Dolar (USD)
32.40
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2412.89
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Şubat 2019

Siyasi eğitim merkezleri / ikna odaları  ve Kaşıkçı cinayeti

Ulusalcıların İkna Odalarıyla Kızıl Çin’in Siyasi Eğitim Merkezleri aynı amaç için kurulmuş işkence yerleridir.

Küresel bir işkenceci odak var; insanlık bunların elinde zebun. Kaostan beslenmekteler.

Kızıl Çin, 13 Kasım 1949’da bir milyon altmış bin kilometre kare alana sahip ( Türkiye’nin bir buçuk katı büyüklüğünde) Doğu Türkistan’ı işgal etti, bölgenin adını da ‘Kurtarılmış Bölge’ anlamına gelen ‘Sincan’ adıyla değiştirdi.

‘Sincan’ adını Ankara’nın bir ilçesine verenler neye hizmet ettiler acaba?

Çin aşkının depreştiği odaklar da Türkiye’de boş durmadılar, durmuyorlar.

Kızıl Çin, yetmiş yılda, kırk milyona yakın Müslüman Türk’ü katletti, ‘aşırıcılıkla’, ‘kökten dincilikle mücadele’ adı altında asimilasyon ve soykırım politikalarına devam etmekte. Üç milyon Doğu Türkistanlı ‘ Siyaset Merkezleri ya da Meslek Edindirme Merkezleri’ adıyla kurulmuş ‘ Toplama Kampları’nda işkencelere tabi tutulmaktadırlar. İsrail’in göçmen politikalarının benzerini Kızıl Çin uygulamakta. 1949’dan önce Doğu Türkistan’da Çinli nüfusun genel nüfusa oranı yüzde üç iken bu oran günümüzde yüzde elli üçe ulaşmış durumda. Bir çocuktan fazla çocuk sahibi olanlar cezalandırılmakta, zorla kürtaj yapılmakta. Kardeşlik Projesi adı altında her Müslüman Türk ailesine Çinli bir erkek yerleştirilmekte, aile mahremiyeti ve namus ayaklar altına alınmaktadır. Doğu Türkistan’ın münevverleri yok edilmektedir. Halkın millî ve manevi değerlerini öğrenmesi, kimliğini oluşturan eğitimi yasaklanmıştır. Camiler, Kur’an Kursları kapatılmış, domuz etiyle oruç bozdurulmuştur.

Çin zulmü bize hiç de yabancı gelmemekte, ‘Çağdaş Yaşam’, ‘İrtica ile Mücadele’ adıyla on yıllardır Türkiye’de uyguladılar. Müslümanı, ‘Gerici’, ‘yobaz’, ‘örümcek kafalı’ adıyla yaftaladılar. Camiler, kapatıldı, ahıra, depoya, meyhaneye çevrildi, 28 Şubat sürecinde on iki yaşını tamamlamamış çocukların Kur’an Kurslarına gitmesi yasaklandı, çocukların ilahı okumaları 27 Nisan e Muhtırasının gerekçeleri arasında yer aldı. Haziran 2017’de Ankara’dan İstanbul’a yürüyen zevatın açıkladığı on maddelik bildirin bir maddesinde okullarda Kur’an ve Siyer-i Nebi’nin seçmeli ders olarak okutulması “Laiklik ilkesinin aşındırılması” şeklinde zikredilmişti. Okullarda mescit açılması ‘irticai faaliyetlerin artması’ olarak görüldü.

Başörtüsü yasağı, tek başına zulmün vahametini göstermeye yeterlidir. “Başörtülüler, insan değildir, Arabistan’a gitsinler.” söylemi Çin işkencesinin Türkiye versiyonudur.

1987 Bulgaristan’da Jivkov’un Belene kampı ne ise Kızıl Çin’in Siyaset Merkezleri, Kemalistlerin İkna Odaları da odur. Bosna’da, Karabağ’da katliamlara susanlar Cemal Kaşıkçı’nın katli karşısında susuyorlar. Doğu Türkistan’ın da sesine sağırlar, işkencelere körler; Esed, Sisi ve terör yandaşlığına devam ediyorlar.

Unutulmamalıdır ki Kaşıkçı cinayeti, 15 Temmuz darbe/ işgal girişiminden sonra Türkiye’ye yönelik en ciddi saldırıdır; asla hafife alınmamalıdır. 15 Temmuz’a tiyatro diyenler, Kaşıkçı cinayetini örtbas etmeye çalışıyorlar. Türkiye, bu cinayeti Suudîlere itiraf ettiremeseydi, Küresel çete, cinayeti Türkiye’nin üstüne yıkacaktı.

BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın "Türkiye'deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor." ifadesine rağmen sanıklar hesaba çekilemedi.

Pensilvanya- Kandil Konseyi (PKK) ve Soros İttifakı pusuda.

2 Ekim 2018’de Kaşıkçı katledildiğinde Ağustosta Papaz - ekonomik saldırılar bütün şiddetiyle devam ediyordu. Bu topyekun saldırıydı. Malum Gezi zekalıların sözcüsü de Almanya’da Soros’un vakfında gizli toplantılara katılıyordu.

Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti’ne Doğu Türkistan’a uyguladığı baskı ve zulme son verme çağrısında bulundu. Bu zulüm, BM ve İslam İşbirliği Teşkilatında da elbette dile getirilecektir.

Zulmile abat olunamayacağını Kızıl Çin ve Sorosçu yandaşlar anlayacaklar.