Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2395.94
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Nisan 2016

Sur tutmadı Nusaybin'i deniyorlar

Güneydoğu'da terör olayları devam ediyor. Nusaybin başta olmak üzere birçok merkezde sokağa çıkma yasağı bulunuyor. Cizre, Sur, Şırnak gibi yerleşim yerlerinde aylarca süren operasyonlar sonucu bölgeler teröristlerden temizlenmişti.

Özellikle Sur'da yer altı şehri nedeniyle teröristlerin temizlenmesi daha uzun sürdü. Yanlış uygulamalardan ve yanlış stratejilerden ve de art niyetlerden dolayı çok sayıda şehit verdik. Aynı nokta da ne hikmetse 20'nin üzerinde şehidimiz oldu.

Türkiye'nin dört bir yanına Cizre'de, Sur'da Şırnak'ta şehit ateşleri düştü. Birçok aile acıları ile baş başa kaldı. Bu olayların üzerine Ankara ve İstanbul'daki patlamalar toplumsal çöküntünün eşiğine getirdi Türkiye'yi. Halen insanımız İstanbul'da Ankara'da sokağa çıkarken büyük tedirginlik duyuyor.

Brüksel'deki patlamalar sonrası terör konusunda yalnız olmadığımız anlaşılınca toplum olarak terör olayları ile yaşamaya alışır gibi olduk. Bir taraftan DAEŞ, bir taraftan PKK kullanılarak aynı anda Türkiye'nin kaosa sürüklenmek istemesi olayların tek merkezden ve çok cepheli yapıldığını gösteriyor. Millette bunu zaten böyle anlamaya başladı. Oynan oyunların farkında.

ABD'nin direkt PKK'ya destek olduğunu göstermese de sözde Suriye'deki PKK uzantılarına açıktan desteği de gösteriyor. Her şey çok açık seçik. ABD'nin dünyada bugüne kadar peşinde olduğu en önemli şey petrol oldu. Bütün oyunları bu yönde oldu. Şu anda Ortadoğu'da hatta bizim Güneydoğu'da olmasının nedeni de odur. Bunu yaparken de içten ciddi destek buluyor.

Daha önce ki yazılarımda da dile getirmeye çalıştım. İçimizdeki işbirlikçilerle el ele olan ABD'nin doymayan iştahı Güneydoğu'daki varlıklarımızı da yutmanın peşinde. Bunu yaparken de Türkiye'yi masaya oturtmak için PKK'yı açıkca kullanıyor.
PKK'nın Sur'daki direnişi ve bu direnişe bugüne kadar yabancı istihbaratçıların verdiği destek unutulacak gibi değildir. Ama sonunda terk etmek zorunda kalmışlardır. Aynı şekilde Cizre'de de durum aynıdır. Hatta bugüne kadar hiçbir ülkede yaşanmayan en büyük istihbarat elemanı imhası Cizre'de yaşanmıştır.

Cizre'de Sur'da başarılamayan amaçlar için şimdi Nusaybin son kale gibi görülüyor. 150 bini geçkin nüfusu ile Nusaybin sivil kalkan açısından da zor bir yer. Fakat ne hikmetse çok dikkatli olarak yürütülmesi gereken Nusaybin operasyonlarında şehit haberleri geliyor. Son bir hafta içinde sadece Balıkesir'e 3 şehit geldi.

İster istemez Sur'da yaşadığımız ve yarım kalan bazı oyunların ve hedeflerin Nusaybin'de de sürdürülmesi isteniyor gibi... Sur ile benzerliklere sahip olan Nusaybin'de bir güvenlik gücümüzün burnu bile kanamamalıdır. Çünkü Sur gibi, Cizre gibi tecrübeler yaşandı.
Buralardan ders alınmaması bana ters geliyor. Bir saldırıda 8 şehit verildi. Nasıl yaşanıyor. Bilinmelidir. İçimizde birilerinin işbirlik adına göz yummaları değildir inşallah.

Şunu ifade edeyim. Mardin valisinin adını bile bilmiyorum. Öğrenmemde bir fayda sağlamaz. Fakat Nusaybin'de ki operasyonlar da bazı zafiyetlerin yaşandığı söyleniyor. Son zamanlarda bu kadar çok şehit verilmesinin bu zafiyetlerden kaynaklandığı ifade ediliyor. Bu konuda da Vali suçlanıyor.

Şu unutulmamalıdır. Bu operasyonlar başarı ile bitecektir. Bugün bu direnci gösterenler de , bu teröristleri destekleyen kim varsa onlarda bunu biliyor. Fakat, ocaklara ateş düşmemelidir. Bir canımızın daha yanmasına dayanamayız.

Buradan yine seslenmekte yarar vardır. Nusaybin'de neler oluyor? Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Başbakanım, Sayın Genelkurmay Başkanım, Sayın İçişleri Bakanım Nusaybin'i daha hassas masaya yatırın. Nusaybin'den şehit haberleri duymak istemiyoruz. Bu işin sorumluluğu sizlerdedir. Davulda tokmakta sizdedir. Operasyonları yöneten hiçbir kişinin mazereti şehit haberlerini haklı çıkaramaz.

Cuma'nın bereketi üzerinize olsun