonda öğrenme için en iyi yöntemin “deneme” olduğu ısrarla vurgulanır.

Hatta son yıllarda yabancı isimlerle “deneyerek öğrenme” yöntemlerinin reklamları sıkça yapılır oldu.

Bugün pandemi nedeniyle evlerinde olan öğrencilerin “neyi, ne kadar” öğrendiği ya da öğreneceği konusunda herkesin “şüphesi” olduğu büyük bir gerçek.

Uzaktan eğitimlerle tam oluşamayan sınıf ortamında alınan eğitimin sonunda yapılacak sınavlar bu öğrenciler için büyük “haksızlık”olacaktır.

Sınıfların sınavsız bir şekilde geçirilmesi ise tüm eğitim sistemine başka bir sorun olarak geri dönecektir.

Benim önerim yıllardır geçmeye çalıştığımız “Proje Tabanlı Değerlendirme Sistemi”ne geçmek.

Öğrencilerin seviyesinin tam olarak ölçülemediği bir dönemde, hem öğrenmelerini “garanti” altına alacak hem de ortaya çıkan “çıktı ile değerlendirme” yapılabilecek “kolay ve pratik”bir yöntem olur.

Puanlama yapılmak yerine sadece “kabul” ve “red” verilerek oluşabilecek şaibelerin de önüne geçilebilir.

Neredeyse her ders için uygulanabilecek bu yöntem bu dönem uygulanması mümkün değil.

2020-2021 eğitim öğretim döneminin ikinci dönem kolaylıkla uygulanabilecek bu yöntemBakanlığın gelecek vizyonunda da yer alıyor.

Pandemi koşulları ile hızlandırılan hibrit sistemi daha da mükemmelleştirme ve eğitimde yıllarca yaşadığımız sorunlardan birisen son vermek için bu fırsatın iyi kullanılması gerekiyor.