Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2440.77
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

27 Aralık 2022

TÜRKİYE MODELİ SORGULANACAK

Ekonomi ve enerji konusunda dönüm noktası olacak bir yıla giriyoruz.

Enerjide, Güney Gaz Koridoru olarak Avrupa’nın "güvenli sağlayıcısı olma" noktasında hızla ilerlerken Türkmenistan ve Azerbaycan gibi Türk Devletlerini de birer birer bulunduğumuz ekosistemin içine dâhil etme konusundaki maharetimiz, geleceğimizi de şekillendirecek önemli bir devlet politikası olarak oluşmak üzere...

Güvenlik konseptinde ise Macaristan’ın yanında Türk Devletleri Teşkilatı'ndan bir devleti daha NATO’ya ekleme imkânı konusunda halihazırda önümüze gelecek önemli bir fırsatı sabırla bekliyoruz.

Gardaş Azerbaycan’ın ordusunu NATO konseptinde eğiterek Rusya’nın da rızasını alabilecek uygun bir zamanda, Kuzey Atlantik İttifakı’na dâhil edecek önemli bir adım atmak için sessiz ama epey hevesliyiz.

İsveç ve Finlandiya için işleyen NATO'nun açık kapı politikasına verilen bu sınırsız destek boşuna değil tabii ki...

Akrabalarla dolu bir ittifakta, sonradan keşfettiğimiz Macaristan dışında büyük bir yalnızlık yaşadığımız ortada...

Ekonomide de giderek bu yalnızlık durumu kendini gösteriyor, derken bir anda çıkan pandemi ile Ukrayna işgali, Türkiye’nin yakın coğrafyadaki herkes tarafından ne kadar da önemli bir partner olduğunu görmesini sağladı.

Fakat tüm farkındalığa rağmen Batılı devletlerin kendilerine "kullanışlı aparat arama" konusundaki o acizane refleksi hâlâ son bulmuş değil.

Türkiye’nin eksiklikleri olsa da Avrupalıların esas meselesi, eksiklikten ziyade fazlalıklarımız olması...

Gerek hava gücü olarak ortaya koyulan otonom silahlar gerek ise denizde giderek yükselen gücümüz askeri anlamda Yunanistan’ı rahatsız etse de, Fransa’dan Amerika’ya kadar uzun dönemli güç dengelerinde beklenmedik bir oyuncu olarak sahneye çıkmamız dengeleri değiştirmek yerine "Türkiye’yi dönüştürmenin daha ucuza mâl olacağı" gibi garip bir düşüncede ısrarcı olmaya devam etmeleri gerçekten çok anlamsız!

Ülkemize figüranlık rolü biçenlerin bu çıkışımızı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkilendirerek Erdoğan sonrasında bu yükselişin son bulacağı düşüncesine kapılması Türk devlet geleneğini son 100 yıldır unutmalarından kaynaklanıyor.

Ama ikinci yüzyılımızda bu düşünceyi tamamıyla yıkacak işlere imza atacağız.

Bunlardan biri ve belki de en önemlisi 6.İzmir İktisat Kongresi’nin İzmir’de ilk kongrenin tam yüz yıl sonrasında, o ilk binasında yapılacak olması olacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye kongrenin temasını sordum.

“Önceki yüzyıldaki hedeflerin gerçekleşmesini analiz etmek, yeni yüzyılın hedeflerini belirlemek.” olarak tanımladı.

Konunun uzmanı akademisyenler, piyasa yapıcılarının yer alacağı 17 Şubat-4 Mart arasındaki kongrede, Türkiye ekonomisi enine boyuna masaya yatırılacak ve "Türkiye için en iyi politika" belirlenmeye çalışılacak.

Tamam bu çok güzel bir proje...

Geçmişi yâd etmek ve geleceğe mesaj yüklemek çok anlamlı...

Burada sorun yok.

Sorun şu: Ortak aklın işletileceği bir kongrede, ülkemiz için en iyi model olarak lanse edilen Türkiye Ekonomi Modeli yerine aksi yönde bir karar çıkabileceği çelişkisi nasıl aşılacak?

İçeriğin bağımsız ve tarafsızca tartışılabileceği seçeneği gerçekleşecekse -ki böyle büyük bir kongre için aksini düşünmek istemiyorum- Türkiye Ekonomi Modeli sakat mı ki böyle bir adım atılıyor, yoksa İzmir İktisat Kongresi’nin görevi bu modele yönelik fikirsel bir altyapı hazırlamak mı olacak?

Ülkemizde ortak aklı işletmemiz çok önemli...

Özellikle Avrupalıların bize ihtiyacı daha da artmışken burunlarından kıl aldırmayıp geri adım atmamasını, Türkiye'nin ortak aklını işletmemesiyle ilişkilendirmemek gibi bir fikirle yabana atmamalıyız.

Gururumuzu sadece ele güne karşı bir böbürlenme aracı değil, doğruyu bulma konusundaki dik duruşumuzda da hayata geçirmeliyiz.

İnanıyorum ki, Türkiye’nin geleceği çok parlak...

Üzülüyorum ki, ortak akıldan uzakta kalarak verdiğimiz tüm kararlarla geçip giden bu yıllarda harcadığımız zamanı ilerde çok ama çok arayacağız.

Bu durumu daha iyi anlamlandırmak için ekonominin o temel kaidesini eklemeden olmaz: Vakit nakittir!