Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.87
Gram Altın
2431.84
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Kasım 2019

Türkiye yolculuğumdan arda kalanlar!

Her başlangıcın bir sonunun olması yeni güzelliklerin ardı adına gelmesi içindir. Bu başlangıçlar bize sunulan bir nimettir. Her sonlandığını, bittiğini, geride bıraktığını düşündüğümüz yaşanmışlıklar hayatımızda güzellikler ya da acılar bırakır. Bunun oluşumunda da elbette bizim duruşumuz etkilidir. Neyi arkamızda bırakırsak önümüze alacağımız da odur.

Rabbime ellerimi açıp vatanıma girerken, doğruluk ve dürüstlükle girmemi, aynı şekilde doğruluk ve dürüstlükle çıkmamı lütfet, katından bana yardımcı kuvvet ver diye dua ettim. Duama tıpkı Hz. Musa gibi “senden gelecek her hayra muhtacım” diye ekledim. Teslimiyetimin bana verdiği rahatlıkla her işimin nasıl da kolaylaştığına, hiçbir zaman yalnız kalmayışıma, Rahman’ın her gittiğim yerde yardımcıları gönderişine bir kez daha şahitlik ederek “Elhamdülillah” dedim.

Bir yerde olmazken diğer yerde olmak, zamanın her anını en güzel şekilde geçirme gayreti içinde olmak, yeni arkadaşlarla tanışarak bir çok hayatlara dokunabilmek, dertlerine derman olma gayretinde olmak, toplumun derdini dert edinmiş kardeşlerle buluşmak, istişarelerde bulunarak eyleme geçme kararını alabilmek, okuyucularımla buluşmak, dilimin döndüğü, gönlümün yettiği ölçüde sunumlar yapmak, davetlere icabet ederek büyük kitlelere ulaşmaya vesile olan kardeşlerimle programlar yapmak, hele de sıla-i rahim ile taçlandırıp helallik dileyerek yollara tekrar düşmek ne kadar huzur verici bir eylem...

İstanbul’dan Adana, Mersin, İzmir, Uşak ve son durak İstanbul’a olan yolculuğumda birbirinden değerli büyüklerim ve hayatının baharında olan yavrularımla uzun uzun sohbetlerde bulunmak, hayatı her tanıştığım kardeşimin gözüyle tekrar okumak inanılmaz değer kattı şu fani ömrüme. Acaba ciltler dolusu kitaplar okusaydım şu kısa zaman diliminde bu tecrübelerden daha etkili olur muydu diye düşünmeden edemedim.

Bu ziyaretimde en çok dikkatimi çeken sosyal oluşumun içinde en etkin ve gayretli olanların, söyleyecek sözleri ve söze verecek kulağı olanların kendi hayatında etkin olması oldu. Kısa ömür bu kadar çabuk heba edilmemeli. Kendi çıkmazı içine düşmüş, hatalarını önüne katıp acılarını bu dünyada yaşamış ve yaşamaya devam eden daha da kötüsü, hatalarını kabul etmeyerek suçlu arayan kişilerin nasıl da acılar içinde yaşadıklarına şahit olmak da acı doğrusu.

Bizler hala ne ekersek onu biçeceğimizin farkında değiliz. Güzellikler adına yapılan her eylem geriye dönüşüm olarak güzellik olacaktır. İyilik yapmayan iyilik görmeye layık değildir. Karşıdan beklenen ve beklenti üzerine kurulan her oluşum baştan yıkılmaya mahkumdur. Ne verirsen elinle o gider seninle tabiri, bizim büyüklerimizden aldığımız okkalı derslerdendir.

Vermeden almanın haksız kazanç olduğunu, çalışmayınca maaşın alınmayacağını her birimiz biliriz. Haksız elde edilen her şey de sıkıntı olacağı da bilgimiz dahilindedir. Mesele odur ki, haklı bir kazancın gönül rahatlığı ile keyfini çıkartmaktır. Yani doğru yapmanın verdiği iç huzur ile mutlu olabilmektir.

Toplum olarak cinnet geçirmemek ve huzurlu anlar yaşamak istiyorsak doğru hareket etmeliyiz. Doğru davrananların mükafatını veren Rahman’a güvenmeliyiz. Aksi takdirde yaşadığımız acılara daha çok yenilerini katmak için kendimiz ile yarışa devam edeceğiz. Zira kendi kedimize yapacağımız en büyük iyilik, kendimiz ile yüzleşmemiz olacaktır.

Hasılı kelam, duyduklarım gördüklerim ve hissettiklerim, bizim kendimizi temize çıkarmak için mutsuzluğumuza sebep olarak gördüğümüz kişilere veya kanunlara bütün suçu atmamızdır . Kendimiz için bir iyilik yapıp, sorumluluğumuzun farkında olarak hayata yeniden “Bismillah” diyelim.

Görevlerimizi tekrar okuyalım. Sınırlarımızı belirleyelim ki ne kimsenin sınırına girelim ne de kimseyi sınırımıza girmesine müsaade edelim. Biz müsaade etmediğimiz müddetçe, doğru hareket ettikçe anneliğimize, eşliğimize ya da evlatlığımıza kimse bize zarar veremeyecektir. İç huzurumuza etki edemeyecektir.

Ves-Selam

Asiye Türkan

www.ailedanismani.de