Dolar (USD)
32.17
Euro (EUR)
34.92
Gram Altın
2425.18
BIST 100
10725.36
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Kasım 2015

SURİYE'DE 'OPERASYONA' GELMEYELİM

Bölgemiz asırlardır savaş alanı, Haçlı Savaşlarından önce Uzak Doğu baharat, İpek Yolu, Müslümanların Kudüs'ü feth etmesiyle Kutsal Mekanlar sorunu, son iki asırda ise enerji yatakları yüzünden bölge sürekli kan verdi.

Ekonomik, stratejik ve taktiksel gerginlikler de bu unsurlara eklenince asırlardır bu bölge savaşsız kalmadı. Şimdi de Suriye'deki iç savaşa DAEŞ terörü eklenince savaş baronları için fırsat bu fırsattı.

Geldiğimiz nokta DAEŞ'in püskürtülmesi için Suriye'ye karadan girilecek ve belki de kara birlikleri Suriye içlerine kadar ilerleyecek.

Gerekli, ama;

Esed 370 bin insanı katledince kılını kıpırdatmayan Batı, şimdi "DAEŞ terörünü durdurmak için" Suriye'ye giriyor. Hem de DAEŞ bölgedeki bütün dengeleri altüst ettikten sonra, onbinlerce insanı katledip yüz binlercesini yerinde yurdundan ettikten sonra. Bölgedeki etnik ve dini unsurları birbirine kırdırıp asırlardır beraber yaşayan halkları birbirine düşman ettikten sonra.

Türkiye hükümet olarak 2 yıl boyunca DAEŞ ile bu şekilde mücadele etmenin işe yaramayacağını söyledi durdu, dinlemediler. Başbakan olduğu dönemlerde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Dış İşleri Bakanı olduğu günlerden beri Başbakan Sayın Davutoğlu ABD ve Batı'ya bir türlü bunu kabul ettiremediler. Türkiye uçuşa yasak bölge, güvenli bölge diyerek Batı'ya defalarca çağrıda bulundu, tınmadılar.

Evet, hava ve kara destekli eş zamanlı plan gerekliydi, ama ABD bunca zamandır buna nedense yanaşmadı. Koalisyon güçlerinin başlattıkları hava saldırıları ve yerli unsurların DAEŞ'e karşı girdiği çatışmalar ise netice vermedi.

Bakın işte, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Şengal Bölgesini DAEŞ'ten temizlemek için karşı saldırıya geçti ve kısa sürede oldukça mesafe aldı.

Şimdi,

20 Kasım'da başlayacak olan G20 Zirvesine 6 gün kala Suriye'deki DAEŞ unsurlarına karşı kara harekatı planlanmış. ABD ile Türkiye arasında yapılan görüşmeler sonucunda kara harekatının eli kulağında, bugün yarın Suriye toprakları yeni ve daha ağır bir savaşa sahne olacak.

Suriye topraklarına karadan girişin G20 öncesi olma ihtimali yüksek, zira G20 aynı zamanda liderler için görüşme ve pazarlık masası olarak da anlaşılabilir. Bu yüzden Rusya'ya karşı yeni bir kart olarak ABD-Türkiye birliklerinin kara harekatı ile Suriye'de olması ayrı bir "güç" ve dolayısıyla masada avantajlı olmak demektir.

Anlaşılan Türkiye tek başına Suriye içlerine girmeyecek, daha doğrusu Türkiye tek başına bu savaşa girmemeli. ABD'nin öylesine değil, karadan ciddi sayıdaki askeri ile operasyona katılması halinde Türkiye bu operasyona dahil olabilir. Yoksa sadece TSK'nın girişeceği bir operasyon arzu etmediğimiz sonuçlara yol açabilir.

Yapılan planlamalara göre operasyon Cerablus merkezli olacak. Cerablus merkezli operasyonun bazı sıkıntıları hakkında uyarımızı yapmazsak karşılaşılması muhtemel sonuçlarla uğraşabiliriz.

Bildiğiniz gibi Cerablus iki tarafı ile Kürtlerin komşu oldukları bir bölge. Bu bölgenin Türkiye için son derece stratejik olduğunu biliyoruz, ama bir şey daha bilmemiz olayı kavramamıza yardım eder;

PYD, bölgeye girmesi kesin gibi olan TSK'dan ciddi anlamda rahatsızlık duyuyor ve bu da endişelenmemizi gerektiriyor.

Nasıl mı?

Türkiye'nin silahlı unsurları Suriye içlerine girince orada PYD'ye bağlı silahlı unsurlarla karşılaşabilir. Bu gayet normal, ama bu karşılaşmayı bekleyen, hatta planlayan "yabancı unsurlar" her zaman yaptığı gibi fırsatı kaçırmayabilirler.

Mesela,

Türk Silahlı Kuvvetleri operasyon için bölgede bulunduğu sırada arzu etmediğimiz temas söz konusu olduğunda "birileri" her iki tarafı planladığı gibi karşı karşıya getirip "operasyon içinde operasyon"a yol açabilir.

Zaten YPG/PYD TSK'ya tahammülsüz, TSK'da PYD/YPG'nin PKK ile bağından dolayı kendilerinden rahatsız. Bu operasyon sürerken bölgede cirit atan İran ve İsrail hatta Muhaberat Türkiye'yi Suriye topraklarında tuzaklayabilirler. Saydığımız ülkelerin asıl dertleri Türkiye'dir unutmayalım.

Allah korusun, böyle bir plan tutarsa ağır bedeller ödetir. Gerçekleşmesinde endişe duyduğumuz böyle bir olay vuku bulursa kimin başlattığı, olayın nasıl cereyan ettiğine bakılmaz.

Arzulamadığımız sonuçlar doğuracak bu oyunun göz ardı edilmediğinden emin olmak istiyoruz.

 
TDV kurban
Advertisement