Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Haziran 2023

​Tek yol: Yüksek teknoloji

Bazılarına göre, doların artık muhteşem bir veda ile emekliliğe ayrılma vakti geldi.

Bu devasa bombanın kontrol altında imhasının tek yolu var: ABD'nin bölünmesi...

O coğrafyada en az iki büyük gücün daha var olması, tüm insanlık tarihinin seyrini olumlu yönde değiştirecek bir hamle olarak pazarlanıyor.

Bu "bazıları" dediklerim ABD'nin en iyi üniversiteleri ile ortak projelerde çalışan, özel sektörde yöneticilik yapan akademisyenler.

Çok sıradışı bir dünya tasarlıyorlar!

Böyle bir zaman koridorunda Türkiye'nin etrafını hızla sarmaya başlayan risklerden kurtuluşu orta-yüksek ve yüksek teknoloji üretiminde. 2030'a kadar dünyanın yepyeni bir çehre alması için kıyasıya yarışan küresel güç odaklarının tasarladığı yeni dünyada bu alanda üretim yapamayan ülkeleri karanlık bir gelecek bekliyor.

İhracat rakamlarımız için her geçen gün rekor açıklamaları yapılsa da ithalat rakamlarımız kritik basamakları birer birer tırmanmaya devam ediyor. İki ana kalem sebebiyle ciddi açık veriyoruz. Enerji ve teknoloji ürünleri.

Enerji konusundaki açığı kapatmanın tek yolu teknoloji ürünlerinde öne çıkmak. Ancak böyle bir dengeleme ile açık sorunlarımızdan kurtulabiliriz. Fakat ne yazık ki bu alanda varlık bile gösteremiyoruz. İhracatımızın içinde orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünleri yok denecek kadar az.

Bu alanda faaliyet göstermeden dünya ekonomileri içindeki payımız yarım asırdır olduğu gibi %1 bandını geçemeyecek. Pastadaki bu payla Türkiye’nin bölgesel güç olması imkansız. Tarihsel ve kültürel gücünü maddi güce dönüştürme hususunda bölgesindeki her ülkeden fazla potansiyeli olan Türkiye’nin ekonomik anlamda bu kritik barajı aşması ve potansiyelini bir çarpan olarak kullanması gerekiyor.

Vaziyet buyken barajı aşmak için başkahraman olarak eğitim sahneye çıkmalı. Orta ve yüksek öğretimde çok ciddi reformlara ihtiyacımız var. Okullarımız çağın ihtiyaçlarının çok ama çok gerisinde kaldı. Uzun zamandır prestijli kurumlarca hazırlanan dünya üniversiteleri sıralamalarında ilk 500'de bile yer bulamıyoruz. Böyle feci bir durumda olan eğitimden düzeyinden orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünü üretecek gençlerin yetişmesi mümkün değil.

Birilerinin Mars'a termonükleer bomba atıp su üretmek marifetiyle hayat başlatmaya çalıştığı bir dünyada orta-yüksek teknoloji bile üretemeden bu alanda tam anlamıyla net ithalatçı hale gelen ülkemizin güçlü bir şekilde oyunda ayakta kalması çok zor.

Her şeyi bir kenara bırakıp eğitime odaklanmamız lazım.

Tarihin akış seyrini değiştiği, teknoloji merkezli bambaşka bir dünyaya doğru ilerlerken Sanayi Devrimi'nde Osmanlı'nın yaptığı hatayı tekrar etmemek adına uyanık olmamız lazım.

Bu ülkenin ekonomisini çağa uygun şekilde teknolojiyi merkeze alacak bir konseptte dönüştürecek mühendislere, tıpçılara, finansçılara ihtiyacımız var.

Zaman çok hızlı akıyor...