Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2402.03
BIST 100
10268.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

19 Nisan 2019

Sonucu serinkanlı değerlendirmek

2019 mahalli idareler seçimi sonuçlandı. Bu andan sonra AK Parti açısından yapılması gereken sonuçları serinkanlıca değerlendirmek ve gereken dersleri çıkarıp gereğinin yapılması olmalı.

Ben, âcizane aşağıdaki hususları, isabetli olsun olmasın uzun uzun düşündükten sonra paylaşmak istiyorum:

1) AK Parti oy ve büyük şehir başkanlıklarını kaybetmiş olsa da asla bir yenilgi yaşamamıştır. Yine Türkiye’nin en çok oy alan partisidir.

2) Lider, hele hele karizmatik lider kolay kolay yetişmez. Allah’ın bir lütuftur. Bu nedenle Recep Tayyip Erdoğan işin başındadır ve en çok sevilen liderdir. Keza hâlâ dünya Müslümanları açısından da bir moral kaynağı olduğu apaçıktır.

3) Ancak Yusuf Has Hacip’in ifadesiyle her Kün-Toğdı’nın(halife, başkan) yanında bir Ay-Toldı’ya ve oğlu Öğdülmiş figürlerine ihtiyacı vardır. Kün-Toğdı töreyi, yasayı ve değişmez ilkeleri temsil ederken, Ay-Toldı devletin bekası ile zamanın değişen koşulları arasında gerilimi gideren ‘aklı’ oluşturur. Öğdülmiş ise iktidar ile vatandaşlar arasındaki gerilimi giderir. Kardeşi Odgurmış ile halkın arasına girer. Öğdülmiş dünyevi sorunlar (patatese, soğan) hakkında bilgi toplarken Odgurmış manevi-dini değişimleri tespit eder, çözümleri Kün-Toğdı’ya sunarlar. Böylece halkın iki dünyasının saadetinin teminine çalışırlar.

4) AK Parti Ay-Toldı, Öğdülmiş ve Odgurmış’un desteklerinden mahrum kaldı. Dünya’nın egemen güçleri ile devlet arasındaki gerilimi; yine, halkın içerisindeki gelişmeleri görecek, yorumlayacak ve çözüm önerileri sunacak vezirlerden mahrum seçime girdi. Dış güçler ile bilerek yahut bilmeyerek onlara içeriden destek verenler yine de bu kadarlık bir başarıya imza atabildi. Bu nedenle zannımca gerek siyasal ve gerekse pratik siyaset için siyasetnamelere gereken ilginin gösterilmesi elzemdir.

5) AK Partinin eksiği yeni nesiller ile ünsiyet kuramaması. Yoksa yine eski oylarını alabilirdi. Bu da gösteriyor ki köprü, yol, hastane yapmak yeterli olmuyor. Odgurmış eksik. İş bununla da kalmıyor gençlik faturayı aynı zamanda İslam’a da çıkartıyor.

6) Ekonomik krizlerde son derece önemli. Halkın bulgur, aşı asla küçümsenmemeli, ima dahi edilmemeli. Öğdülmiş ve Odgurmış el ele çalışmalı. Bu iş asla sıradan milletvekillerine havale edilmemeli. Zira faydadan ziyade zarar geliyor. Simit hesabı ve oy veren sualsiz cennete gider gibi yakışıksız ifadeler toplumu tiksindiriyor.

7) Adam kayırma, hırsızlık, haksızlık, emaneti ehline vermeme, adaletsizlik gibi söylentilere muhakkak kulak verilmelidir. Samimi eleştirilere kucak açılmalı lakin trol diye tesmiye edilen yağcılara muhakkak yol verilmelidir.

8) Nepotizmin (akraba kayırma) Hz. Osman gibi bir halifenin dahi başını yediği asla akıllardan çıkarılmamalıdır.

9)FETÖ ile mücadele hem elzem, hem de meşrudur. Bunda vicdanen hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Ama insaf! Bir ülkede yüzbinlerce silahlı terör örgütü üyesi olur mu? Olursa bu o ülkenin zaten iflas ettiği anlamına gelmez mi? Yargılamalar da evlere şenlik. Neticesi elbette siyasi ve sosyal alanda görülecekti. Mağdur edilen insanların tepkisinin olmaması düşünülemez. Bu nedenle bu iş artık bir şekilde neticelenip mağduriyetler tamir edilmelidir. Siyasetin içerisindeki FETÖCÜLERE muhakkak dokunulmalıdır. Şüyuunun bile büyük şehirlerin seçim sonuçlarındaki etkisi açıkça görülmüştür.

10) Bilhassa İstanbul’da seçimin sonucunda SP büyük bir rol oynamıştır. Oğuzhan Asiltürk ve Temel Karamollaoğlu gibi kifayetsiz, muhteris yaşlıların elinde oyuncak olmaktan SP seçmenleri muhakkak kurtarılmalıdır. Tabii ki ikna yoluyla. Esasen AK Parti’nin karşısında ona muhalefet eden İslami bir siyasi partinin olmasında hem ülke ve hem de AK Parti açısında sayısız faydalar vardır. Ama SP anlaşılan bu şansı iyi kullanamamış ve kaybetmiştir.

11) En önemlisi yola birlikte çıkılan kişilerce kurulacak yeni bir partinin ne denli büyük zarar vereceği muhakkak hesaplanmalıdır. O yol arkadaşları ile barışmanın yolları aranıp tekrar birlikte hareket edilmelidir. Ancak kendi partisini bırakıp gelen, sonra gidip meclise girmeyerek darbeci zihniyetin ekmeğine yağ süren Erkan Mumcu ve arkadaşlarını terk edip arkalarından en iğrenç suçlamalarda bulunan ve sonunda layık olduğu yerden vekil seçilen Abdüllatif Şener ve benzeri isimler kesinlikle muaf tutulmalıdır.

12)Kürt seçmenlerin doğuda ve batıda kullandıkları oy gözetildiği zaman seküler zihniyetin belirleyici olduğu gözetilerek İslam kardeşliği üzerinde yeterince durulmalıdır.