Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.93
Gram Altın
2448.71
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

17 Temmuz 2015

U DÖNÜŞÜ

Kemer sıkma politikalarının reddedileceği vaadiyle iktidara gelen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, kreditörlerle yürüttüğü pazarlıkta elini güçlendirmek için referanduma gitme kararı almış, bu karar uyarınca 5 Temmuz'da yapılan halk oylamasında Yunanlılar yüzde 61 oy oranıyla tasarruf önlemlerine "hayır" demişti.

Halk desteğini arkasına alarak masaya oturan Çipras, Troyka'nın dayattığı şartları yumuşatabileceğini ve borçların bir bölümünün geçmişte olduğu gibi yine 'tıraşlatabileceğini' umut etmişti.

Ne var ki AB komisyonu, Avrupa Merkez Bankası(ECB) ve IMF'den oluşan Troyka, 'güvenimiz kalmadı' diyerek Çipras'ın referandum hamlesine çok sert tepki gösterdi.

Yunanistan'ı Euro Bölgesi'nden atmakla tehdit ederek şartlarını daha da ağırlaştırdı.

Euro Bölgesi liderlerinin 17 saat süren zirvesinde, Yunanistan iflastan kurtulmak ve Euro'dan atılmamak için diz çökmek zorunda kaldı.

320 milyar Euro borcu olan, kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 180'e yaklaşan, bankaları kapanan, günlük 60 Euro'dan fazla para çekilemediği halde ATM'lerde parası biten, ekonomisi son 7 yıldır yüzde 25 küçülen, borç taksitini ödeyemediği için temerrüde düşen Yunanistan, kendi iç dinamikleriyle ayağa kalkmayı göze alamadığından üç yıl içerisinde 86 milyar Euro tutarında finansal desteği öngören anlaşmayı, halkın 'hayır' demesine rağmen imzaladı.

Yardım karşılığında; kamu harcamaları kısılacak, vergi gelirleri arttırılacak.

Bu üçüncü yardım paketi.

Birincisi 2010 yılında, ikincisi ise 2012'de hazırlanmış, toplamları 240 milyar Euro'yu bulmuştu.

Derde deva olmadı.

Yine iflasın eşiğine gelindi.

AB bu defaişi sıkı tutuyor.

50 milyar Euro büyüklüğünde bir özelleştirme fonu oluşturulacak.

Bu fona Yunanistan'ın değerli varlıkları transfer edilecek.

Özelleştirmeler AB gözetiminde ve denetiminde gerçekleştirilecek.

Elde edilen gelirin yarısı bankaların sermaye yapılarının takviyesinde, 12,5 milyar Euro'su borç ödemesinde ve 12,5 milyar Euro'su da yatırımlarda kullanılacak.

2015 yılı başından bu yana Yunan bankacılık sisteminden çıkan mevduat 45 milyar Euro'yugeçti.

Fondan sağlanacak 25 milyar Euro ile bankacılık sisteminin kurtarılması hedefleniyor.

Fonun AB denetiminde olması 'Düyun-u Umumiye' modelini akla getirdi.

Osmanlı'nınson dönemindevergilerin toplanması ve borçların ödenmesi görevini bu kurum üstlenmişti.

Şimdi de benzer bir durum söz konusu.

Borç batağına saplanınca ve sicil de bozuk olunca,işte böyle ağır müeyyideler dayatılıyor.

2001 krizinde Türkiye de IMF'nin baskılarına boyun eğmiş, acı reçeteyi kabul etmişti.

AK Parti Hükümeti ise 2008 yılında IMF ile 20'nci stand-by anlaşmasını imzalamayı reddederek bağlarını kopardı, kendi programını uyguladı.

Önceki hükümetten devraldığı 23,5 milyar dolarlık IMF'ye olan borcu da 2013 itibariyle sıfırladı, borç verecek konuma geldi.

Çipras ise aynı cesareti ve kararlılığı gösteremedi, geri adım attı.

Yerine getirilemeyecek vaatler, popülist söylemler, gereksiz meydan okumalar, siyasi liderlerin hem kendi, hem de ülkenin saygınlığını zedelemektedir.

Mübarek Ramazan Bayramı'nızı kutlar, sevdiklerinizle birlikte sağlıklı ve huzur içinde geçirmenizi dileriz.

[email protected]