Türkiye direnen son kale!
15 Temmuz gerçeklerini konuşmaya devam ediyoruz. Hemen her gün yeni bilgi ve belgeler yayınlanıyor. Yüzyılın en büyük terör saldırısının/işgal girişiminin hesabı mutlaka sorulacaktır. Bugün teknik bilgilerden sıyrılarak resmin geneline bakmayı deneyeceğim. O gün milletimiz sanki ilahi bir çağrıya kulak verircesine bir anda meydanlara dökülerek tarihin en büyük direnişini gerçekleştirdi. Mesele şuydu? Bilirsiniz Türkiye yıllardır ezoterik örgütlerin, uluslararası derin yapıların, finans oligarkların merkezinde ve hedefinde olan özel bir ülkedir. Yeni dünya düzeni projesinin gerçekleşmesi için Anadolu'nun direncinin kırılması gerekiyor. Bu bakımdan Türkiye düşerse bırakınız İslam ülkelerini tüm dünya onların hakimiyeti altına girecektir. NATO ise artık "yeni dünya düzeni" projesinin kolluk kuvvetleri haline getirilmiştir. Her geçen gün ülkesini güçlendiren, tarihiyle bağ kurduran Erdoğan da bugün üst aklın dünya hakimiyetine giden yolda en büyük engellerden biri olarak görülmektedir. Dolayısıyla bizler 15 Temmuz'da sıradan bir askeri darbeyi defetmedik büyük Babil'e doğru giden yolu/hesabı/projeyi de engelledik. Bu bakımdan ne liderimizi ne de ülkemizi rahat bırakacaklardır!
*
1854 yıllarında Osmanlı Bankası'nı kuran Rothschild'ler önce Osmanlı'nın ekonomik olarak bağımsızlığını kaybetmesine neden oldu. Osmanlı'nın o dönem en çok borcunun Bank of England'a yani Rothschild ailesinin elinde olan İngiltere Merkez Bankası'na olduğu düşünülürse sanırım hadisenin ciddiyeti daha iyi anlaşılır. Diğer taraftan örneğin Çanakkale Savaşı'nda Türk ordusuna ilk kez kimyasal silah kullanan Yahudi Katır Bölüğü de bu yapının bir unsuruydu. Yine Çanakkale'de Osmanlı birliklerini komuta eden Alman General Liman Von Sanders de ABD' de bankerlik yapan Yahudi bir ailenin çocuğuydu. Bu milletin basiretini, dirayetini ve güçlü birlikteliğini yıkmak için çok özel bir planlamanın yapıldığını ifade etmeye çalışıyorum. Devam edelimu2026
Yine bu tarihlerde Türkiye'ye ve bilhassa İslam'ın tasfiyesine özel çok orijinal bir projenin de temellerinin atıldığını görüyoruz. Tarih,1910 yer Edinburghu2026 Her ne kadar Katolik ve Ortodoks Hristiyanlığı birleştirmeye dönük bir proje gibi gözükse de gerçekte "Dinler Arası Diyalog" çerçevesinde İslam'ın tasfiyesini esas alan sinsi bir projesiydi bu. Yeni dünya düzeni projesinin önemli ayaklarından biri olan projenin Türkiye ayağını işte bu Gülen alçağı oluşturuyordu. Dolayısıyla FETÖ aynı zamanda Türkiye'ye ameliyat edilmeden önce verilen bir narkozdu. Papa II. Jean Paul ise bu projeyi hızlandırarak daha sistematik hale getirmiştir. Hatırlayınız, Gülen haini papaya yazdığı mektupta "bu kıymetli hizmetin bir parçası olmaktan şeref duyduğunu" söylüyordu. Bu gerçekte bana verilen vazifeyi hakkıyla icra edeceğim demekti.
7 Aralık 2004'te Brüksel'de gerçekleştirilen Abant Platformu'nun AB Parlamento'sunda yaptığı bir toplantıda Fransa Metropoliti Adamakis'in kürsüye Ekümenik Fener Patrikhanesi'nin temsilcisi olarak davet edilmesi ve "Türkiye'de hala İstanbul'un fethini kutlayanlar var böyle gariplik böyle tuhaf şey olur mu?" şeklinde konuşmaların yapılması FETÖ'nün üzerine aldığı vazifeyi ne denli dikkate aldığının sadece küçük bir örneğidiru2026 FETÖ ne yazık ki bu yönüyle bizim ilahiyat fakültelerinde hiç bahse konu olmadı. Bu konuda yapılmış ciddi çalışmaların olmayışı büyük eksiklik, büyük gaflet! Dünyadaki medya, finans, siyaset ağını yöneten üst aklın Türkiye ayağını oluşturan FETÖ, İslami tasfiye etme vazifesini dinler arası diyalog projesiyle sinsice yürütecekti. Ne var ki bu proje Erdoğan engeline takıldı. Ve o günden beri Erdoğan bu yapının bir numaralı hedefi haline geldi.
15 Temmuz, üst aklın büyük Babil'e giden yolda tek engel olarak gördükleri Erdoğan'ın FETÖ eliyle ortadan kaldırılması operasyonu idi. Eğer Türkiye düşürülseydi dünya hakimiyetine doğru giden yolun önü açılacaktı. Türkiye'yi diz çöktürmeden Ortadoğu'daki emellerine ulaşamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Emin olun, Türkiye'yi ellerine geçirdikleri gün Mescid-i Aksa'yı bombalayacaklaru2026 Bakınız millet olarak o gün bu sapkın yapıların 2025 yıllarında planladıkları dünya devletler federasyonu projesini de yıktık. Bizler o gün Kudüs'e de sahip çıktıku2026 Ortadoğu ve Afrika başta olmak üzere dünya tarihinin seyrini değiştirdik. Büyük planı bozduku2026 Koca İslam dünyasının ümidini tazeledik. Lübnan Hizbullahı'nın eski Genel Sekreteri Şeyh Tufeyli de bu gerçeğin farkına varanlardan. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Ortadoğu ve Afrika'da tarihin seyrinin değiştiğini söyleyen Tufeyli bu kutlu direnişte ölmek istediğini söylemiştir. FETÖ'nün "yeni bir dünya kuracaklardı" sloganında saklı olan şifre işte budur. İslam'ı yok edip, dünyayı her geçen gün felakete doğru sürüklemeku2026 Bu bakımdan gerekirse etten duvar örüp Erdoğan'ı korumalıyız. Çünkü asla vazgeçmeyecekler.
@ufukcoskunn
