Dolar (USD)
32.36
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2395.31
BIST 100
10270.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

04 Eylül 2023

​Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve alınan önlemler

Türkiye ekonomisi, 2023 yılının ikinci çeyreğinde çeşitli sektörlerde yaşanan artışlar ve düşüşlerle dikkat çeken bir performans sergiledi. Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ikinci çeyrekte %3,8 artarken, hanehalkı nihai tüketim harcamaları da %15,6 artış gösterdi. Ancak, bu olumlu gelişmelerin yanı sıra enflasyon ve dış ticaret dengesi gibi konularda bazı zorluklarla karşılaşıldı.

Enflasyon, ekonominin belirleyici faktörlerinden biri olarak öne çıktı. Temmuz ayında tüketici fiyatlarındaki yıllık artış oranı %47,83'e yükselerek yüksek seviyelerde seyretti. Bu durum, tüketici güvenini olumsuz etkilemeye başladı. Merkez Bankası, enflasyonun kontrol altına alınması amacıyla Temmuz ayında faiz oranlarını %25 seviyesine yükseltti. Ancak, bu önlem enflasyon baskısını tamamen ortadan kaldırmak için yeterli değil. Beraberinde, enflasyonun temel nedenleri de incelenmeli ve yapısal reformlarla desteklenmeli.

Dış ticaret dengesi, ekonominin dışa açıklık derecesini ve sürdürülebilir büyümeyi etkileyen önemli bir faktördür. Temmuz ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %14,2 artarak 12 milyar 217 milyon dolar seviyesine ulaştı. İthalatta önemli bir paya sahip olan enerji ürünleri ve altın hariç dış ticaret açığı da artış gösterdi. İhracatta ise yüksek teknolojili ürünlerin payı sınırlı kaldı. Dış ticaret dengesinin sürdürülebilir hale getirilmesi için ithalatı kısıtlayıcı politikaların yanında ihracatın çeşitlendirilmesi ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimi teşvik edilmeli.

İşgücü piyasası da önemli bir alan. İşsizlik oranı %9,6 seviyesine yükseldi ve özellikle genç nüfusta işsizlik sorunu daha da derinleşti. İstihdam oranlarındaki azalışlar, ekonominin toparlanamadığını gösteriyor.

Tüm bu gelişmeler göz önüne alındığında, 2023 yılının geri kalanında ekonomide büyüme, enflasyon ve işsizlik konularında dikkatli bir denge sağlanması büyük önem taşıyor. Merkez Bankası'nın aldığı faiz artırımı gibi sıkı para politikaları, klasik kapitalist sistem içerisinde enflasyonun kontrol altına alınması adına atılan olumlu bir adım olmakla birlikte, ekonominin diğer yönleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Ekonomik büyüme için ihracatın çeşitlendirilmesi ve yapısal reformlar gibi adımların atılması gerekmektedir.

Ülke ekonomisi için büyüme, sadece hızlı değil aynı zamanda dengeli olmalıdır. İç ve dış faktörlerin uyumu, istikrarlı bir büyüme için kritik önem taşır. Ekonomi politikalarının, özellikle de yatırım teşviklerinin, sektörel kalkınma ve istihdam artışıyla uyumlu olması gereklidir.

Yüksek enflasyon, tüketici harcamalarının azalmasına ve ekonomik dengesizliğe yol açabilir. Döviz kurlarındaki dalgalanmaların ve temel ürün fiyatlarının artışının enflasyon üzerindeki etkisi yakından izlenmelidir. İşsizlik oranlarındaki düşüş, ancak satın alma gücünün artmaması, enflasyonun hanehalkını nasıl etkilediğinin bir göstergesi olabilir.

Düşük işsizlik oranı olumlu bir gelişme olsa da genç işsizlik oranındaki yüksek seviye, uzun vadeli sürdürülebilirliği zorlaştırabilir. Eğitim ve beceri geliştirme programlarının genç işsizliği azaltmada kritik bir rolü var.

İhracatın ithalatı karşılama oranındaki düşüş, dış ticaret dengesindeki sorunları gösteriyor. Ticaret politikalarının sürdürülebilirliği, yeni pazarlara erişim ve katma değeri yüksek ürünlerin teşviki, dış ticaretin sağlıklı bir dengeye kavuşması için gerekli.

Bütçe fazlası temmuz ayında olumlu bir işaret olsa da yılın genelindeki bütçe açığı göz önüne alındığında, harcamaların etkin yönetimi ve bütçe politikalarının sürdürülebilirliği önemli. Faiz harcamalarının kontrol altında tutulması, kaynakların daha verimli kullanımını sağlar.

Özel tüketim harcamalarındaki artış, ekonomik büyümeyi desteklerken, yüksek enflasyon bu etkiyi azaltabilir. Özellikle altyapı ve teknoloji alanlarındaki yatırımlar, uzun vadeli büyümeyi desteklemek için gerekli. Yatırım ortamının iyileştirilmesi ve özel sektörün teşviki, ekonomik çeşitliliği artırabilir.

Büyük depremler, ekonomik olarak zorlayıcıdır. Finansman gereksinimlerinin etkili bir şekilde karşılanması, acil durum fonlarının oluşturulması ve risk azaltıcı önlemlerin alınması, ülkenin ekonomik dayanıklılığını artırmak için gerekli.

Nihayetinde Türkiye'nin ekonomik durumu, büyüme, enflasyon, işsizlik ve dış ticaret dengesi gibi faktörlerin etkileşiminde şekilleniyor. Sürdürülebilir büyüme, denge ve ekonomik dayanıklılık için etkin politika yapımı ve uygulaması, ulusal çıkarlar açısından hayati öneme sahip.

Türkiye ekonomisinin karşılaştığı zorluklarla mücadele etmek için sıkı bir ekonomi politikası gerekli. Enflasyonun düşürülmesi, dış ticaret açığının sürdürülebilir seviyelere çekilmesi ve istihdamın artırılması gibi hedeflere ulaşmak için tüm paydaşların işbirliği içinde çalışması gerekir. Ekonominin dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına girmesi için sağlam temellerin atılması elzemdir.