Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2405.66
BIST 100
10170.71
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

03 Eylül 2015

Taban Masum Mu?

Belki de en yoğun geçen tatil dönemlerini yaşıyoruz. Ülke gündemi ardı ardına yoğunluklarla geçiyor. Bu kadar koşuşturmanın ardından zihinlerin huzuru yaşaması zor görünüyor. Ne, ne zaman, niçin gibi klasik sorulara bile vakit harcayamadan geçip gidiyor yaşanması gerekenler.

İzler birbirine karışmaya başlayınca nerede duracağını bilemeyenlerin durumu da oldukça çıkmaza giriyor. "Acaba" diyenler, "Yarın ne olacağı belli değil." diyenler, tarafsızlığını ilan edenler, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyerek bir kenarda fırtınanın dinmesini bekleyenler vakit doldurma uğraşındalar. "Bana ne" diyerek kendi dünyasına hapsolanlar da ayrı bir vaka.

Tarafını belli etmeli insan. Ne olduğunu, ne düşündüğünü açıkça söyleyebilmeli. Gündemin her zaman böyle yoğun olmasına gerek yok. Önemli olan duruşun her zaman aynı olması. Yaşananları okumak gerek. Olaylara bakış açısını takınırken sadece kendini değil yaşadığı çevreyi ve daha geniş anlamda yaşadığı coğrafyayı düşünerek safını belirleyecek kişilere ihtiyaç var.

Görüyoruz ki herkes masum. Kimse çıkıp da bu kadar olan bitenden biz de sorumluyuz demiyor. Elini taşın altına koymasını kimseden beklemek olmaz. İnsan kendisi öncelikle belirleyecek yerini. Ülkeyi kaosa sürükleyen, haince başlıklar atanlar da masum, inançlarla alay edercesine manşetlerle içlerindeki kini kusanlar da masum.

Ülke bir yangın yerine dönmüşken bunda ucundan kıyısından payı olanların, sanki hiçbir şey olmamış gibi hala kendi çıkarları için mücadele etmeleri, her şeyin altında Cumhurbaşkanına hanince göndermeler yapmaları hangi değer yargısı ile ölçülür?

Hani bir de derler ya sürekli taban masum diye, bunu diyenler bir kez olsun twitterin başına geçsinler ve bu ülkeyi yönetenlere ne tür hakaretler edildiğini görsünler. Hem de masum taban tarafından. Kimdir taban; herhangi bir cemaatte ya da siyasi partide, grupta karar alma yetkisi olmayıp alınan kararlara harfiyen uyan, baştakiler ne derse tastamam kabul eden kişiler topluluğu. Hakaretler sadece ülkeye yönetenlere olsa ne ala. "Aranda 1600 yıl fark olan bir adamla aynı zaman diliminde yaşamanın zorluğuna ilaç olur mu demokrasi?" diye twet atarak direk peygamber efendimizi hedef alan Levent Üzümcü'ye de yine alnı secdeli (!) tabanı olanlar sahip çıktı.

Demek ki marifet alnın secdede olması değilmiş. 7 Haziran seçimlerinde de gördük. Müslüman kimliği taşıyan, her fırsatta meydanlarda eylem yapmayı marifet sayan gruplar gidip açıkça hdp'ye destek verdiler. Kendi düşüncesindeki kişileri hdp'den vekil yaptılar. "Bunlar bir zamanlar oy kullanmak şirktir." diyen kişilerdi hem de. Nedense bunların sosyal medyadaki paylaşımlarında bir kez olsun şehit askerler gündem olamadı. Çünkü onlara göre askerlerimizin şehitliği bile tartışılırdı. Acaba kendi hainlikleri görmezden gelinecek mi? Onu da zaman gösterecek.

Çok klasik bir söylem ama yeridir diye söylemek istiyorum. Günümüzün en revaçta tavrı "Düşmanımın düşmanı dostumdur." Bazı televizyon kanalları başbakana, cumhurbaşkanına hakaret eden kim varsa onları baş konuk yapmakla meşguller. Zamanında kendilerine edilen hakaretleri unutup kanallarında ülkeyi yönetenlere hakaret ettirip alkışlıyorlar.

Siyaset bir strateji oyunudur. En iyi hamleyi yapanlar kazanır. Fakat yapılan hamlelerin ucuzluğu artık çok belli oluyor. Seçim hükümetine destek vermem deyip kenara çekilenler kurulan hükümetin ardından pişkince AKP-HDP hükümeti kuruldu gibi son derece ucuz manşetler attılar. İki hdp milletvekili varken hükümette niye bu başlığı attın demezler adama. Neden kenarda durdun da meydanı boş bıraktın derler.

Artık taban masum rolü yapmayı bıraksın. Tarafını belli etsin. Hamasi nutuklar atarak, hükümetin karşısında kim varsa dostumdur diyerek her yana yanaşma kurnazlığını bıraksın tabanda kim varsa. Söz değil, icraat görmek istiyor insanlar.

Eylül, her ne kadar hüznün adı da olsa iyi başlangıçlar için bu eylül bir milat olsun. Artık kaybedecek vakit kalmadı. İki aydır yaşananlar, içten ve dıştan girişilen akla ziyan hamleler biraz daha uyanık olmayı gerektiriyor. Tarafınız haktan ve doğrudan yana olsun.