Türkiye'nin Zımni İktidarı
Yeni Şafak Gazetesi Atatürk'ün zehirlenerek öldürüldüğünü iddia eden bir yayın yaptı.
Bu konuyu değerlendirmesi için gazetenin muhabiri, -bence gereksiz yere-İlber Ortaylı'yı aradığında Sayın Ortaylı incitici bir üslupla mukabelede bulundu.
Ortaylı' nın ortaya koyduğu tavır Atatürk'ün zehirlenip zehirlenmediğinden daha önemliydi.
Şöyle ki;
Türkiye'nin "Elit Güç" ü ya da "Güç Elit" i azınlık/yabancı okullarında yetiştirilmektedir.
1800 lerin başlarında Yunanistan'ın Türkiye'den kopması üzerine, o zamana kadar Dışişlerimizde tercümanlık yapan Rumların ihanet ettikleri anlaşıldı.
Yabancı dil öğrenmeleri için Türk&Müslüman çocukları azınlık/yabancı okullarına yönlendirildiler.
Azınlık/yabancı okullarında okutulan Türk&Müslüman çocuklar diplomasi, ekonomi, politika, sanat, ve edebiyatta hızla üst kademelere tırmanarak Türkiye'nin "Elit Güç" ünü oluşturdular.
Oluşan bu yeni"Elit Güç" "Ulema" yı yani "Eski Elit" i diskalifiye ederek iktidara yerleştiler.
Bu okulların eğitimleriyle öğrencilerini yabancılaştırdıkları konusunda Ağaolu Ahmet'in ve Atatürk Araştırma Dergisi'nin 61.sayısında Dr. Sezer Kılıç'ın ciddi eleştirileri, endişeleri oluyordu.
Yeni"Elit Güç" 200 yıldan beri Türkiye'nin kaptan köşkünde oturmakta, ülkenin rotasını belirlemektedirler.
İşte bu "Elit Güç" Türkiye' nin görünmez, zımni iktidarıdır. Güçleri artıp azalsa da aleni veya gizli hep iktidardadırlar.
28 Şubat şövalyesi Türkan Saylan, "Bizim onaylamadığımız hiçbir şeyi, istediği kadar çoğunluğu olsun devlet veya hükümet onaylayamaz." derken işte bu zımni iktidara vurgu yapıyordu.
Bernard Lewis, Türkiye'deki azınlık/yabancı okullar için"Bu okulların öğrencileri, ilerde babalarının yerini almak üzere yetişen egemen sınıfların çocuklarıdır" demiştir.
Son iki yüz yılında Türkiye'nin kaderine yön vermiş, toplumu etkilemiş, sanatçı, edebiyatçı, siyasetçi bir çok ünlümüz bu okullarda yetişmişlerdir:
"Nazım Hikmet, Orhan Veli, Halikarnas Balıkçısı, Refik Halit , Kemal Tahir, Abidin Dino, Halide Edip, Ahmed Haşim, Tevfik Fikret, Nurullah Ataç, Orhan Pamuk, Ayşe Kulin, Aka Gündüz, Çetin Altan, Zeynep Oral, Metin Toker, Mehmet Ali Birand, Hasan Ali Yücel,
"Cemal Reşit Rey, Ulvi Cemal Erkin, Timur Selçuk, Barış Manço, Fikret Kızılok, Çiğdem Talu, Ömer Kavur, , Lütfi Akat, Ali Sururi, Ferhan Şensoy, Haldun Taner, Refik Erduran, A.Tarık Tekçe, Nevra Serezli, Tanju Korel, Can Gürzap, Erol Günaydın, Enis Fosforoğlu, Orhan Dingilli, Orhan Boran.
"Meclis Başkanı Ahmet Rıza Bey, Başbakan Talat Paşa, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Başbakan Nihat Erim, Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan Tansu Çiller, Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Mümtaz Soysal, Mehmet Ali Aybar v.s. v.s.
Eğitimini Avusturya Lisesinde alan Sayın Ortaylı Yeni Şafak Muhabirine, Saylan gibi meydan okuyarak:
"Lisan bilmen lazım. Haftada iki üç tane yabancı gazete okuman lazım. Piyasadaki bazı geri zekalılar lisan bilerek tutunuyorlar. Bunun şartı budur lisan bileceksin."
"Kendine göre yeni Türkiye kuruyorlar. B.. kurarsınız. Güldürmesinler adamı. Yeni Türkiye böyle geri zekalılar olmadan kurulabilir ancak. Nereye baksan cahil." Diyor.
Lisan bilen egemen sınıfların "Elit Güç", üne nerelere nasıl geldiklerine vurgu yapıyor. Kendilerinden fire olarak gördüğü Nagehan ve Ardıç'a saydırıyor.
"Yeni Türkiye" bu "Zımni Güç" ün, "Elit Güç" ün iktidarını ağır şekilde sarstı.
"Elit Güç" mensuplarının agresifleşmelerinin nedeni iktidarın ayaklarının altından kaymasının yarattığı moral çöküntüdür.
Kader-i İlahi'nin hükmünü icra edecektir.
Her şeyin bir kemali, bir de zevali vardır.
"Elit Güç" zevali tadacaktır.
