Dolar (USD)
32.23
Euro (EUR)
34.76
Gram Altın
2460.20
BIST 100
10344.38
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Kasım 2019

TAM Anadolu Dünya Futbol Ligi

Spor; kitleleri, ülkeleri bir araya getirmek için en büyük araç konumuna gelmiştir.

Spor; ideolojilerden (istlerden/izmlerden) çok daha etkilidir.

Aynı dine ve aynı ideolojiye (izm) sahip kitleleri ve ülkeleri bir araya getirmek bile çok zordur. Hatta en zoru belki de budur.

Ama, spor üzerinden; toplumları, halkları, ülkeleri bir araya getirmek çok daha kolaydır.

Bu konuda Spor Bakanlığına çok iş düşmektedir.

Spor Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı birçok projede birlikte çalışabilirler.

Türkiye, dünya siyasetinde söz sahibi olurken, spor üzerinden bu etki daha da arttırılabilir.

*

TAM+BP, … Anadolu Dünya Futbol Ligi

İlk etapta; Türkiye, Azerbaycan ve Macaristan (TAM) arasında bir futbol ligi kurulabilir. Her ülkeden bir takımın yer alacağı ligde, ayda bir, tek maç yapılabilir. Böylece, 12 ayda 12 maç yapılmış olur.

Türkiye, Azerbaycan ve Macaristan’dan sonra, lig genişletilebilir. Bosna Hersek ve Pakistan ile başlayacak genişleme, zamanla, dünya Anadolu Futbol Ligi haline getirilebilir. Dünya Anadolu Kupası ile de taçlandırılır.

*

Dünyanın bayrağı

Gün gelecek, bütün dünyanın bayrağı ‘AY YILDIZ’ olacak. Birleşik Dünya Parlamentosunun bayrağı olacak, Ay ve Yıldız. Türkiye, dünyanın bayrağını şimdiden tasarlamalıdır. Bizim önerimiz; Ay ve Yıldız ve ortasında ADALET terazisi (peygamberimizin mührü) olan bir logo. Bunun ilk adımı olarak, Pakistan ile Türkiye bayrakları birleştirilerek, tek bayrak olarak birçok alanda kullanılabilir. Özellikle spor üzerinden yapılabilir.

*

Anadolu Dili ve Alfabesi

Türkçe, Arapça, Kürtçe, gibi dillerden oluşan harf ve semboller kullanılarak, yeni bir alfabe ve yeni ortak bir dil oluşturulabilir. Bu dil (Anadolu-ca) şimdilik; internet, sosyal medya dili olarak kullanılabilir. Zamanla dünyanın üzerinde anlaşabileceği tek dil haline getirilebilir.

***

TürkAzEr Birliği (Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan)

ABD yine, sözde Ermeni soykırım iddialarını, bir şantaj aracı olarak gündeme getirdi. ABD’ye verilecek en iyi cevap, Rusya ile de aramız kısmen iyiyken, Ermenistan ile iyi ilişkiler geliştirmektir. Türkiye’den, Ermeni kökenli aydınlardan oluşan bir grup kurularak, diplomasiyle işe başlanabilir.

Azerbaycan ile birleşmenin ve Orta Asya’ya açılmanın zamanı artık gelmiştir. Ermenistan ve Ermenistan politikaları buna engel değildir. Ermenistan sınırındaki kapılar çoğaltılarak, Ermenistan fiili (ekonomik, kültürel) olarak ele geçirilebilir. AK Parti ve MHP birlikteliği, Rusya ile iyi ilişkiler bunu kolaylaştıracaktır. Azerbaycan sonrası sıra Misak-ı Milli (Türk-Kürt) stratejisine de gelecektir. Ermenistan’ın İslam/Osmanlı/Türk kültürü karşısında hiçbir şansı yok. İstediği kadar soykırım desin. Bir yere varamaz. Bir de bakmışsın Ermenistan, Türkiye ile Orta Asya arasında tampon bölge olmaktan çıkmış, Türkiye ile Azerbaycan’ın birleşip tek devlet olmasını sağlayan bir araç olmuş. Bahçeli ve Erdoğan; Orta Asya hamlesi için, iç politik kaygıları bir tarafa bırakıp, Türkiye’nin yumuşak gücüyle Ermenistan’a yumuşak bir geçiş yapabilir. Tavizmiş gibi görünen strateji, Türkiye’yi; hem Azerbaycan ile birleşmeye hem de Orta Asya Türk dünyasında liderliğe taşır. ABD’nin İran’a müdahale edeceği görülmektedir. İran bölünürse; Orta Asya ve Türk dünyasına, Büyük Azerbaycan lider olabilir. İran’a müdahale edecek olan ABD ve İsrail ikilisi, bunu da hesaplamıştır.

*

Dışişleri mi DİŞişleri mi?

Dişişleri Bakanlı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte, Dışişleri Bakanlığı, DİŞ İşleri Bakanlığına terfi etti. Artık dişlerimizi bütün emperyalist güçlere gösterebiliyoruz. Dışişleri bakanlığına bundan böyle, DİŞ İŞLERİ Bakanlığı diyorum. Eski Türkiye’de ağzımızı bile açamıyorduk. Yeni Türkiye’de artık dişlerimizi gösterebiliyoruz. Pısırık devlet (yöneticiler) yok artık, aktif ve etkili bir devlet var.

*

Herkes İslam Hukuku istiyor aslında

Hemen herkes, ‘ADALET istiyorum’ diyor. Aslında herkes gerçekte Şeriat istiyor. Adil, açık, net ve kesin hükümleri içeren Allah’ın adaleti olan şeriatı. Bunun için referandumlar yapılabilir. Beşeri sistemler insanları tatmin edemezler. Bir gün bütün dünya insanlığı bu gerçekte birleşecektir. Dünyanın hiçbir yerinde (devletinde), ADALET (İslam/Şeriat) yok aslında. Dünyanın en büyük sorunu da bu. Batılı (Avrupa ülkeleri) birkaç ülkedeki göreceli adalet bizi yanıltmasın. Kısmen sorunsuz ülke oldukları için, ADİL ve insancıl görünüyorlar. Önemli olan kolay zamanda değil, zor zamanda adil olmaktır. Güçlüyken adil olmaktır. Adil olmak; kendi vatandaşını koruyup, başka ülkeleri sömürmek değildir. Önemli olan, insana insan olduğu için değer vermektir. Batı dünyasının mülteciler sorununda gösterdiği sınav, Batı dünyasının gerçek yüzüdür. Türkiye’nin, bütün mazlumların sığınma (ADALET) adası olması da gerçek insanlıktır. Bütün dünya bundan ibret (ders) almalı.

***

Genç evlilik mağdurları

Genç yaşta evlenmiş olanlar yıllardır büyük mağduriyetler yaşıyor. Eşlerine istismarcı muamelesi yapılıyor. Çaresizce, yetkililerden sorunlarının çözümünü bekliyorlar. Çözülene kadar, bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu konuyu özetleyen iki mesajı bu hafta köşemize taşıyoruz.

*

Sema MARAŞLI:

“18 yaş 14 yaş arası kızların çoğunun sevgilisi var. Sosyal hesaplarına bakılırsa hiç de çocuk havası yok. Ve sevgilileri ile de cinsellik yaşayanların sayısı da oldukça yüksek. 18 yaş altındaki kızlar, dini nikahla evlendiğinde kocaları tecavüzcü sayılıp hapse atılıyor; fakat zina yapsalar bir problem yok, yeter ki evlenmesinler.

Erken evlilik olmasın, diye çabalayan muhafazakarlara ve feministlere bakıyorum hiçbirinin de erken yaşta nikahsız ilişkiyi önleme konusunda bir çalışması yok. Çocuklar evlenmesinmiş.

O çocuk dediğiniz ergenlerin yemediği halt kalmıyor, evliliğe gelince mi problem! Eğer samimi olarak gençleri düşünüyorsanız onlara faydalı eğitimler vermek ve zinanın önüne geçmek için çalışırsınız.

Biz Müslüman bir ülkeyiz. Bizde zina olmaması lazım, evlilik değil. Zinaya giden yollar açık bırakılır fakat evlilik yollarına taş konulursa bu zinayı artırmaktan başka bir işe yaramaz.

Dinen reşit olmuş kişiler evlenebilir. Dinen reşit olmak için de ergenliğe girmiş ve aklı olgunlaşmış iyi ve kötüyü ayırt edebiliyor olması alış-verişten anlıyor olması gibi şartları var dinimizin. Bu olgunluğa sahip olan kişiler evlenebilir. Onlara evliliği yasaklamak zina yollarını açmak demektir.

Batı’da da böyle. Resmi evlilik yaşı 18 fakat ergenler 14 yaşında reşit sayılıyor evlenemiyor fakat cinsel birliktelik yaşayabiliyor. Bizde 18 yaş altına zina serbest, evlilik suç.

Geçmiş yıllarda evlendiği zaman karısı 18 yaş altında olduğu için hapis yatan binlerce erkek var içerde. Tek suçları dini nikahla evlenmek. Kadınların hiçbirinin şikayeti yok ve kocalarını hapisten kurtarmak için çabalıyorlar.”

*

Merve TIRAŞ:

“Eşim ile 2011 yılınca kendi istediğim ve arzum ile severek yuva kurduk. Üstünden 9 sene geçti ve Eşime tam 9 sene sonra cinsel istismar suçundan 10 sene 10 ay hapis cezası verildi. Nasıl olur da resmi nikahlı eşim istismarcım olabilir? Bizleri mağdur eden yasa ailelerimizi yıktı. Kızım Zeynep babasız büyüyor. Maddi ve manevi çaresiz durumdayız. Bizim için düzenlenecek yasaya karşı çıkan çevreleri anlayamıyorum. Bizim hikayelerimizi hiç duymadılar mı? Kadın haklarını savunduklarını söylüyorlar. Ben kadın değil miyim? İstismar suçundan ceza verdikleri adam benim tecavüzcüm değil, resmi nikahlı eşim. Onlara şunu sormak istiyorum: Sizin hiç vicdanınız yok mu?"