Soysuzlaşmanın ve Cehaletin Boyutları
Son günlerde sosyal medyada, adına sanatçı denilen ancak sanatın kişiye kazandırdığı bütün ulvi duygulardan son derece uzak, soysuz, cahil, kendini bilmez ve son derece hadsiz bir kitle türedi. Bu kitle her fırsatta İslam’a hakaret ediyor, her fırsatta dindarları aşağılıyor. Ağızlarından lağım akan bu cahiller ordusu Hz. Peygamber’e iftira ediyor, İslam’ın en ulvi değerlerine hadsizce dil uzatıyor.
Kadın cinayetleri vesilesiyle sosyal medyada yapılan tartışmalara bir bakın. Ortaya çıkan tablo şu: Kadın cinayetlerinin sorumlusu İslam, İslami eğitim, hoca efendiler ve dindarlar. Kendi çizgilerini ve kendi yaşam biçimlerini son derece insani, kendileri dışındaki bütün düşünce ve inançları, yaşam biçimlerini gerici olarak damgalayan bu azgın grup utanmasa yere atılan sigara paketinden de dindarları sorumlu tutacak.
Bu gerizekalı edepsizler kendi rezil yaşamlarını çağdaşlık maskesi altında pazarlamaktan hiç mi hiç imtina etmezken kadın cinayetlerinden Müslümanları sorumlu tutmak gibi bir aptallığa imza atmayı başarabiliyorlar. Haftada bir sevgili değiştiren, nikahsız şekilde her türlü cinsel deneyimi yaşayan, alkol ve kumar bataklığında çırpınan, uyuşturucu almadığı zaman bunalıma giren bu zavallılar kalkmışlar İslam’a ve Müslümanlara hakaret ediyorlar! Cür’ete bak!
Bunların çoğu oyuncu, tiyatrocu, artist vesaire. İçinde yaşadıkları bataklıktan utanç duymayan bu edepsizler “gerici” adını verdikleri Müslümanlarla ve haşa çağdışı dedikleri İslam’la hesaplaşma içine girmişler! Bu topraklarda doğmuş, bu topraklarda büyümüş ama bu toprakların inanç ve değerlerine sırtını dönmüş, aşağılık maymunlar Ebu Cehillerin, Ebu Leheblerin izini sürerek cahiliye dönemini anımsatan alaycı üsluplarıyla birer nefret odağı olmaktan başka hiçbir işe yaramıyorlar.
Kendilerini Kemalist, aydın, çağdaş, solcu gibi kimliklerle tanımlayan dünyadan bihaber bu zavallılar, kendi özel yaşamlarında gavatlığın, pezevenkliğin, fahişeliğin ve soysuzluğun zirve noktasına çıkmışken, uyuşturucu alemlerinde rezil rüsva vaziyette kendilerini dağıtırlarken, kumar masalarında eşlerini, sevgililerini başkalarına pazarlamaktan utanmazlarken, bar köşelerinde sızıp sağa sola saldırmaktan, kendini kaybetmekten hiç mi hiç utanıp arlanmazlarken bir de kalkmışlar kadın cinayetlerinden İslam’ı ve Müslümanları sorumlu tutuyorlar!
Sanki kendi içlerinde şiddet yokmuş gibi, kendi içlerinde sapkınlık yokmuş gibi, kendi içlerinde insanlık dışı muamele ve dayak yokmuş gibi kalkmışlar sağa sola sosyal medyadan ahkam kesiyorlar. Be soysuz hadsiz fütursuzlar! O hiç utanmadan eleştirdiğiniz İslam, bundan 1400 yıl evvel kız çocuklarını toprağa diri diri gömen sizin gibi azgın bir topluluğu adam etti de, gönderdiği peygamber veda hutbesinde kadınlara kötü davranılmaması ve kadınların haklarına saygı duyulması gerektiğini bağıra bağıra bütün dünyaya haykırdı!
İslam, sizin gibi, kadınları birer cinsel obje olarak dizi ve reklam sektöründe aşağılık yöntemlerle pazarlamayı asla emretmedi, uyuşturucu partilerinde kadınların birer seks kölesi olarak sapkın emellere alet edinilmesini emretmedi, kadının haftada bir sevgili değiştiren onursuz aşağılık birer yaratık haline getirilmesini emretmedi! Gece yarılarına kadar alkol alıp sağa sola saldıran, polisin ordan burdan topladığı manken paçavraları İslam’ın eseri hiç değil!
Bu kadar ayıbın içinde kalkmış bir de İslam’a ve dindarlara dil uzatıyorsunuz. Emine Bulut’u vahşice, kızının önünde katleden yaratık sizin kafanızda bir adamdı, bunu unutmayın!
