Dolar (USD)
32.27
Euro (EUR)
34.74
Gram Altın
2401.89
BIST 100
10294.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Ya şimdi yada bir yüz yıl daha

Alın terinden akıl terine geçtiğimiz bir dönemdeyiz. Bilenler ve bilgilerini paraya dönüştürenler rakiplerine göre üstünlük kazanıyor. Ekonomisi sadece petrole dayalı olan ülkeler bugünlerde bu durumun sıkıntısını önemli ölçüde yaşıyorlar. Rusya ve Suudi Arabistan bu sıkıntıyı yaşayan ülkelerin vitrini olarak değerlendirilebilir.

Peki, biz bu gelişmeler içerisinde ne yapmalıyız?

Sürekli tekrarladığım bir konu ve klasik cevap. Elbette ki Ar-Ge ve inovasyon olmazsa olmazımız. Gelişmekte olan bir ülke olduğumuzdan dolayı ekonomik gücümüzü daha da artırabilmek için Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerimizi hızlandırmamız gerekli. Ar-Ge ve inovasyonu artırabilmek için girişimcilerimizin ve girişimci adaylarımızın güçlü bir hayal gücüne ve bu hayallerini Ar-Ge faaliyetleri sonucunda bir ticari ürüne dönüştürmeleri gerekiyor.

Son dönemde özellikle savunma sanayi alanında önemli ilerleme sağladığımızı söyleyebiliriz. Örnek olarak yerli savaş gemisi "Milgem", "Altay" tankı, İHA "Anka", eğitim uçağı "Hürkuş", Kundağı Motorlu Topçu Sistemimiz "Fırtına Obüsleri", Atak helikopterleri, BORA-12 Keskin Nişancı Tüfeği, AKYA Milli Torpido, Atmaca Milli Gemisavar, Kasırga füzeleri, Göktürk uydusu, Akıllı bombalarımız, radar sistemlerini kör eden KORAL'ımız ve daha bilmediğimiz niceleriu2026

Tüm bu geliştirdiğimiz sistemler bizler için umut verici ve adeta onure eden gelişmelerdir. Ancak bunlar bizim için yetmez. Biz de gerek bireyler gerekse firmalar olarak bu taşın altına elimizi, kolumuzu, gövdemizi koymamız gerekiyor.

Bunun ilk yolu olarak "Endüstri 4.0" olarak adlandırılan süreci kaçırmamamız gerekiyor. Halihazırda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uzun süredir çalışmalarını başlattı. Ancak KOBİ olarak adlandırılan işletmelerimiz bu konuyla pek de ilgili görünmüyorlar. Ancak bu süreci kaçırdıkları takdirde çok değil birkaç sene sonra yok olmaya mahku00fbm olacaklar.

Peki, nedir bu "Endüstri 4.0" ?

Endüstrileşme tarihi, ilk olarak 1784 yılında İngiltere'de Mekanik Buhar Gücü ile başladı. Su ve buhar gücü kullanılarak üretim süreçleri mekanize edildi. İkincisi 1870'de ABD'deki Ohio Eyaleti'nin çok önemli ticaret ve iş merkezlerinden biri olan Cincinnati'de üretime elektriğin girmesi ve üretim bandı ile oldu. Elektrik gücüyle üretimler artık kitlesel hale getirilmişti. Üçüncüsünde artık dijitalleşme sürecine girilmişti. Üretimler otomatik hale geldi. Üretimin otomasyona geçmesiyle, elektronik ve bilgi teknolojileri sistemini üretimde kullanılmaya başlandı.

2013 yılının Nisan ayında Hannover Messe'de sanayi fuarında başlangıç olarak ilan edildiği "Endüstri 4.0" döneminde artık üretim, makineler arasında akıllı bağlantılar kurularak yapılmaktadır. Nesnelerin interneti olarak da bilinen "Endüstri 4.0" sürecinde ürünler ve fabrikalar artık direkt olarak üretime başlamayacak. Öncelikle 3D yazıcılarla simüle edilerek ve sorunları çözülerek üretim aşamasına geçilecek.

Bambaşka bir döneme giriyoruz. Şehirler, insanlar, veriler, süreçler ve nesneleru2026 Her şey internete bağlı olacak. 2020 yılında 50 milyar makinenin birbirine bağlı olması bekleniyor. Her ülke, her şehir ve her şirket dijital/teknoloji odaklı olacak. 2020'de işletmelerin %75'inin tamamen dijitalleşmiş olması bekleniyor.

Ancak şuan 4 şirketten 1'i dijital dönüşüme hazır. Şirketlerin %45'i yönetim kurulu sayesinde dijitalleşmeyi önemsemiyor ve %44'ü güvenlik ve risklerden haberdar değil. Aslına bakılırsa şirketler dijital dönüşüm ile sadece çalışanlarının verimliliği sayesinde %30 maliyet avantajı sağlayabilirler.

Bugün Türkiye coğrafi avantajı ve düşük iş gücü maliyetlerinden faydalanarak global değer zincirinde avantajlı bir konumda. Ancak Sanayi 4.0 bu paradigmayı kökten değiştirecek. Örneğin Almanya dijital dönüşüm ile %15 ila 25 arasında bir verimlilik artışı sağlayabiliyor. Yani Türkiye ile Almanya aynı üretim maliyeti seviyesine gelebiliyor. Bu değişim Türkiye'nin Almanya'ya kıyasla maliyet avantajını kaybetmesi demektir.

Siber güvenlik konusunda herkesin bilinçlenmesi ve bu konuda gerekli çalışmaları yapması gerekiyor. İleride akıllı buzdolabınızı kilitleyip ya da evinizin elektriğini kesip, kapısının açılmasını engelleyerek sizden para isteyebilirler.

Sanayi 4.0 ile birlikte ürün tanımı ve kapsamı artık değişiyor. Ürünler akıllı ve bağlantılı hale geliyor. Bu akıllı ve bağlantılı ürünler izleme, kontrol, optimizasyon ve otonomi gibi farklı yetenekler kazanıyor. Sektör sınırlarını kaldırıyor. Önceden sadece traktör satan bir firma artık tarım yönetim sistemi satıyor. Sistemlerin sistemine doğru gidiliyor.

Ekonomik ve siyasi haritaların yeniden şekillendiği, küresel yeniden yapılanma sürecini yaşadığımız bu günlerde bireyler ve işletmeler olarak bu süreci doğru değerlendirip Türkiye'yi hak ettiği yere taşımak zorundayız. Unutmayın Dünya'nın her neresinde olursa olsun mazlumların umut ışığı olan vatanımzı daha güçlü hale getirmek bizim elimizde.