Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2435.64
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Eylül 2017

Tufan çok, Nuh yok

Son mesajı alalı on dört asır oldu. İnsan hala insan. Keşke on dört asır önce doğsaydık ve Kur'an'ın mesajıyla bizzat şereflenseydik, diyenlerimiz de oldu. Bazılarımız da "Biz, görmeden ve on dört asır sonra da olsa iman ettik, teslim olduk." diyor.

Teslim olduk ama içimizdeki tufanlar bitmedi. Evet, belki de imanımız isyanımızdan büyük olduğu için hala teslimiyetimiz devam ediyor. Teslim olanlar varsa ortada, bir de antlaşma olmalıdır. Teslim nedir, insanoğlunun teslimiyeti neyi ifade eder? Düşünelim derim.

Emanet alınan bir şeyi sahibine geri vermedir teslim. İnsan, dünyaya geldiğinde kendisine bir beden teslim edilir. Ruhu ile buluşan bu beden can ile hayat bulur. Bunların hepsi de emanettir. Ölünce de emanetini teslim etti denir. Peki, bu emanet alındığı gibi mi teslim edildi, yoksa emanete halel mi getirdik?

İnsanız ya neler yaşıyoruz neler! Her insan bir alemi barındırıyor içinde. Milyarları buldu sayımız. İnsan tektir, biricik, kendine mahsus. Milyarca teklik var, hem yalnızlık, hem de çokluk. İnsan, önce u00c2dem ve sonrasında Nuh ile çoğaldı. Bu teklik, yasaklarla bozuldu. u00c2dem yalnızdı, içindeki tufan yasağı deldi. Bir gemisi de yoktu. Kurtulamadı bu tufandan. Sonunda Havva ile tekliği bozuldu. Çoğaldı. Çoğaldıkça yeni tufanlar doğdu. Her tufanla yeniden doğdu insan.

Tufan hadisesini biliriz. Elem dolu azaplar gelmeden kavminin uyarılması istenir Hz. Nuh'tan. Nu00fbh şöyle dedi: "Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."(Nuh-2)

Bu ayetten sonra da Hz. Nuh'un kavmini uyarmak için yaptıkları anlatılır. Ancak kavmi kaçar, duymak istemez, kulaklarını tıkarlar, inanmamakta direnirler, büyük bir kibir gösterirler.

Günümüze bakıyorum. Halimiz nasıldır? Biz teslim oluyoruz, kaçmıyoruz da, kulaklarımızı da tıkamıyoruz. Peki, tufanlara hazırlıklı mıyız?

Hz. Nuh'un kavminin yaşadığı tufan gerçekten de çok büyüktü. İnsanlık ve tüm canlılar yeniden türedi. Gemiye binme basiretini gösterebilenler kurtuldu. Ya bizlerin tufanı!

Bir değil, belki binlerce tufan geliyor üstümüze. Hz. Nuh'u bekleyen tufan ile bizi bekleyen tufanları kıyas etmek değil maksadımız. Ancak bizim de işimiz çok kolay değil. O dönemde yeryüzünü su kapladı. Şimdi ise hem yeryüzünü, hem de içimizi öyle tufanlar kapladı kiu2026

Hz. Nuh'un kavmi bakın ne demişlerdi:

Ve (birbirlerine) şöyle dediler: "Sakın kendi ilahlarınızı (putlarınızı) bırakmayın. Ve Vedd'i, Suvaa'yı, Yagu00fbs'u ve Yau00fbka'yı ve Nesra'yi sakın terk etmeyin."

Ey çağın, en donanımlı çağın, en modern çağın insanı! Sen, neleri terk etmiyorsun? Neleri terk edemiyoruz? İçimizde, kalbimizde kaç sevgiyi birden barındırıyoruz? Ne zaman terk edeceğiz, bizi kendimizden uzaklaştıran putlarımızı? Ne zaman gemimiz sahil-i selamete çıkacak?

Hataları yüzünden suda boğulan kavimden daha tehlikeli durumdayız belki de. Tekliğimizi, masumiyetimizi terk ettik. Ne çok tufana maruz kalıyoruz? Gemiler de çoğaldı ama Hz. Nuh nerede? Asırlar öncesinden ibret alamıyoruz mu?

İçimiz tufan, dışımız tufan! Gökdelenler tufan, binlerce araba tufan, trafik tufan, arzularımız tufan, her şey tufan olmuş. Belki de tufan kendimiz olduk! Kendi tufanımızı kendimiz doğuruyoruz. Gemiler yapmalı. Bir değil, binlerce gemileru2026 Ya da kalbimizi onarıp içimize açılmalı. Tekliğimize, yalın, saf ve günahsız içimizeu2026

Dücane Cündioğlu, "Nuh gemisine almadı beni. Tektim çünkü. Nuh da tekti ama güvendeydi. İnananlarla. Hep seçtikleriyle. Eledikleriyle. Hep tenzih içinde." diyor "Hz. İnsan" kitabında.

Tufanımız çok, Nuh'umuz yok! O zaman duamız çok olsun. Hz. Nuh gibi:

" Rabbim, beni, annemi, babamı ve evime mü'min olarak girenleri ve mü'min kadınları ve mü'min erkekleri mağfiret et. Zalimlere helakından başka bir şeyi artırma." (Nuh-28)