Dolar (USD)
32.49
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2440.56
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Nisan 2023

​Sosyal medya ve medyanın ahlakı

“Ahlaklı olalım” ve “Ahlaklı olup sorunlarımızı çözelim” söz ve niyeti gerçekten çok anlamlı ve doğru sözler. İyi ama insanımız nasıl ahlaklı olabilir? Asıl mesele burada.

Hakiki bir ahlak sahibi olunursa hem imanlar hem huzurlar hem insanlık arttırılabilir. Hakiki ahlak yoksa dert ve sorunlar bin olur, milyon olur, ahlaksızlıklardan kule yapılır.

Mesela cinayet eylemi var... Mesela hırsızlık eylemi var… Mesela iftira eylemi var… Daha niceleri de var tabii ki... Ancak bu yazıda sadece bu üç eylem üzerinde duralım.

Kısasta hayat var düsturu, canilerin cezalandırılmasında nerde? Hiçbir yerinde. Ne yasalarda var, ne de akıllarda var.

Hırsızlığı hangi eliyle yaptıysa o el kesilir düsturu, hırsızların cezalandırılmasında nerde? Hiçbir yerinde. Ne yasalarda var, ne de akıllarda var.

İftira, yedi kat gökten ağırdır düsturu, müfterinin cezalandırılmasında nerde? Hiçbir yerinde. Ne yasalarda var, ne de akıllarda var.

Peki, mevcut yasalarla bu suç eylemini işleyenlerin aldıkları cezalar, vicdanları huzurlu kılıyor mu? Elbette ki hayır.

O zaman yukarıdaki gibi kısas, kol kesme ve yedi kat gökten ağır bir ceza yasasını siyasetçiler niçin tartışmaz, niçin istişare etmez? Niçin ilim meclislerinde müzakere edilmez?

Bir de bu ahlaksızlığın soyut alanlarda kurumsal yapılar desteğiyle örgütlü olarak yapılanı var.

O da nedir demeyin! Gerçekten var. Medyada var.. sosyal medyada var.

Nerede ve kime yapılırsa yapılsın ve kim yaparsa yapsın çok büyük ahlaksızlık.

Gönül ve kalplerdeki insani kıymet ve insanlığı; sosyal medya ve medya aracılığıyla öldürdükleri için cani, çaldıkları için hırsız ve iftira attıkları için müfteri oluyorlar. Bunlar artık şer güçlerin önderliği ve kurumsal yapıların desteğinde örgütlü olarak yapılarak gayet tabi başarılı olunuyor. Bu ahlaksızlıkları yapmak, özel bir maharetmiş gibi masum da gösteriliyor. İşte insanlığı yok eden zararlıların başında böyle edepsizlikleri masum gösteren kurumsal yapıların desteklediği, örgütlü ahlaksızlık var.

Ahlâk kaideleri olmadan hukuk kaideleri olmuyor. Bu memlekette de bolca ahlak kaidesi var. Ancak ahlak kaidelerini, hukuk kaidelerine çevirmeyen kötü de bir düzen var. Bundan dolayı bazı insanlar; karakter, huy ve mizaçlarında tüm şahsiyetlerini yok edip sosyal medya ve medya eliyle toplumu bozdukları gibi ne utanıyorlar ne de gerekli cezayı alabiliyorlar. Bu örgütlü ahlaksızlar da en büyük kurum devlet dâhil tüm kurumları batışa götürüyor.

Siyasetçi ve ilim ehli olanlar; bu ahlaki sorunlar ortaya çıkmadan çözüm yolu bulmaz, çözüm kurumlarını kurmaz, önleyici yasa ve cezalar yapmazlarsa cehennemin kapısını aralamışlar demektir. Küçük küçük başlayan bu kötülük yangınlarının zararı bir anda her haneyi sardığında yanan cehennem ateşinin hararetini herkes hissedecektir. Bu yazının yazıldığı tarihte sosyal medya ve medyalara baktığınızda sonuç olarak göreceğiniz tam da budur.

Sosyal medya ve medyalarda hayırlı işler olsun istiyorsanız ailede, eğitim ve öğretim kurumlarında edep, terbiye, anane, gelenek ve görenekleri gönüllere dâhil etmelisiniz. Ki bu sanal medya ve medya ahlaksızlıklarından sebep kendi ülkenizin batışını seyretmek zorunda kalabilirsiniz. Seyretmek istemiyorsanız ahlak kaidelerine uygun hukuk kaideleriniz de olmalı ki hem masumun kıymeti hem de suçlunun cezası verilerek adalet yerini bulsun.