Suriyeliler Yarı Başkanlık İstiyor
Türkiye’de Parlamenter
Sistem talepleri revaçtayken ülkelerinde muhalif durumdaki Suriyeli gruplar
Cenevre’deki anayasa komisyonunda Suriye’de Yarı Başkanlık Sistemi’nin kurulmasını talep ettiler.
Parlamenter Sistem ile daha güçlü olacaklarını düşünmek
yerine adaletin temini sonrasında ülkelerinin daha kolay karar alacağı bir mekanizma
kurulması gerektiğini düşünüyorlar.
Aklın yolu bir...
Suriye
Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanı Dr. Nasır el-Hariri ile
Suriye’deki açılan fakülteleri ve anayasa görüşmelerini konuştum.
Yarı Başkanlık
Sistemini savunduklarını dile getiren el-Hariri, PKK’nın federallik yönünde taleplerini
reddettiklerini söyleyerek, “PKK’nın bulunduğu bölgelerde Yarı Başkanlık Sisteminin
uygulanacağı bir modeli ön görüyoruz” dedi.
Suriyeli Muhalifler Yeniden İmara Hazırlık Yapıyor
Geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Suriye’de
Sağlık Bilimleri Üniversitesine
(GATA) bağlı Çobanbey Tıp Fakültesi
ile Çobanbey Sağlık Hizmetleri Meslek
Yüksekokulu kurulması kararı verildi.
Bu karar basında epey
bir yer aldı.
Karşı çıkan da oldu,
destek veren de...
El-Hariri, Suriye’deki
birçok alanda yaşandığı gibi eğitim konusunda da ciddi sıkıntılar olduğunu
söyledi.
İç savaşın ilk
başladığı yıllarda lisans ve yüksek lisans eğitimini Türkiye’deki
üniversitelerde tamamlamak isteyenler için bir alan açılmıştı.
Ama taşıma suyla
değirmen dönmez.
Suriye’deki durumun
öyle hemen düzelmeyeceğini gören muhalifler memleketlerine sahip çıkarak “bu toprakların insanlarının bu topraklarda
yaşamasını” temin edecek düzenlemelere giriştiler.
Eğitim ve sağlık
bunların başında gelen konular.
Hemen peşinden de
istihdam geliyor tabii...
Şu an özgürleştirilmiş
bölgelerde 5 milyon insanın yaşadığını düşününce böyle bir politikanın
benimsenmesi oldukça makul görünüyor.
Eğitime ihtiyacı olan
bu insanların iç savaş nedeniyle eğitimlerinin aksamasını kabul etmeyen ve bir
şeyler yapmak isteyen Suriyeliler kendi özel üniversitelerini bile kurmuş
durumda.
Zor şartlarda “olabildiği kadar” yürütmeye
çalıştıkları bir süreç bu...
Küçük görmemek
gerektiği gibi büyütmemek de lazım.
Savaşın aksattığı
eğitim sürecinin insanları cahil bırakmasını kabul edemeyeceklerini belirten Dr. Nasır el-Hariri,rejimin zaten bunu istediğini söyledi.
“Bu insanları
eğitmemiz gerekiyor” diyen el-Hariri “İlk okuldan liseye kadar tüm okulların bulunması kararını verdik.
Sonrasında önlisans ve lisans eğitimlerinin verilebildiği bir düzen planladık.”
diyerek işi ne kadar sıkı tuttuklarını gösteriyor.
el-Hariri’ye
kontrol ettikleri bölgelerde yükseköğretim yapan kurumları sordum.
“Özgürleştirilmiş
bölgelerde geçici hükümete bağlı üç tane devlet üniversitesi var. Özel
üniversiteler ve Türk üniversiteleri var. Bizim bunlara ihtiyacımız var ve
bunların düzgün bir şekilde çoğalmasını istiyoruz.” dedi ve ekledi:
“Bunların alt yapılarını
geliştirerek orada bulunan tüm öğrencileri kabul etmesini sağlamalıyız. Suriye’nin
mevcut durumundan dolayı ve Suriye’nin geleceği olan bu öğrencilerin burayı
terk etmesini istemiyoruz.”
İdlib’de şu anda mühendislikten
sosyal bilimlerin çeşitli alanlarına kadar 5 özel üniversite ve bir Türk devlet
üniversitesinde olmak birçok farklı alanda eğitim gören 11 bin öğrenci var.
Tablo şöyle:
Halep Üniversitesi |
7.500 |
Şam Üniversitesi |
1.200 |
Al Nahda Üniversitesi |
2.000 |
Aram Üniversitesi |
500 |
Al Zahraâ Üniversitesi |
250 |
Gaziantep
Üniversitesi |
1.200 |
Kendi
üniversitelerinde verdikleri diplomaların Türkiye’de de geçerli olması için YÖK
ile temas halinde olduklarını söyleyen El-Hariri, öğrencilerin aylık 150
dolarlık eğitim masrafı çok azının STK’lardan geldiğini çoğunlukla ise bölge
insanının seferber olduğu söyledi.
Mezun olanların yarısı
Muhaliflerin kontrolü altında bulunan bölgelerde istihdam ediliyor.
El-Hariri yeniden imar süreciyle eğitim gören bu insanları ihtiyaçları olacaklarını kaydederek istihdam sorununun da bu yolla çözüleceğinin altını çizdi.