VES\u00ceLETÜ'N NEC\u00c2T'LA DİRENİŞ
Süleyman Çelebi, Vesu00eeletü'n Necat (Kurtuluş Vesilesi)'la Batıniliğe karşı büyük bir savaş vermiştir. Diğer adı "Mevlidi Şerif "olan bu eser, 1409'dan bu yana toplum hayatımızın her alanında varlığını göstermiş, küfre karşı kalkan olmuştur. "Mevlit okutma" deyimi bu eserin halkın nazarındaki önemini yeterince anlatmaya kafidir.
Süleyman Çelebi, (1351-1422) 1402'de Ankara Savaşında Timur'un saflarına geçerek Osmanlı'ya ihanet eden, "mürtet"lerin Anadolu'yu Fetret kaosuna sokmalarına bu eserle direnmiştir. Bugünün Haşdi Şabi'si, Hizbullah'ı DAEŞ'i, FETÖ'sü o günlerde de faaldiler.
1402'den sonra İranlı din adamı kılıklı biri: Hz Peygamber'in de diğer peygamberler gibi olduğu, Onun herhangi bir üstünlüğü olmadığı propagandasını yapar. Anadolu'nun kaos ortamında meydanı boş bulan bu Batınu00ee söyleme karşı Süleyman Çelebi, yedi yüz yetmiş beyitten oluşan bu Mevlidi Şerif'i yazar.
Hz Peygamberi sıradanlaştırarak yerine başka bir "şey" ikame etmek olan bu söylem, bugün de bize hiç yabancı gelmiyor. Dinler Arası Diyalog'la bu melun süreci devam ettirmek isteyenler, 15 Temmuz 2016'da altı yüz sekiz yıl sonra aynı yerde Mürtet (Akıncılar)te aynı hezeyanla sahneye sürüldüler, millete ikinci bir fetret dönemi yaşatmayı denediler. Tekbirlerle, selalarla millet, bu ihanete direndi, Ankara Meydan Savaşını bu kez kazandı, Fetret'te müsaade etmedi.
FETÖ'nün, Hz Muhammed adının ezandan çıkartmasını, zinayı, içkiyi , yalanı, riyayı meşru göstermeye çalışmasını, "İbrahimu00ee Din" adı altında İslam- Hristinyalık- Yahudilik karışımı yeni bir din kurmasını, bunu da "Yeni Dünya" adıyla yutturmaya çalışmasını 1402'den sonraki durumun devamı olarak değerlendirmek gerekir. Kafirlerin de cennete gideceğini söyleyenlerin cehennemi gereksiz göstermesi bu sapkın inancın nerelerden beslendiğini açıkça göstermektedir.
1402'deki ihanet sonrası ortaya çıkan çakalların çocukları şimdi Pensilvanya'daki mendeburun sevk ve idaresinde Batınu00ee faaliyetlerine devam ediyorlar. Ancak 15 Temmuz'da bu Haricu00eelere büyük oranda darbe vuruldu, belleri kırıldı. Eskisi kadar algı operasyonları yapamıyorlar. Ne var ki terör örgütlerine devlet kurdurmak isteyen Haçlı zihniyetinin "iyiler" dediği bu "Tapınak Abileri/ Ablaları, Haşdi Şabileri , PKK'sı , Hizbullah'ı ile İslam topraklarında zehir saçmaya devam ediyorlar.
Gazetemiz Milat'ın kamuoyuna deşifre ettiği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki vakıf arazilerinde ve cami yerleşkelerindeki gayri ahlaki durumlar da bu şer zihniyetin göstergesidir. Buna benzer uygulamaları Türkiye Şeflik ve darbe dönemlerinde yaşadı. Başkanlık sistemini istemeyenlerin "Şefçi" artıkları olmaları dikkate değer değil mi?
Irak'ta, Suriye'de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Türkiye'de oynanan oyunların, algı operasyonlarının aynı merkez (Batıni- Haçlı İttifakı)den yönetildiği herkesin malumu.
Bu şer ittifakını, Kur'an'a ve Sünnete sımsıkı tutunarak bertaraf edeceğiz.
Haşdi Şabi'yi FETÖ'yü, PKK'yı DAEŞ'i, YPG'yi besleyenlere karşı bizim en büyük ve etkili silahımız Vesu00eelet'ün Necat ( Kurtuluş Vesilemiz) Alemlerin Efendisi'dir.
Musul, Kerkük operasyonunu Yavuz Sultan Selim 1516'da Mercidabık'ta yapmıştı. Şimdi onun torunları davayı Fırat Kalkanı'yla sürdürüyor.
Mevlidi Şerif direniş kaynağımızdır.
