Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.80
Gram Altın
2390.36
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 May 2020

Siyaset ve Din aklı olan içindir!

İnsanların doğruları vardır, yanlışları vardır. Aynı durum, siyasi, dini ve inanç grupları için de geçerlidir. Bireyler ve gruplar, kurumlar hatta devletler de doğruları ve yanlışları ile beraber yaşarlar.

Şarta bağlı olarak isabetli olan şeye doğru diyoruz. Nasıl ki yüzyıllar önce kılıç kullanmak savaşlar için doğruysa bugün yanlıştır. Bugünün savaşlarında kılıç değil ateşli veya teknolojik silahlar kullanmak doğrudur. Çünkü şartlar değişmiştir. Nasıl ki yıllar önce duman, güvercin kullanmak haberleşmek için doğruysa bugün yanlıştır. Bugünün haberleşmesinde duman ve güvercin değil teknolojik aletler kullanmak doğrudur. Çünkü yine şartlar değişmiştir. Örnekleri o kadar çoğaltabilirsiniz ki...

Mutlak doğru olan sadece Allah’tır. Onun da ıstılahtaki karşılığı Hak’tır. Hak; yanılmayan, şaşmayan asla isabetsizlik taşımayan her şart altında isabetli olan demektir.

İki hafta önce salı günkü yazımızda da yazdık. Nefs, siyaset ve din üzerinde çokça baskındır. Din kadar olmasa da siyaset de nefsi içine alır. Özellikle, uçlara doğru gittiğinizde, nefsin tam olarak hâkim olduğu bir alan olduğunu görürsünüz.

Siyasette öyle insanlar tanıdık ki, kendilerine nefs kaynaklı bir siyasi koza örmüşler, içlerinde sadece kendileri var. Başka da kimse yok. Öyle şeyler söylüyorlar ki her söylediği kelimeyle içiniz titrer. Bir delinin bile saçma bulacağı düşünceleri, en anlamlı en değerli siyasi fikir olarak size anlatıyorlar. Siyasette tek doğru yol, tek doğru çözüm kendilerinin.

Diğer siyasetçiler, yanlış yolda… Diğer siyasetçiler, vatansever değil, vatan haini... Diğer siyasetçiler, dar kafalı… Diğer siyasetçiler, satılık…

Soruyoruz. İnsanların çok büyük bir kısmı, bazen neredeyse tamamı başka yerde duruyor, siz başka yerde duruyorsunuz. Siz, kendinizin yanlış yaptığını hiç düşünmüyor musunuz?

Cevapları hem hazır hem de keskin.

Zaten gerçeği görenler, azınlıktadır… Zaten ileriyi görebilenler, istisnadır… Zaten vatanseverler, bir avuç insandır… Zaten doğruları, kimse kabul etmek istemez.

Gerçekten de dünyada çok az insanın haklı, koca bir dünyanın haksız olduğu konular olabilir. Ancak biraz derinlemesine araştırdığınızda, bu insanların kendilerini hemen her şeyden nasıl izole ettiğini, nasıl etraflarına duygulardan oluşan bir koza ördüklerini görebiliyor ve anlayabiliyorsunuz.

Aynı şey, dinde de inanç ya da ideoloji gruplarında da geçerlidir. Dini veya değil öyle inanç ve ideoloji grupları var ki onlar da yanlışlanabilir doğrularında boğuşuyorlar. Hatta bazı gruplar, ideolojilerini dinden de ileri bir yere koyuyor. Tıpkı siyasetçiler gibi kendilerine nefslerinden ibaret bir koza örmüşler ve aynen şunları söylüyorlar.

Soruyorsunuz: “Yahu siz bir taraftasınız, bir avuç insansınız, koca dünya diğer tarafta. Siz gerçekten, her şeyi doğru mu düşünüyorsunuz, hiç mi yanlışınız yok?” Cevap dünden hazır:

“Efendim… Dünya kurulalı beri, gerçekten inananlar azdır. Bak Nuh Peygambere. Dünya bir tarafa, Nuh Peygamber ve bir avuç insan bir tarafa. Bakınız şu devrim önderine. Bir avuç insan bir tarafta, koca bir ahali sürü bir tarafta.”

Kafaya koymuş bir kere. Ne söylersen söyle, o bildiğini okuyacak. Siyaset ve Din aklı olanlara farz kılınmıştır. Aklını kaybetmişlere değil…

Siyaset, Din ve inanç; en geniş kapsamlı ele alınacak, düşünülecek, tartışılacak, nefslerden muhakkak uzak tutulacak, asli kaynağından asla sapılmayacak bir anlayış, bir disiplin gerektirir. Eğer bunlar yapılmıyorsa, yeryüzünde doğru işleyen bir yapı, işe yarayan bir birlik asla kurulamayacaktır.

Nefsiyle bakan, güneşin kendisi için doğduğunu sanır. Akıllı insan ise güneşin her yere, her şeye döndüğünü görür.

Kendi partisine girene kadar, kendi grubuna girene kadar, kendi imân alanına girene kadar akla izin verenler, sonra da aklı dondurup yerine nefsi, ideoloji ve duyguları ikame edenler, bir ülkenin, insanlığın hayır önderleri değil zehir önderleridir.

Doğru dürüst kullanılan bir akıl, gerçek bir önderdir. Dindeyse insanı Rahmete götürür. Siyasetteyse insanı Selamete götürür.

Siyasette, dinde ve inanç gruplarında doğrularda birleşmek çok önemlidir. Unutmayınız ki şaşmaz, yanılmaz tek doğru Haktır. İnsanların Hakta birleşebilmesi her çağ için en uygun olandır.