Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Aralık 2022

Tesettür çirkin bakışların radyasyonundan koruyan pH değeri yüksek manevi bir kremdir…

Bazı açık giyinen kadınlar ısrarla şunu söylemekteler: “Bakmasınlar! Önce erkekler gözüne sahip çıksın!” Doğrudur; erkek gözüne sahip çıkmalıdır, nazarının tasması ahlakının elinde olmalıdır. Daha önemlisi de: “Aşkım, aşkım” dediği kadını evde boynu bükük bırakıp, yasak tarlalarda dolaşıp, çift sürmemelidir, haramla nefsini eğlendirmemelidir, sade ve sadece hanımını mutlu etmelidir… Bakışını, enerjisini kendi helaline ayıran ve sadece karısıyla birlikte olan erkek mutlu bir yuvanın mimarı olur ve “kapanır mısın?” isteğine de kadın itiraz etmez; seve seve yerine getirir. Elbette kocası dışarıda sakatlık yapan kadınlar da, hikmetli olan: “Örtünün” emrine uymalıdır, faydasını görerek yaşamalıdır… Tesettür, boynu bükük kadını da, sevilen kadını da yabancı ve zararlı radyasyonlardan koruyan pH değeri yüksek manevi bir kremdir. Yaradılış itibariyle erkekten kat be kat güzel olan kadın, tesettürle kendine güzellik ve kulluk tacı takmış olur…

Yüzün alâmetifarikası vardır; bakınca kim olduğunu tanırsın ama istisnai izler hariç, bacağın ve dekoltenin alâmetifarikası yoktur; yüzler kapansa bacağın ve dekoltenin kime ait olduğu anlaşılmaz ve diğerlerine benzerlik taşıdığı için, yanlış bir nazara ve şeytana yakınlaşmaya sebep olur. Bu tehlikeden dolayıdır ki; Allah’ın tesettür emri büyük bir rahmet olmuştur.

Dünyayı ahlaksızca şekillendirmeye kalkanların, tek etkili silahı; çıplaklaştırılmış kadınlardır. En başta kadın dernekleri buna isyan etmeliydiler: Dekoltemiz, bacaklarımız bizim tertemiz topraklarımızdır. Çirkin bakışlarınızla çift süremezsiniz, haşereleri üzerimize salamazsınız. Gibi güçlü bir itiraz, kadın derneklerine yakışan itiraz olurdu. Ne yazık ki böyle bir itiraz olmadı. Araba lastiği reklamı, hırdavat reklamı gibi hiç alakasız yerlerde bile kadın soyuldu istismar edildi, feminist çevrelerden ise hiç ses çıkmadı, sadece özgürlük ve kadın hakları sloganına sığındılar…

Hürriyet diye insan elmas gibi değerleri göz önüne bırakmaz! Göz yuvasında, kalp kafesinde, dil 32 muhafızla çevrili ağızda özgürdür. Yuvasız kapaksız göz özgür değil, esirdir! Kadın Allah’ın emrine göre örtündüğü an esaretten çıkmış olur ve kadının bu hali; evet, cennet benim ayaklarımın altındadır diye haykırır...

“Madem yapan bilir, elbette bilen konuşur.” Allah her şeyi sonsuz ilmiyle bildiği için; şefkat kahramanı kadınlara fazladan şefkat ile muhafazalarına korunmalarına sebep olacak örtünmeyi emretmiştir. Yenileyecek olursak: Örtünme kadını namahrem birinin UV radyasyonundan, çirkin bakışlarından muhafaza eder, maddi manevi huzura kavuşturan pH değeri yüksek kremdir...

Evet, insanı kim yaratmış ise emirleri de, yasakları da elbette o koyacaktır. Allah, insana zulüm olsun diye hâşâ keyfi yasaklar koymamıştır. Bizler bile ürettiğimiz şeyler için birtakım kurallar koymaz mıyız? Elbette en büyük yaratıcı ve sanatkâr olan yüce Allah, kendi eseri olan kadına da neyin faydalı olabileceğini bildiği için örtünmeyi emretmiştir. Bir ayakkabı firması bile ayakkabıya cila ve de hangi boyanın nasıl kullanılacağını kullanma talimatıyla belirtir de; kadını yaratan, onun dekoltesine, bacağına neyin iyi geleceğini bilmez mi? Allah’ın tesettürü emretmesi merhametinin gereğidir. Sanatkâr sanatını korumalıdır. Sanatını korumayan sanatkâr ya da değerlerini muhafaza etmeyenler var mıdır? Kadında Allah’ın en güzel sanatıdır. Korumak merhamettir…

Çocuklara zulüm edilmesin!

Normalde çocuklara örnek olması gereken lise dizileri, çıplak bacaklarla gençleri bıçaklıyor, ruhlarını yaralıyor, dersleriyle ilgilenmeleri gerekirken, erken öten horoz misali; malum mevzular içine dalmış oluyorlar... Öğrenmenin ve bilgi sahibi olmanın gerektiği yaşlar, nefis ve şeytanın eline geçmiş oluyor... Ve gençlerin dizginlenmeyen istekleri ve yıldıran saldırgan halleri gözlerden ruhlara giren bacak bıçaklarının ve kıskançlıkların neticesidir…

Sırf mahalle baskısı yüzünden kısacık eteği giyinip, kucağına kitaplarını alıp, serbest kalan diğer eliyle daima eteğini çekiştiren, içinde fırtınalar kopan çocuk denecek kızın çektiği azabın faili; ahlaktan, hayâdan nasbi olmamış modayı belirleyen Avrupa’nın namussuz ve alçak modacılarıdır. Acaba çocuk istismarı diye tepinenler, bu acınacak hallere ve sapık modaya neden yüksek sesle itiraz etmezler?

Kadının fıtratında mevcut olan; kendini eşine beğendirme duygusu birtakım sebeplerle ve dizilerin, medyanın, bacak ve dekolte şovu yapması yüzünden zamansız devreye girmesiyle, erkek arkadaşının hoşuna gitme ve gözüne girme çabasıyla, kışın ayazında üşüse bile bacağını açıp, omuz düşürüyor… Dikkat etmeli, önlem almalı! Diziler kız soyuyor, filmler kız soyuyor ve öğrenciliği bırak, öğrenmeyi bırak, bacak aç, göğüs aç diyor… Ya bazı medya ve magazin haberleri? Çıplaklığı haber etmek gazetecilik ve ileri medeniyet ve de cesaret, cüret olarak görüyor, öyle de aktarıyorlar…

Dizilerde öğrenci açgözlü, öğretmen ve idareye saygısız ve ana – babaya karşı duygusuz… Okul bilgi edinmek için değil, kendilerini gösterme, arkadaş edinme aşk mekânına haline çevrilmiş… Vakti ve saati gelmeden her şey yaşanıyor, çıplaklığı, hadsizliği aşk diye yutturuyorlar… Omuzu düşük, bacağı açık kız, hep şirin gösterilip, kahraman edilince, diğerleri bu hale özendirilmiş oluyor. Keşke zaman geçmeden, değerlerini ve ne değerde yaratıldıklarını bilseler… Helal olmayan bir bakış uğruna binlerce bakışlara kendilerini feda etmeseler. Oysa kendini beğendirme arzusunu, zamanı geldiğinde ve doğru yolda yani kocalarına karşı kullansalar vazifelerini yapmış olacak ve neticesi ise mutlu evlilikler olacaktır. Fakat o kendini beğendirme duygusunu istismar ederek kullanan bazı ahlak fukarası modacılar bir türlü eteklerin boyunu uzatmaya, göğüsleri kapamaya yanaşmıyorlar ve yanaşmayacaklar…

Netice: Gencecik kızların ve kadınların çıplaklık sorumlusu şehvet esiri olmuş erkeklerdir. İstisnalar hariç kadınlar ve kızlar özeline sahiptir, utanması vardır, yoldan çıkaran ya da teşvik eden, radyasyona maruz bırakan bazı erkeklerdir...