Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Şubat 2021

Son olarak

Birlik düşüncesi bir mayadır. Tıpkı yoğurt mayası, peynir mayası gibi. Yeter ki maya sağlıklı ve kaliteli olsun. Az bir miktar maya onlarca devleti milyonlarca insanı BİRLİĞE kavuşturabilir.

İçinde barındırdığı pek çok ayrılık hikâyelerine rağmen sayısız iç ve dış düşmanlara rağmen Osmanlı Devleti, iyi sayılabilecek bir birlik örneği oluşturabilmiştir. Kurduğu bu Birlik ile yüzyıllar boyu yönetimi altında yaşamak ayrıcalık olmuştur. Yok olmasına rağmen bugün dahi milyonlarca insan tarafından adaletiyle özlenilen bir devlet olmuştur.

Çökmüş bir Osmanlı’nın bile Çanakkale cephesinde gösterdiği başarı; hiçbir teknolojik imkân hiçbir bilimsel destek hiçbir güçlü silahla açıklanamaz.

Osmanlı’nın çöküşü halinde bile oldukça güçlü bir birlik anlayışı, her insanda her askerde her subayda hâkim düşünceydi.

Bilimde, teknolojide Batı’dan pek çok unsuru aldık. Yasalarımızı Batı’dan alırken ar etmedik.

Siyaseti bile dışarıdan almaktan çekinmedik. Yakın zamana kadar dünya bilimine katkımız, binde beş seviyesindeydi. Bugün de çok iyi durumda değiliz.

Bilim adamlarına çok iş düşüyor. Fikir adamlarına çok iş düşüyor. Kes, kopyala, yapıştır utancından kendilerini kurtarmaları gerekiyor.

Birileri zihinlerimizi; bu toprağın üstünden bu gökyüzünün altından damıtılmış bilgiyle hem de kendi ürettikleri bilgiyle doldurmalı. Birileri mutlaka aklımızı kullanmaya bizi sevk etmeli. Birileri gönüllerimize bir oya gibi “kendin ol” sözünü nakşetmeli.

Siyasetçilere çok görev düşüyor. Siyasetçi sadece kendi doğrusunda hareket eden ilkel ve vahşi siyaseti değil, toplumsal mutabakatı ve insani kıymetleri birincil değer kabul eden ve siyasetinin vazgeçilmezi kılan kaliteyi hayatlarımızın merkezine almadıkça hiçbir şeye benzemezler.

Kaliteyi hayatlarımızın merkezine almayan her siyasetçi sadece ve sadece kendi inananlarını kendi doğrularında ve kendi inanışlarında tutmayı başarırlar o kadar. Ne ülkesinin gelecek ve Birliğine ne de milletinin Birlik ve geleceğine katkı sunabilirler. Sadece günü tamamlayıp yarına, yarından sonrasına bir faydaları dokunmaz.

Ülkede birçok kesimden birçok meslekten insan Birlik çağrısı yapıyor. Siyasi liderler de Birlik çağrısı yapıyor. Hemen hemen hepsi toplumsal mutabakattan bahsediyor.

Birlik çağrısı yapan seçmenler, liderler öncelikle doğru bilginin, iyinin peşinde olmalıdır. Yalansız, hilafsız bir siyaset takip etmeliler. Sadece kendi gönüldaşlarını değil kendi partililerini değil tüm ülkeyi kazanmak, doğruları ve gerçekleri söylemek en büyük meziyetleri olmalı. Başkalarının yanlışlarını söyleyip ikaz etmeyi vazife kabul ettikleri gibi başkalarının doğrularını da söylemeyi vazife kabul etmelidirler. Sırf bir seçim kazanmak için tüm ülkenin yaşayacağı Cehenneme odun taşımamaları en büyük faydaları olmalıdır.

Birey ve toplumun heyecanla beklediği, siyasetçilerin birlik olmalarıdır. Birlik çağrısı yapan liderler, önce kendi dünyalarında birlik olsunlar. Birlikte örnek olsunlar, sonra insanlardan bu birliğe uymasını istesinler. Muhalefetteyse iktidara, iktidardaysa muhalefete iyiliği ve birliği tavsiye etsinler.

***

15 Temmuz darbesi olmadan evvel Ülke Birliğine karınca misali katkı verebilmek için kaleme aldığımız “Ya Birlik Ya Cehennem” dosyamızı bu makale ile sonlandırmış bulunduk. Bu çalışmada beraber çalıştığımız, bilgi ve tecrübeleri ile gayretimizi arttıran Mümin Özcan, Mustafa Sadrettin hocalarımıza ve siz kıymetli okurlarımıza teşekkür etmeyi de borç biliriz. Umarız hepimizin gayreti ile en yakın zamanda ülkemizde yeniden Birlik kurulur ve güçlü bir ülkeye kavuşulur.