Dolar (USD)
32.26
Euro (EUR)
35.03
Gram Altın
2466.31
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Sosyal medyada yapay zekâ faktörü

Sosyal medyanın günümüzde hızlı bir gelişim göstermesi yapay zekâya atfedilen değeri de yükseltmektedir. Türkiye’de 59 milyon internet kullanıcısının varlığı düşünüldüğünde geleceğe dair teknolojik olarak çıkarımlarda bulunmak giderek kolaylaşmaktadır. Gelecekte yapay zekâ ve sosyal medyanın bileşkesini aktif bir şekilde görebilmek mümkün bir hal alacak. Neden mi? Sosyal medya analizlerini yapay zekâ gerçekleştirecek, böylece sorunlara yönelik hızlı çözüm yolları geliştirilebilecek. Yapay zekâ içerik üretimine de doğrudan katkı sağlayacağı için kullanıcıların etkilenme düzeyleri yüksek oranda artış gösterecek. Bireyselleştirmeyi ortaya çıkaracak yapay zekâ teknolojisi ile özel kampanyalar, reklamlar kullanıcılara anında sunabilecek. Kurumlar açısından dijital itibar yönetimi de etkin bir rol üstelenecek.

Kullanıcıların ruh halleri tespit edilecek!

Facebook, beğenilen ve paylaşılan gönderileri baz alarak kullanıcıların ruh halini tespit edebilmekte ve buna göre seçtiği içerikleri haber kaynağına düşürebilmektedir. Sosyal medyanın bireysel yapısı, yapay zekâ ile hayat bulmakta, reklamlar, içerikler tamamen kişi odaklı bir şekilde sunulabilmektedir. Bu durum aynı zamanda “kitlesizleştirme” özelliğine de vurgu yapmaktadır. Sosyal medyada yapay zekâ botlarını kullanan markalar daha çok itibar görmekte, güven düzeylerini yükseltmektedirler. Çünkü markalar açısından pazarlama faaliyetleri çok önemlidir. Yapay zekâ ile birlikte müşteri analizleri çok kolay bir şekilde gerçekleştirilebilecek, iletişim akışı hızlanabilecektir.

Yapay zekâ büyük veriyi kullanacak!

Yapay zekâ aracılığıyla büyük veri çok kapsamlı bir şekilde analiz edilebilmekte, kullanıcı eğilimlerinin tespiti gerçekleştirilebilmektedir. Böyle firmalar stratejilerini kolaylıkla belirleyebilmektedir. Yapay zekânın sosyal medyada içerik üretebilecek olması kaliteyi de arttıracaktır. Firmalar ve markaların kullanıcı eğilimlerini tek tek analiz edebilmesi oldukça zordur. Ancak yapay zekâ ile gerçekleştirilen duygu analizleri bu sorunu çözme noktasında istikbal vaat etmektedir. Bu sayede içeriklerin analizi de kolaylaşmakta, zararlı içerikler yüklendiği gibi tespit edilebilmektedir.

Yapay zekâ ile nasıl bir dünya?

Yapay zekâ; zevk ve beğenilere göre birçok özellik sunabilecek potansiyele sahiptir. Görsel tanıma özelliği bunun en somut kanıtıdır. Kişilerin görsellerini tanıyan, böylece güvenliği arttıran bir yapı ortaya çıkmaktadır. Hesap hırsızlığı bu sayede minimum düzeye indirgenebilmektedir. Özellikle Instagram gibi ağlarda görsellik giderek ön plana çıkmaktadır. Kullanıcıların görselleri kullanılarak açılan sahte hesapların yapay zekâ aracılığıyla tespit edilebilmesi de güvenlik açısından oldukça önemli bir gelişmedir.

Yapay zekâ hukuk sistemini değiştirecek mi?

Gerek artıları, gerekse de eksileriyle sosyal medya hayatın tam merkezinde yer almakta ve kullanıcı sayısı her geçen gün artmaktadır. Dünya genelinde tüm kullanıcılar sosyolog Manuel Castells’in ifade ettiği gibi ağ toplumuna dönüşmüştür. 2018 yılı itibariyle dünyada 3.19 milyar sosyal medya kullanıcısı bulunmaktadır. Bu sayı her geçen gün artış göstermektedir. Tüketici şikâyetlerini araştıran ve çoğunu haklı bulan yapay zekâlı avukat robotların bile 160 binin üzerinde dava kazandığı günümüzde sosyal medyanın geleceği noktayı tespit edebilmek çok da zor değildir. İletişim çağında yapay zekânın katkıları elbette tartışılmaz derecede büyük olacaktır; ancak kontrolün yine elden bırakılmaması da son derece önem arz etmektedir.