Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

23 Ekim 2022

​Tebriz seyahatim

Bu sefer zor bir sefer olacak. Büyük oğlum Yusuf'un Tebriz'de okuma isteğine aşkla şevkle katıldım. Bir tarih,kültür ve edebiyat şehrinde okuyor olmak herkese nasip olmaz.

Ama gelin görün ki İran karışık çok karışık Tahran,Kereç,Kazvin,Erdebil ve diğer şehirler…Tebriz temkinli, orada güvenlik kuvvetleri de oradaki insanlar da her şeye karşı temkinli, oldu bittiye gelmiyorlar.

Fakat diğer şehirlerde insanlar günlerce meydanlarda protestolar halka halka genişliyor İran, doğudan batıdan kuzeyden güneye protestolarla çalkalanıyor maalesef üzücü haberlerde geliyor MahsaAmini'nin vefatından sonra Kereç'tede Hadis Necefi'nin de öldürülmesi açıkçası Güney Azerbaycan'da Türkler’in de meydanlara inmesine sebep olmuştu.Bunun yanı sıra kamu araçları ve binalarının ateşe verilmesi olaylarda güvenlik güçlerinin de öldüğü ya da yaralandığı haberleri bizleri gerçekten kaygılandırmıştı.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen karar vermiş ve yola çıkmıştık gitmeden önce Tebriz'deki şair-yazar dostlarımız DavoodHoushang Bey'e,Çalgın Bey'e ve diğer dostlarımıza haber yollamıştık.En çok da Tahran,Kereç ve Kazvin'de dostlarımız bizi dört gözle bekliyorlardı.Fakat oraların çok karışık olduğunu bildiğimiz için Tebriz dışında bir yerde konaklamayı düşünmedik.

Urfa'dan otobüsle yola çıkıp Van'a vardığımızda sabahın ilk ışıkları bizi karşılamıştı.İran'a tam beş yıl oldu gitmemiştim, yollar bana yabancı geliyordu, Şükrü Baba yoktu. Başka insanlar vardı.Yeni bir yorum, yeni bir izah yeni stratejiler içerisinde Kapıköy sınır kapısına hareket etmiştik.

Eskiden Tahran Yunus Emre Enstitüsü'nün vazifeli personeli olarak İran'a giriş yapıyordum.Şimdi ise sivil biri.Fakat buna rağmen Vanlı bir dostumuz elimizde yeşil pasaportumuzu görünce İran makamları bu pasaportlardan hoşlanmaz,demişti.Niye böyle, söyledi, neden böyle söyledi anlamadım. Kıskandı mı acaba?

Yanımda oğlum, oğlumun arkadaşları ve kıymetli dostum Tarih öğretmeni Eyyüp Birkan Hoca ile ailesi vardı.Tebriz'i tarih ve edebiyat disiplini içerisinde keşfedecektik.Tebriz'in birbirinden güzel meydanlarını gezecek, tarihî binalar önünde poz verecektik.

Tebriz'e varmadan Hoy'a vardık. Hoylu Beyi bilen vardır.Hoylu Bey bu şehirden. Ahî Evran da buralı. Ahilik teşkilatının kurucusu… Anadolu'ya açılan kapıdır Hoy şehri. Şemsin burada mezarı olduğu söyleniyor.Ama Konya'da da mezarı var.Gerçeğini Allah bilir, diyerek yola revan oluyoruz.

Tebriz'i görünce insana bir dinginlik geliyor nedense. Canlanıyor insan. Şems-i Tebrizî'denŞehriyar'a kadar kaç şair geçti bu şehirden. Sayısını unuttum. Şimdi sevdiceğini alamayanŞehriyar'ın dünyaya ateşten sözlerini mi mırıldanayım, Mevlana'nın Şems için mürekkebi kağıda akıttığı"Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun,etme." şiirini mi mırıldanayım, bilemedim.

Bu düşünceler ışığında Kapıköy sınır kapısına varmıştık. Elimde bavul ve çantalarla ilk defa bu yeni yapılan kapıdan geçtim. Açılışı beş yıl önce yapılmıştı. Bu kapı ülkemize yakışan bir mimarîye sahipti. Kapıköy sınır kapısı estetik olarak güzel bir yapıdaydı ama sosyal mekânlarının olmayışı, mesala camii, lavabo hatta kafe, misafirler için sedir tarzında oturma alanları yapılabilir. İstenirse oradaki belediyeler de katkıda sunabilirler. Bir otel, misafirhane, hiç değilse eski Türk hamamlarının bir benzeri de burada yapılabilir. Bu yerler yapılırken tarih ve medeniyet arşivleri de araştırılması gerekir diye düşünüyorum.

Devamı bir sonraki yazımızda. TEBRİZ’DE ASAYİŞ BERKEMAL. Burada hiçbir olayla karşılaşmadım. Sakin, güvenli ve mutlu bir şehir Tebriz.