Dolar (USD)
32.21
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2446.42
BIST 100
10266.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

25 Eylül 2019

Uyarıyorum!

Hatırlanacak olursa Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış sebeplerinden birisi ve en önemlisi, içeride örgütlenen terör unsurlarının faal hale gelmesiydi. Taşnak-Hınçak gibi, Taşnak-Sütyun gibi bölücü ve yıkıcı örgütler Millet-i Sadıka olarak anılan bir topluluğu galeyana getirerek Osmanlı idaresine karşı kışkırtmışlardı. Yine mason örgütlerinin ve sabetayist mihrakların İttihat ve Terakki gibi yapıların içine girerek Babıalide etkili olmaları, içerden yıkım planlarını bir bir sahaya süren emperyalistlerin ekmeğine yağ sürüyordu.

Fransız ihtilalinden sonra kaşınan milliyetçilik hareketleri Osmanlı’da da baş göstermiş, ilk esaslı ayrılmalar Balkanlardan ve Kuzey Afrika’dan neş’et ederek imparatorluk bünyesini çürütmeye başlamıştı. Slav milliyetçiliği, Yunan milliyetçiliği ve Arap milliyetçiliği kaşınarak yüzyıllarca imparatorluk çatısı altında yaşayan kavimler bir bir Osmanlı’dan koparak kendi bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi. Tabi bu ayrılmalar esnasında yaşanan savaşlar ve göçler büyük insani dramlara sebebiyet vermiş, yıllarca kardeşlik türküleri söyleyen dost ve akraba milletler bir anda birbirlerine düşman kesilmişlerdi.

Benzer oyunlar bugün de sergileniyor. İçeriden yıkım planları bugün de emperyalist güçler tarafından bir bir planlanarak sahaya sürülüyor. PKK terörü Kürt ayrılıkçılığını kaşıyarak yıllarca kardeşçe bir arada yaşamış milletleri bir birine düşman etmeye çalışıyor. Bununla da yetinmeyerek devletin milletin bekasına kurşun sıkıyor, ülkenin bölünüp parçalanması için terör ve tedhişi bir yöntem olarak kullanıyor. Esas amaç kardeş halkları birbirine düşman etmek.

Türkiye dışarıdan gelecek bir müdahale karşısında kolay kolay direncini kaybedecek ve teslim olacak bir ülke değil. Bu millet böyle bir girişim karşısında sessiz kalmaz ve İstiklal Harbindeki gibi gereğini yapar. Canını dişine takar, ülkesini savunmak için canını bile vermekten çekinmez. Küresel emperyalistler bunu çok iyi bildikleri için Türkiye’yi içeriden yıkmanın planlarını yapıyorlar, Türkiye’nin etnik, dini, mezhebi ve ideolojik fay hatlarını kaşıyarak içeriden bir isyan hareketi tertiplemek için var güçleriyle çalışıyorlar. Kürt-Türk, Alevi-Sünni, Kemalist-Antikemalist, Laik-Antilaik gibi karşıtlıklar üzerinden Türk toplumunu galeyana getirerek buradan kendilerine bir işgal planı devşirmeye çalışıyorlar.

15 Temmuz’da Fetullahçıları kullanarak içeriden bir kalkışmayı tetiklemek istediler başaramadılar. Yıllarca PKK meselesi üzerinden Kürt-Türk düşmanlığını alevlendirmek istediler, başaramadılar. 90’lı yıllarda laik-antilaik tartışmaları ile toplumu ayrıştırmaya gayret ettiler, 28 Şubat’ı tetiklediler. Yine de tam olarak bu topraklardan istediklerini alamadılar. 15 Temmuz’da laik-antilaik tartışmalarında farklı saflarda duran insanlar bir anda konsolide olarak tankların altına yattılar.

Şimdilerde Suriyeliler ve göçmenler üzerinden başka tartışmaların ve başka tertiplerin alevlendirilmesi üzerinde çalışıyorlar. Ancak bu millet buna izin vermeyecektir. Bu milletin genetik kodlarında zor zamanlarda kenetlenmek ve düşmana karşı yekvücut olmak gibi güçlü bir maya var. Bu mayayı bozamadılar bozamayacaklar. Bu yüzden her planları, her tertipleri ellerinde patlıyor.

Şimdi PKK terörü bitmek üzere. En azından sınırlarımız içerisinde örgütle ciddi anlamda mücadele edildi. Dağlar ve kırsal büyük ölçüde temizlendi. Ancak kentlerdeki sempatizanları hala uyuyan hücreler halinde, tetikte bekleşmekteler. Dağlardan silinmiş olmanın verdiği öfkeyle kah tek başlarına kah başka örgütlerle, yani DHKPC gibi yapılarla ortak eylem hazırlıkları içerisine girebilirler. Yani kentsel terörü yeniden tetikleyerek devletin ve milletin moralini bozmak için çeşitli eylemelere girişebilirler. İşin feci tarafı bunu bir Kürt nefretine dönüştürerek ya da böyle lanse ederek Kürtlerin zulüm gördüğü tantanasıyla sahaya inebilirler. Devletin ve milletin bu konuda çok uyanık olması gerekiyor. Çünkü tükenmişlik sendromuna giren her örgüt giderayak bazı istenmeyen girişimlerde bulunabilir. Geçmiş tecrübelere dayanarak uyarı borcumuzu yerine getirmiş olalım. Kalın sağlıcakla.