Dolar (USD)
32.33
Euro (EUR)
34.69
Gram Altın
2392.94
BIST 100
10276.88
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

06 Temmuz 2019

Utanması gereken...

BAĞIMLILIK, bir hastalıktır. Nasıl ki kanser hastasına “neden kanser oldun, git öl” denilemez ise bağımlı bir insana da git öl denmemeli. Şimdi vicdanımızı temize çekmek için git öl demiyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Evet demiyoruz ama bir bağımlının sokaklarda ölmesi için her ortamı hazırlıyoruz. Dışlıyoruz, sırtımızı dönüyoruz, bazen görmezden geliyoruz. Sokaklarda baygın halde yatan gençleri görünce bırakın yardım etmeyi yolumuzu değiştiriyoruz. Ama çok vicdanlıyız, kışın boynumuzdaki şalları çıkarıp sokak köpeklerinin üzerini örtüyoruz. Merhametle sarılıyoruz kedilere, köpeklere.

Hangimiz üstümüzden giysimizi çıkarıp giydirdik bir sokak çocuğuna, hangimiz sarıldık sokakta evi olmayan bir insana? Hayvan barınakları yaptık, yaralı hasta olan hayvanları tedavi ediyoruz. Bir kuyuya düşse vatandaş ve itfaiye seferber oluyoruz, TV kanalları canlı yayın yapıyor. Hayvanlara yardım edilmesin mi, hayvan barınakları yapılmasın mı? Yapılsın, daha çok yardım edilsin bir köpek kuyuya düştüğü zaman 1 itfaiye aracı değil 10 itfaiye aracı gitsin. Ama sokaklarda soğuktan tir tir titreyen insanlar için de insan barınakları yapılsın. Kör bir kuyuya düşmüş gibi bağımlılığın dibine düşmüş insanlara da yardım edilsin. 5-10 itfaiye değil, evlere düşen bu yangını söndürmek için, bir damla su dökmek için yardım etsin bir insan.

Sessiz çığlıkları, mazlumları sokak çocuklarını duysun bir kişi. Bir kişi daha ölmesin artık donarak. Ah zavallı sokakta donarak ölmüş demekten başka yapabilecek bir şeylerimiz olmalı. Her gün onlarca insan uyuşturucudan ölüyor. Ey insanlar, bu ölüm acılı, sürünerek donarak ölüyor. Her fırsatta hayvan hakları, insan hakları diye ortalığı yıkan insanlar; gençler ölüyor. Aileler ölüyor. Neden görüp sırtınızı çeviriyorsunuz? Neden bu sese kulaklarınızı tıkıyorsunuz? Hani eşitti insanlar, ölürken bile eşit değiller. Bu hastalığın pençesinde ölen gençler ya donarak, ya bir tuvalette ya da metruk bir binada ölüyorlar. Ölürken bile eşit olamayan bu gençler yaşarken eşit olmayı, tedavi edilmeyi, insanların onlara yardım eli uzatmalarını bekliyorlar. Onlar bu hastalığın pençesinde ölürken biri görmesin, duymasın diye insanlardan kaçıyorlar ve utanıyorlar. Bence utanması gereken onlar değil. Utanması gereken kim peki?