Dolar (USD)
32.18
Euro (EUR)
35.00
Gram Altın
2499.16
BIST 100
10643.58
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

10 Temmuz 2017

Ulusalcı Batıcılıktan, Küreselci Batıcılığa CHP

CHP zihniyetinin bu ülkeyi uğrattığı zarar ziyanların hangisini sayalım! Yeni bir ulus inşa edeceğiz diyerek canını yakmadıkları masum kalmadı. Batı taklitçisi/hayranı ve Arap/İslam düşmanlığı üzerine bina ettiği kör, sığ, kaba, ırkçı, medeniyet ve kültür karşıtı bu eprimiş zihniyetin - aradan yüz yıl geçmesine rağmen- son zamanlarda yaşanan iki hadise karşısında aldıkları tavır bize bu zihniyetin hala korkunç derecede varlığını muhafaza ettiğini gösterdi.

AP'nin Türkiye aleyhine aldığı karar sonrası yıkılan, ezik, omurgasız, batı taklitçisi/uşağı bu zihniyetin söz konusu Suriyeli mülteciler olduğunda nasıl da nefret diline büründüklerine yakinen şahit olduk.

Çanakkale ve İstiklal Harbi'nde bizleri yalnız bırakmayan bir coğrafyaya karşı nefret; vatanımızı, kültürümüzü, dinimizi elimizden almaya yeltenen Batı'ya karşı son derece nazik, müşfik ve naif bir dil kullanan bir zihniyetin varlığı ile karşı karşıyayız.

Geçenlerde Talim Terbiye Kurulu Başkanı'nın yeni müfredatın tanıtımıyla ilgili katıldığı bir etkinlikte Milli Eğitimin 2016 yılına kadar dünyayı Batı/Avrupa üzerinden okuduğunu artık bundan vazgeçildiğini ifade ettiğinde çok üzülmüştüm. Düşünün ülkenin mili eğitimi dünyayı yakın bir zamana kadar Batı/Avrupa üzerinden okuyormuş? Açıkçası eğitimin hala CHP zihniyetinin tekelinde olduğunu düşünürsek bu çok da şaşırtıcı bir durum değil.

1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile temelleri atılan milli eğitimin 93 yıldır bu zihniyetin tekelinde varlık buluyor olması trajedi değilse nedir? Bu hazin mevzuyu bir sonraki yazıda detaylandırmak niyetindeyim.

Dün bu rejimi kuranlar, Batıcı ulusalcı zihniyetteki CHP'nin kurucu kadrosuydu. Ve pozitivist Batıcılık adına, bu memleketin insanlarına 30 yıl zulmetti. Bugün gelinen noktada ise aynı CHP, bu sefer Batıcılığın, liberal-küreselci çizgisinde. Kendisinin kurduğunu iddia ettiği rejimin millileştiği, ordu ve devletin milletin olmaya başladığı bir zamanda, 'dedelerimizin kurduğu' dediği rejimin, BATI-NATO tarafından işgalini sağlayacak kadar ihanetin öncüsü pozisyonunda.

Zihni sömürgeleştirilmiş Batıcı kafadaki CHP kadrosu, dün dedelerinin bu millete karşı gerçekleştirdiği zulümleri, utanmadan bir de bu millete yükleyebilmektedir. CHP, şimdilerde Küresel-BATI-NATO işgalinin yerli işbirlikçisi konumundadır.

Bu zihniyetinden kurtulmanın yolu, 90 yıllık Batıcı eğitim sistemini gerçek anlamda millileştirmekten geçer. Bunu bir sonraki yazıya bırakıyorum. Bugün adalet maskesi takarak yollara düşen CHP'nin vaktiyle ülkeyi kan gölüne çeviren zalim uygulamalarını tekrar hatırlatacağım.

Bakınız sadece Zilan ve Dersim Katliam'larını anlatmaya kalksak ne yazmaya benim ne de okumaya sizin yüreğiniz elverir. Lakin bu zulmü her daim hafızalarda diri tutmak gerekir. Çünkü bugün dahi aynı zalim zihniyeti devam ettirmekte ısrarcı bir CHP var.

Aslanlar gibi mücadele eden/direnen, alemin en delikanlı en bilge adamlarını acımadan darağacında sallandıran bir zihniyet bu! 40 binden fazla Kürdü katlettiklerinde bırakınız uluslararası mahkemelerde ceza almayı üstüne madalya ile ödüllendirildiler. Batı kuklası bir rejimi içselleştirmeyen hemen herkes bundan payına düşeni aldı.

CHP, Zilan'da çocuk, yaşlı, kadın, ihtiyar demeden 15 binden fazla Kürdü katletti. Zilan deresi ağzına kadar ceset doldu. Hamile kadınların karınlarını deştiler. 15.550 kişiyi diri diri kestiler. Yıkılmayan köy kalmadı. Sürgünler, süngüler, kan ve gözyaşı... Bugün de vatan hainlerini koruyan, ajan faaliyetleri özgürlük ve adalet diye yutturmaya çalışan Cumhuriyet Gazetesi o gün bebeklerin bile süngü ile katledildiği bu zulüm için "temizlik" diyordu!

''Bu ülkede'' diyordu İsmet İnönü ''sadece Türk ulusu etnik ve ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir. Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur''. 2017 yılında Suriyeli mülteciler sınır dışı edilsin diyenleri hatırlayınız. Türkiye Türklerindir diyen bu zihniyetin kafası taşla ezilerek öldürülen zavallı Suriyeli bir kadın için "güzelliği ile dikkat çekiyordu" haberini de bir kenara not edelim. Bu zalimliğin, düşmanlığın tarifi yok!

''Gavur bile halimize ağlardı'' diyordu Dersimli bir teyze. Öyle bir CHP ki bu ve bu öyle bir zalimlik ki kadının biri askerlerin peşinden gelmemesi için beş yaşındaki çocuğunu suya atıp kendi elleriyle boğmuştu! 2248 hane 11818 kişi sürgüne yollandı. Zehirli gazlar ve yangın bombaları marifetiyle öldürdükleri zavallı insanlar için "onları fareler gibi öldürdük" diyorlardı. Sonra kestikleri kafalar ile poz verdiler. Hayvanlar kayıtlara "ganimet" olarak geçirildi. Yabancı güçlerle yapılan savaşta bile böyle vicdansızlık görülmez!

Peki, ne için yapıldı bunlar? Yıktıkları Osmanlı toprağının üzerinde yeni bir ulus devleti inşa etmek için. Kendi kültüründen, dininden, namusundan vazgeçmiş batının kölesi olacak çağdaş, laik yepyeni vatandaşlarla modern bir ulus devleti inşa etmek için. CHP bu sebeple kafa kesti, çocuk öldürdü, kadınların karınlarını deşti! Bugün de utanmadan adalet, özgürlük diyor! Sizin bu insanların içine çıkacak yüzünüz mü var!

Bugün HDPKK'nın Kürtlerin bir numaralı düşmanı CHP için yollara düşmesi de aynı ortak düşmanlığın ve zalimliğin bariz bir göstergesidir. CHP geçmişte yaptığı katliamlar için uluslararası ceza mahkemesinde yargılanmayı hak ediyor. Kimse bugün geçmiş geçmişte kaldı diyerek bu zalim zihniyeti aklamaya kalkmasın.