Dolar (USD)
32.34
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2454.33
BIST 100
10218.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Ocak 2016

SÖZCÜ'NÜN BAYRAK SEVGİSİ (!)

Geçen hafta Sözcü gazetesinde (11 Ocak 2015) "Bayrağımızı geri istiyoruz" başlıklı bir haber çıktı manşetten. Açılım sebebiyle ders kitaplarına Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirinin konmadığını, Abdullah Öcalan ile yürütülen çözüm sürecinde bu şiirin fazla ırkçı bulunduğu için ders kitaplarından çıkarıldığını söyleyerek bayrağını geri istiyordu Sözcü gazetesi. Çocuklar Bayrak şiirinden mahrum kalmasınlar diyerek de bayrağa olan sevgisini daha da derinden(!) anlatıyordu.

Bu manşet, haber ve duyarlılık ilk bakışta takdir edilecek bir haber olarak görülebilir. Her fırsatta bu toprakların değerlerine saldıran, hakaret eden hatta küfreden Sözcü gazetesi bu kez bayrağa sahip çıkıyordu. Bayrağımız için yazılmış en güzel şiir olan Arif Nihat Asya'nın şiirinin ders kitaplarına tekrar konmasını istiyordu.

Bu habere destek olsun diyerek de Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un görüşlerine de yer verilmişti. Koncuk da Bayrak şiirine her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu ve bu şiirin ders kitaplarına tekrar konması gerektiğini söylüyor.

Haber ve içerik bundan ibaret. Sözcü'nün amacı belli. Kulaktan dolma, dayanaksız bir haber yaparak sözüm ona bayrağa olan sevgisini göstermek istiyor. Böylelikle içindeki devlete, hükümete olan kinini bir kez daha kusmuş oluyor.

Küçük bir araştırma yapsalardı Bayrak şiirinin ders kitaplarında yer aldığını görebilirlerdi. Gazeteciliğin şanı araştırmadan geçer. Fakat amaç haber yapmak değil de bir yerlere çamur atmak olunca yalan yanlış haberlerle zihinleri karıştırmak bazılarının işine daha da gelmekte.

Meram Yayınları 7. Sınıf Türkçe kitabı mesela. Bu yıl okullarda okutulan bu kitapta Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiiri tam metin olarak yer alıyor. Sözcü'nün yalan yanlış haberlerine alıştık da bir eğitim sendikasının başkanının doğruluğunu araştırmadan Sözcü gibi sicili kabarık bir gazetenin oyununa gelmesi daha garip bir durum olarak unutulmayacaklar arasına girdi bile.

Şunu da anladık ki bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterirken Sözcü'nün doğru haber yapması imkansız olarak görülüyor.

Akademisyen derken

Yeni gündemimiz malumdur ki hainlik bildirisi. Akademisyenlerin doğuda yaşanan olaylara dair hazırladıkları bildiri, bildirinin içeriği ve akademisyenlerin tavrı. Başlık akademisyenler olmasa rahatlıkla pkk'ya ait bir bildiri denebilecek bir üslupla hazırlanmış bildiriye imza atanlar yaşanan tüm olayların tek sorumlusu olarak devleti görüyorlar. Terör örgütünü suçlayan en küçük ima dahi yok.

Akademisyen kimliğiyle üniversitelerde ders veren bu bildiricilerin gençlere ne vereceği de attıkları imza ile gözler önüne serilmiş oldu.

Kendi ülkesine düşman, teröre dost olanların akademisyen olup olmamaları da çok önemli değil. Diplomaların, kariyerlerin bazen çok da önemi olmuyor. Ülkesine ihanet edenden, teröre destek verenden bırakın başkalarına kendilerine bile fayda gelmez.

Bu bildiriye tepkiler devam ederken başta Chp olmak üzere neyin ve kimin sanatçısı olduğu malum kişiler bildiriye destek olduklarını açıkladılar. Yıllarca milleti çektikleri filmlerle uyutanlar şimdi de teröre destek olarak, gerçek yüzlerini bir kez daha göstermiş oldular.

Bildiriyi okumadan imzaladığını söyleyenler, pişman olup imzasını geri çekenler de kara bir mizah olarak kayıtlara geçti. Vatanını ihaneti aleni olarak yapanlar bu yüzsüzlüklerini sürdürürken, vatanına sahip çıkmak için net adımlar atamayanlar da içlerindeki vatan sevgisini ve daha fazlası adamlıklarını bir kez daha gözden geçirseler iyi olur. Yaşadığımız günler hainlerin karşısında dik durmayı gerektiren hassas vakitler, eğilip bükülmeye gerek yok.