Dolar (USD)
32.39
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2397.85
BIST 100
10208.65
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Kasım 2016

Türkiye'nin yeni doktrini ve terör

Türkiye'de yaşanan iç ve dış siyasi gelişmeler baş döndürücü bir hızla meydana gelmektedir. İç ve dış politikanın, ulusal ve bölgesel sorunların iç içe geçtiği bir dönemden geçmekteyiz. Türkiye, birçok cephede aktif mücadele verirken, radikal politikaları uygulamaya sokmuş bulunmaktadır.

Sorun oluşmadan sorunun kaynağına müdahale etme ve ortadan kaldırma şeklinde ifade edebileceğimiz yeni bir konseptle Türkiye içte ve dışta büyük operasyonlar gerçekleştirmektedir. Fırat Kalkanı Operasyonuyla Suriye'ye karadan müdahale eden Türkiye, Cerablus'u kontrol etmek suretiyle DAİŞ ve YPG'ye karşı fiili bir hat oluşturmuş durumdadır. Terör yapılarının Türkiye'ye yönelik tehditleri, sınır ötesinde alınan tedbirlerle etkisiz hale getirilmektedir.

Türkiye, Suriye kadar Irak'ta da etkin olmaya çalışmaktadır. Irak'ta askeri varlığını korumaya ve yerel Arap aşiretleri üzerinde nüfuz sahibi olmak suretiyle, Irak'ın İran emperyalizminin kucağına düşmesine engel olmaya çalışmaktadır. Türkiye'nin Irak'taki en büyük müttefiki Kürdistan Bölgesel Yönetimidir. Türkiye, Musul'un Bağdat-İra ikilisinin eline düşmesine engel olmaya çalışırken Sincar bölgesin kalıcı olarak yerleşmeye çalışan PKK unsurlarını etkisizleştirmek için yoğun bir çaba sarf etmektedir.

Türkiye'nin içte ve dışta yürüttüğü yoğun mücadele, terör yapılarının ülkemize yönelik yoğun saldırılarda bulunmasına neden olmaktadır. DEAŞ çete başı, ülkemizin her tarafında terör saldırılarının gerçekleşmesi için teröristlerine talimatlar vermektedir. KCK, çatışmaların derinleştirilmesini ve ülkemizin bir iç savaşa sürüklenmesi için yeni bir stratejiyi uygulamaya sokmuş durumdadır. Terör örgütleri, Diyarbakır, Şırnak ve Mardin'de kanlı saldırıları gerçekleştirmiş durumdadırlar. Türkiye, çok aktörlü çok faktörlü yeni bir terör saldırısının hedefidir.

Bu arada FETÖ çetesi de boş durmamaktadır. Karanlık bir yapı olan FETÖ, bütün dünyada bir diaspora oluşturmaya çalışmaktadır. FETÖ kendisine bağlı diaspora üzerinden ülkemizin dünyadan yalıtılması için yoğun bir propaganda faaliyeti yürütmektedir. Türkiye'nin diktatörlüğe kaydığı ve radikal dinci bir rejimin Türkiye'de kurulmakta olduğu yalanının propagandasını FETÖ, dünyanın her yerinde yapmaktadır. FETÖ çetesi, ülkemiz için küresel düzeyde en stratejik tehditlerden biri durumundadır.

Türkiye, terörle mücadele konsepti çerçevesinde içeride çok ciddi iki operasyon gerçekleştirmiştir. MİT tırları haberiyle devlet sırrını daha önce ifşa eden Cumhuriyet gazetesinin birçok yöneticisi ve yazarı tutuklandı. Cumhuriyet operasyonundan sonra eş başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere HDP'li on iki milletvekili tutuklandı. Türkiye, HDP'yi mecliste grubu bulunan üçüncü büyük siyasal parti ve altı milyon oy almış bir yapı olarak değerlendirmemektedir. Türkiye, net bir şekilde HDP'yi meşru bir siyasal yapı olarak görmemekte, bu partiyi Kandil'in Ankara'daki şubesi olarak konumlandırmaktadır. Türkiye, milletvekillerini tutuklamakla ülkenin kalbinde bir terör örgütünün legal uzantısına izin vermeyeceğinin mesajını dünyaya vermiş bulunmaktadır.

Türkiye, Avrupa ve Amerika'nın bu mesajı iyi anlamasını istemektedir. Ancak Avrupa Birliğinden Cumhuriyet ve HDP operasyonlarına yönelik yoğun eleştiriler seslendirilmiştir. FETÖ çete başını iade etmemekte direnen Amerika, Suriye'de YPG ile işbirliğine devam edeceğini açıklamış durumdadır. Türkiye, Avrupa ve Amerika'dan yeterli desteği bulamadığını ve hep yalnız bırakıldığını ifade etmektedir.

Türkiye, FETÖİZMİ siyasal ve sosyal yapısından temizlemeye çalışmaktadır. Yıllardır yaşanan terör ve şiddet dönemini sona erdirmek için hükümet, çözüm süreci denilen girişimi başlatmıştı. Ancak bu girişim, örgütü silahsızlandıramadığı ve tasfiye edemediği için sonuçsuz kaldı. FETÖ çetesi, Oslo görüşmelerinin sızdırılması dahil çözüm sürecinin bitmesi için elinden gelen her türlü sabotajı yaptı. FETÖ-PKK-DAİŞ-DHKP-C başta olmak üzere bütün şiddet yapılarının ortak amacı, Türkiye'nin terörizm kuşatması altında olmasıdır. Bu terör yapıları ve onları destekleyen güçler Türkiye terörle bunaltıldıkça onun daha kolay etkisizleştirileceğinin hesabı içindedirler. Türkiye, yeni dönemde benimsediği doktrinle, sadece terör örgütleriyle değil, bu terör örgütlerini destekleyen devletlerle de mücadele etmeyi esas almaktadır. Terör örgütleri kadar terörizmi destekleyen devletler de Türkiye'nin uygulamaya soktuğu yeni güvenlik doktrininden rahatsızlık duymaktadırlar.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖİZMLE mücadele etmekte enerjisinin büyük bölümünü harcayan Türkiye, başkanlık sistemiyle kendisini yenilemenin yolunu bulmaya çalışmaktadır. Darbeciliğin tasfiyesi, başkanlık sisteminin getirilmesi ve terörle mücadele birlikte yürütülmektedir. Ülkemizin çetin sorunlarla yüzleştiği bir zaman diliminde demokrasi, hukuk, özgürlük ve sağduyu çerçevesinde hareket etmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır.