Şiraz'dan Şiraze'ye İlk Mektub
Şiraze! Senin ismini anmak için Şiraz'a geldim. Dağlardan eriyen son karların suyu geliyordu Şiraz'ın üzüm bağlarınau2026 Üzüm bağlarıyla ünlü bu bereketli vadide senin adın da bereketli olur düşüncesindeyim. Üzüm suyunu pekmeze tahvil eden ben, şarabın da yedi bin yıllık macerasının yaşandığı işittim bu şehirde. Uçsuz bucaksız üzüm bağlarını, saçlarımızı dalgalandıran rüzgarla birlikte seyrediyoruz.
Bu şehri sevdim ben Şiraze senin ismini sevdiğim gibi. Gönülden sevdim bu şehri. Bedelsiz bir sevgi var şimdi içimde. Yusuf'un kuyuya atılması gibi ben de bir kuyudayım şimdi. Hafız'ın şiirlerinin büyüsüne kapılıp üzüm bağlarının izini sürüyorum. Hafif yağmur damlaları ve Hafız falı bakan falcıların arasından süzüle süzüle ilerliyorum Şiraz'ın üzüm bağlarına doğru.
Şiraze kelimeler yetmiyor Şiraz'ı anlatmaya. Susuz kalmış bir ırmağın ölüm sancılarına şahit oluyorum burada. Derin bir vadiyi beraberinde getiren yılan kavisli bir nehrin kuruduğunu gördüydüm. Peki, bu kadar üzüm bağını kim besliyor Şiraze, söyle bana. Bir zamanlar Şiraz'da üzüm bağlarını görmek için Avrupa'dan turlar düzenlenirmiş.
Şiraze, bu gün yalana dolana kanmadan içimden geldiği gibi yazıyorum, inan. Çünkü bu şehir lavanta çiçekleri arasında üzüm bağlarına uzanırken her yönüyle saflığın, berraklığın hissedildiği bir hava veriyor bize. Bu şehrin kuruyan engin nehri ne kadar kavisler çizse de şehrin kıvrımlarından korkmuyorum artık.
Şiraze, sabah vaktiydi. Geniş penceremden dışarıya baktığımda üzüm bağlarının girişinde muhteşem bir konak gördüm. Burada aşk en güzel anlatımıyla yaşanıyor. Şiir, en güzel anlatımıyla sunuluyor. Bir de bunun yanında mimaru00ee de en güzel şekliyle sunuluyor. Aşkı en güzel anlatan şairlerin başında Hafız geldiğini söylemiştim. Onun şiirlerini ezbere bilmeyen bir Şirazlı hemen hemen yok gibidir. Aynı zaman da mimarlar da bu aşkı duvarlara mozaiklere işlemiştir. İşte mezku00fbr konak bana aşkın en onulmaz vaktini yaşattı. Bu konağa bakmak bile bir ömre değer.
Şiraze! Buraların yabancısı olduğumu düşünenler bana buraya akşam gezmemi istiyorlar. Sen akşam gezdin mi Dervaz-e Kuran'da. Yani Kuran kapısında. Günbatımında burası aydınlanıyor ve biz gidiyoruz. Nereye gidiyoruz. Şiraz'ın üzüm bağlarından ilhamını alıp gülistan ve Bostan'ı yazan Sadu00ee'nin makamına gidiyoruz. Kendi deyimiyle "ruhsal açlığı doyurmak için" açlık ve susuzluk içinde gezmiş Sadu00ee'nin mekanına gidiyoruz. Ondan yeni nasihatler almaya gidiyoruz. Hatıralardaki tozlu ve tuzlu matarayı çıkararak su içiyoruz. Güneye daha güneye gidiyoruzu2026
Not: Kıymetli dostum Yrd. Doç. Dr. Turgay Şafak Bey Tahran Yunus Emre enstitüsü müdürü olmuştur. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum.
