Sporda devşirme

Dünyanın küçüldüğü ve köye döndüğü günümüzde toplumlar ve aileler iç içe geçmiş durumdadır. Her kültür ve toplum bireyler düzeyinde birbirlerini tanımaktadır. Evlilikler dolayısı ile kaynaşmalar gerçekleşiyor, birbirini tanımayan insanlar akraba oluveriyor. Daha önceden hayal edemediğimiz olaylar ve arkadaşlıklar gerçekleşiyor, ülkeler ve milletler bu birlikteliği artırıcı ve teşvik edici tutum takınıyorlar gerginliklerin ve çatışmaların azalacağı böylece umulmuş oluyor.

Diğer ülkeler ve milletler silahtan spora kadar her alanda yarışma ve çatışma halindedir. Bu yarışmada ve gerginlikte devletler başarılı olabilmek için her çareye başvuruyorlar. Bu umarlardan (çarelerden) birisi de ötekilerden yararlanmaktır. Ötekisini ailenin içine (misafir veya hısım olarak) davet ederek onun bizden birisi olmasını sağlamaktır, böylece yetenekli, çalışkan ve zeki insanlar davet edilerek "bizden birisi" haline getirilir. Bu kişiye DEVŞİRME adı verilir.

Devşirmelerin genellikle iyi sonuçlar alınmasına olumlu katkı verdiğini söylüyoruz. Bu kanaatimize katılmayanlar olabilir, ancak devşirmelerle özellikle spor alanında müspet sonuçlar alınabildiğini görmekteyiz. Özellikle sömürgecilik geçmişi olan ülkelerde bu devşirmelere sık rastlanmaktadır, mesela Hollanda'da, Amerika'da, Fransa'da, İngiltere'de, İspanya'da, Portekiz'de söz konusu devşirmelere rastlamak olağandır. Bu ülkelerin her alanda yarışmaları kazandığını görüyoruz.

Ancak devşirmelerin her zaman olumlu sonuçlara vesile olduğunu söyleyemeyiz. Yerli gençlerin önünü açan ve öğretmenlik görevi yapan devşirmeler sonuçlara, zaferlere olumlu katkı verebilir. Devşirmelerden kurulu takımda yerli yoksa elde edilen başarılar geçicidir.

Ülkemiz açısından duruma bakalım. Futbol başta olmak üzere birçok alanda devşirmelerimiz var Hagi, Derwal, Piontek gibi üstatlardan çok yararlandık, onları saygı ve minnetle anıyoruz. Ama diğerleri için "başarılı" ifadesini kullanamayız.

Bu yazıyı kaleme almamızın sebebini belirtelim. Dünya Atletizm Şampiyonası Çin'in başkenti Pekin'de yapıldı. Ülkemiz bu şampiyonaya 12 (oniki) sporcu ile katıldı. Bu az sayıdaki sporcu ile katılmamız düşündürücü olsa gerekir. Temennimiz ve isteğimiz odur ki, çok sayıda sporcu ile katılalım, böylece bu sporcularımızın, madalya almasalar bile, tecrübe kazanmaları sağlanırdı. Olimpiyatlar öncesi elde edilecek deneyimlerin takibi değerlendirmede büyük yararı olurdu.

Atletizmde umudumuz devşirmelere mi kaldı? Yerli sporcularımız nerede? Türk atletizmi neden bir türlü gelişemiyor? Gençlerimizden yeterince neden yararlanamıyoruz? Devşirmeler bizim için ter döküyor, onlara teşekkür borçluyuz. Gençlerimiz bu başarılı konuk sporculardan ders alıyorlar mı? Bu konu üzerinde kafa yormamız gerekiyor.

Atletizmde olan konu futbolda da geçerlidir. Ulusal takımımız için çok fazla söz konusu olmasa da kulüplerimiz açısından durum pek parlak değildir.

Futbol ile ilgili düşüncelerimiz bellidir. Futbol bize göre bir spor değildir, bir gösteri sanatıdır. Bunu göz önüne alarak fikirlerimizi ifade edelim. Son dönemde yabancı oyuncu alınması serbest bırakıldı. Kulüpler dışarıdan oyuncu ithal etme yarışına girdiler, su gibi para harcıyorlar. Umarız ki Edirne'nin ötesinde başarı gösterirler. Avrupa'da başarılı olamazlarsa harcanan paralar ve emekler boşa gitmiş olacaktır.

Devşirmeler elbette olacak ve olmalıdır. Önemli olan bu dostlarımızın bilgisi ve birikimi olmasıdır. Bize düşen görev "söz konusu deneyimden" yararlanabilmektir.

Sonuç: "Yerli sporcularımıza rehber olacak nitelikli devşirmelere ihtiyacımız vardır."