Sınırda ABD vahşeti
ABD, Suriye’nin kuzeyinde bir katliam daha yaptı. ABD komandoları, altı çocuk ve dört kadını katletti. Toplam 13 kişinin öldürüldüğü söylendiğine göre, ölenler arasında üç de erkek var. Bir gün önce de Türkiye, Kuzey Irak’da terör yuvalarına operasyon yapmış; 80 ayrı nokta bombalanmış, hiçbir sivilin kılına zarar gelmemişti.
Dün Irak Başbakanı Mustafa Kâzımi, DEAŞ’lı İbrahim el-Haşimi’nin yerinin Irak’ta yapılan DEAŞ operasyonları sonucu belirlenip öldürüldüğünü söyledi. Kâzımi’nin sözcüsü Yayha Resul ise bu operasyonun Irak gizli servisinin ABD’lilere verdiği bilgilere göre yapıldığını açıkladı. 2019’da aynı bölgede Ebubekir el-Bağdadi de aynı şekilde katledilmişti.
ABD yönetimi, kamuoyunun tepkisini çekmemek için olayı çarpıtarak yansıttı; utanmadan yalan haber yaydılar. ABD Başkanı Biden, İbrahim el-Haşimi’nin intihar yeleğini patlatarak kendisini havaya uçurduğunu açıkladı. Madem ABD operasyona başlayınca terörist kendisini patlattı, siz iki saat orada neyin çatışmasını yaptınız? Ajanslar, “Gece yarısı çıkan çatışma saatlerce sürdü, patlamalar sınırın iki yanında da yankılandı” diyor. İki katlı evin helikopterlerce ateş altına alındığı, üst katının bombalarla çökertildiği aktarıyor.
***
Bu tür operasyonlarda ABD yönetimi, gerçekleri değil halkın ve medyanın bilmesi gereken enformasyonu verir. Daha fazlası daha sonra vicdanına yenilip açıklayan olursa ortaya çıkar. Amerikan ordusunun Irak işgali sırasında yaptığı zulüm ve işkencelerin çoğunluğu, yıllar sonra bu işkenceleri yapan askerlerin sosyal medya paylaşımları sayesinde ortaya çıkmıştı. ABD ordusu, geçen yıl da Afganistan’da dronla bir düğünü bombalayıp 100 sivili öldürmüştü.
Türkiye – Suriye sınırındaki Atme’de yapılan operasyonun ABD’nin açıkladığı gibi gelişmediği, bir ABD helikopterinin çatışmada zarar görüp sonra imha edilmesinden anlaşılıyor. Yara alan helikopterle uçamayacaklarını anlayan ABD komandoları helikopteri bombalarla un ufak etmişler.
Bu kanlı operasyonda bölgeye onlarca ABD uçağı, helikopteri ve insansız hava aracı yığılmış. TRT ve Anadolu Ajansı, gerçek bir habercilik örneği vererek olaydan hemen sonra operasyonda kadın ve çocukların da katledildiğini yayınladılar. Batı medyasında operasyon manşetlere çekilirken katledilen kadın ve çocuklardan tek kelimeyle bahsedilmedi.
Yaşanan sivil trajediyi dünyaya Türkiye’nin duyurması ülkemizin bu konudaki hassasiyetini göstermesi açısından örnek bir davranıştır. Operasyon yapabilirsin, teröristi yok edebilirsin ancak kadınları ve masum çocukları öldürmek de ne oluyor!
***
Anadolu Ajansı’nın yaptığı habere göre, operasyon yapılan bölgedeki evlerin boşaltılıp, ABD askerlerinin o evlerin sahiplerine ve çocuklara zulmettikleri anlaşılıyor. Amerikalılar adına onları sorgulayan kişi ise Irak aksanı ile konuşan bir ajan.
Suriye sınırında yaşanan Amerikan vahşetinden birkaç gün önce de Yunanistan’da 16 masum mülteci donarak can vermişti. Kışın ortasında üstlerini başlarını çıkarıp gece yarısı geldikleri yere yani Türkiye sınırına doğru geri itmeye çalıştıkları mülteciler sabahın ayazından günün aydınlığına ulaşamadı. Bu vahşet de Batı medyasında tek satır ile kendisine yer bulamadı.
Mültecileri soyup, üzerlerindeki kıymetli şeyleri alarak onları ülke dışına itmek nasıl bir haydutluksa, Suriye sınırında bir teröristi öldüreceğim diye kadın ve masum çocukları katletmek de insanlık suçudur. Bu olaylar burada kalmamalı, STK’lar delilleri toplayıp işlenen suçu uluslararası mahkemelere taşınmalıdır. ABD haydutluğunun önü hiç olmazsa hukukla kesilmelidir. Tabii, hukuk sadece batılılar için değilse.