Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2406.61
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 Şubat 2015

Tövbe dille söylemeden, sadece kalple yapılabilir mi?

Hz. Aişe'den:

u2013 Eğer bir günah işlemişsen, Allah'tan mağfiret dile ve ona tevbe et. Şüphesiz ki, günahtan tövbe, kalbin pişmanlığı ve dilin Allah'tan bağışlanmayı dilemesidir.

* * *

Günahtan tövbenin ne anlama geldiği ve nasıl olacağı anlatılmaktadır. Buna göre, tövbe için, önce kalbin işlediği günahtan vazgeçmesi ve yaptığına pişman olması gerekir. Sonra bu gönül pişmanlığına, dil de iştirak etmeli, dille de istiğfar ve tövbe sözcükleri söylenmelidir.

Makbul bir tövbe için, günahı kalben terk ve dille kusur itirafı yeterlidir.

* * *

Niyet nasılki kalpte hasıl olan bir manadır. Tövbe de niyet gibi, kalple ilgili bir olgudur. Dil, kalpte oluşan duyguya sadece tercümanlık yapar.

Allah tövbe konusunda kulun dilinden dökülen itiraflarına değil; kalbinde hasıl olan derin pişmanlık duygusuna, samimi nedametine, Rabbine karşı duydugu utanç hissine bakar; buna değer verir, makbul sayar. İhlaslı kabul eder. Dildeki tövbe, kalpteki tövbenin dışa vurumu değilse, o tövbe özde değil, sözde bir tövbedir. Kalbten pişmanlık içermiyorsa, dille söylenenler bir "tövbe edebiyatı"ndan öteye gidemez.

Bu tespit, dille Allah'tan af dileyip tövbe etmenin hiçbir önemi yoktur, anlamında anlaşılmamalıdır. Elbette dille itirafın da yapılması gerekir. Burada denilmek istenen husus, kalpte tövbenin hakikatı olmadan dildeki tövbenin bir anlam ifade etmediğidir. İdeal olan ve Allah katında makbul bulunan tövbe, önce kalpte teşekkül eden derin pişmanlık, sonra bu pişmanlığın dille de itiraf ve ikrarıdır. Kalp ve dil birlikteliğinin sağlanmasıdır.

Dil ile kalp arasında bir uyuşmazlık söz konusu olursa, elbette itibar kalbu00ee tövbeyedir.

Kalbin, dile olan bu önceliği; kalbin kullara kapalı, Allah'a açık manevi bir latife olmasından ileri gelir. Kalpte teşekkül eden mana ve niyet Allah'tan gizlenemez. Riyasızdır. Gerçektir. Özdür. Ama dille ifadeye, yalan karışabilir. Kalpteki mananın zıddı sözcükler ortaya atılabilir. İnsanları yanıltma, gerçeği gizleme söz konusu olabilir.

İşte bu sebeple Allah, doğrudan kulun kalbine bakar, diline itibar etmez. Kullar ise, kalbe nüfuz edemediklerinden dille söylenen sözcüklere önem ve değer verebilirler. Dile itibar, ancak, kalpteki mana ile dildeki ifadenin örtüşmesi halinde söz konusu olabilir. İdeal olan da bu birliktelik ve örtüşmedir.